5 Eylül 2016 Pazartesi

BALA A.CEZA-BEYAN


BALA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

 

                                                                             Dosya No: 2016/67 Esas

 

DAVALI   : Mustafa DEMİR,
DAVCI     : K.H.

KONU      : Atılı suçlamayı kabul etmediğime dair beyanımdır.

 

            Bala Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 2014/106 Esas sayılı dosyamda  “Mal Kaçırma” davasına gönderdiğim 14.09.2015 tarihli dilekçeme Bala Asliye Hukuk Hakimi tarafından suç unsuru bulunduğu gerekçesiyle Bala Cumhuriyet Başsavcılığına Suç duyurusunda bulunulmuştur.  Bunun üzerine Bala Asliye Ceza Mahkemesi benim Bilirkişiye hakaret ettiğime dair 2016/67 Esas numarasıyla hakkımda sanık olarak dava açılmıştır.

            Dava dosyasının incelendiğinde; müşteki Mustafa Şahin’in Yatağan Polis Merkezi Amirliğinde vermiş olduğu 03.12.2015 tarihli ifade(Ek:1) üzerine şikayetçi olması nedeniyle dava açıldığı görülmektedir. Aynı şahsın ifadesinde Uzmançavuşlukta ayrıldığı ve bir oto aksesuarı iş yerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Aynı şahıs bana dava açıldıktan sonraki Yatağan Başsavcılığında vermiş olduğu ifadesinde bu defa şikayetçi olmadığını beyan edmiştir. Benim davamda bu Mustafa Şahin’in resmi hiçbir görevi bulunmamaktadır. Sadece görev verilen Bilirkişi Uzmançavuş Abdullatif Öztürk’le beraber görev yapmaktadır. Bana da “BİZE RÜŞVET VERMEDİ” diyen şahıstır. Bu laf bana gerçek raporun değiştirildiğini beyan eden polislerce bildirilmiştir. Bende bu lafını kendisiyle aynı adı taşıyan babasına iletince adam ailemi tanıdığından derhal Rüşvet veren Kuyumcu dükkanına gelmişlerdir. Takip edildiklerinde de haberleri olmamıştır ve beni hiç görmemişlerdir, konuşmamışlardır. Onlar kuyumcu dükkanına geldikten sonra başta Kuyumcu Abdulkadir ve kaza yapanlar ile Polis Memurlarınında bana karşı tutum ve davranışları değişmiş ve yaşanan Rüşvet skandalını apaçık anlatmışlardır. Dosya incelendiğinde bu apacık gözükmektedir. Ahmet Çalış’ın ifade vermeyeceği ve üst araması yapılarak nezarete alınması saati ve ifade verdiği saatin aynı olması bunun açık örneğidir. Eczacı Cihat Barbaros Ayata’nın dosyanızdaki ifadesine bakılınca bu sahtekarlık apaçık ortaya çıkmaktadır. Aynı şekilde Emekli Polis Memuru Mekin Öktem’in ifadesine bakıldığında da Tanık Mustafa Yaşar’ın yalanı açıkça görülmektedir. Mekin Öktem Kepçeci Mustafa Yaşar’ın daha kepçesinde inmeden yaralının başında olduğunu, daha önce dükkanının önünde ve yol kenarında oturduğundan oğlumun önünde geçmediğini, dolayısıyla Tanık Mustafa Yaşar’a yalan söyletildiğini ortaya koymaktadır. Bu yalanı karşılında da Bala Belediyesinde kendisine iş verilmiştir. Daha sonra halkın baskısı karşısında bu yalanlarında vaz geçmişse de yeniden dinlenmeleri engellenmiştir. Tanık Can Gürbüz’ün de Hakim Fuat Pembeçiçek tarafından alınan ifadesi rüşvetle yok edilmiştir, halende bulunamamaktadır.

            Bala Karakolunda ilk anda suçu üstlenen baba Ahmet Çalış adına evrak ve kaza tespit tutanağı düzenlenerek Cumartesi günü karakola verildiğini, Pazar günü savcı geldikten sonra Kuyumcu Abdulkadir Kılıç’ın yanına bazı kişileri alarak savcıya beni davacı ettirmeyeceği sözünü vererek Pazar gecesi Ahmet Çalış adına olan evrak ve raporu RÜŞVET KARŞILIĞI yok ettirdiğini, yeniden evrak düzenlenirken polislerin karakolda tartıştıklarını, fakat benim bir şey yapamayacağımı sanarak sustuklarını, benim ilk anda oğlumla ilgilendiğimi ve Emniyet Amir Vekilinin sözüne güvenerek karakolda böyle rezalet yaşanabilecini öngöremediğimden bu Rüşvet skandalının yaşandığını, Trafik Polisi Mustafa Güdek’in aldığı rüşvetle Antalya’ya tatile gittiğini ve bunu inkar edemediğini, ben davacı ve şikayetçi olunca da Emniyet Amir Vekili Başkomiser Ali Mülayim’in hemen emekliye ayrıldığını biliyoruz.

            Ben şikayetçi olunca savcı tarafından bilirkişi olarak görevlendirilen Jandarma Uzman Çavuş Abdullatif Öztürk RÜVET KARŞILIĞI Polis Memuru Mustafa Güdekten daha kötü bir rapor hazırlamış ve raporunu yalan söylediği hem dosyadaki diğer tanık ifadesiyle ortaya çıkarılan, hemde bizzat kendisi ifade eden tanık Mustafa Yaşar’ın yalanına dayandırmıştır. Mahkeme sürecindede yaşanan açıkça taraf olmalar nedeniyle alavere-dalevere ile haklı iken haksız edilerek mağdur edildik. Kısa sürede bitmesi gereken davamız uzadıkça uzadı. Önce bol keseden atan Müşteki Mustafa Şahin babasıyla veya Abdullatif Öztürkle konuşmuş olmalı ki savcılık ifadesinde çark etmiş. Kendisinin karakol ifadesinde söylediği “davayı kaybetince bize iftira attı” yalanını ilişikte sunduğum daha sorşturma başlamadan Bala Cumhuriyet Başsavcılığına verilen ve bu bilirkişiye Rüşvetle rapor hazırlattırılmak suretiyle kapatılan şikayet dilekçem (Ek:2) açıkça ortaya koymaktadır. Biz ilk başta bile suçu babanın üstlendiğini ve baba adına düzenlenen evrakın alavere-dalevere ile yok edildiğini iddia ediyoruz. İddia etmekle kalmadık ve bu iddiamızı davaya dökerek polislerle ilgili davamız Ankara Valiliği’yle sekiz yıldır devam etmektedir. Rüşvet alan Hakim ve Savcıların Adalet Bakanlığınca korunması üzerine Başbakanlık Makamına açılan (Ek:3) davamız halen devam ediyor. Hakaret ettiğim ileri sürülerek bana dava açılan bilirkişi gerçeği söylemediği veya Mahkemeniz kayıp rapor ve evrakları ortaya çıkarmadığı ve “gereğini yapmadığı” takdirde aynı Başbakanlık Makamına olduğu gibi Bilirkişi ve/veya bilirkişi adına bana dava açan savcı/hakimler için Adalet Bakanlığı adına aynı şekilde Tazminat Davası açılacaktır. Bu dava aynı şekilde rüşvet alarak gerçek raporu ve evrakları yok eden polisler için Ankara Valiliğine de açılacaktır. Ayrıca bu Savcılar/Hakimler hakında da suç duyurusunda bulunulacaktır.

            Savcılığınızca gerçek bir soruşturma yapılmadan dosyamda hiçbir resmi görevi olmayan Mustafa Şahin’in yalan ifadesiyle bana hakaret davası açılması istenmiş ve bu istek Mahkemenizce kabul edilerek bana “Bilirkişiye Hakaret Davası” açılmıştır. Biz bu davayı asla kabul etmiyoruz. Gerçek bilirkişi olan Abdullatif Öztürk rağorunu Rüşvet Karşılığı hazırladığından karakol ifadesine gelmemiş, savcılıkça zorla getirtilmek suretiyle ifadesi alınmış ve yalan ifade vererek şikayetçi olmayacağını beyan etmiştir. Siz dava açtıktan sonra yine ifadeye gelmemiş ve yine zorla getirilme kararıyla duruşması 17.10.2016 tarihine bırakılmıştır.    

Bu nedenle; Müşteki Mustafa Şahin’in dosyamda hiçbir resmi görevi olmadığından bu davadan Beraatimi istiyorum. Rüşvet alan Bilirkişiye ve Polislere, kendisine Rüşvet verenlere ve aracılık edenlere dava açılmasını, bu yapılmadığı takdirde 2802 sayılı yasanın 68. ve 69. maddesi gereğince suç duyurusunda bulunulacağının bilinmesini;

            Gereğini arz ve talep ederim. 06.09.2016

                                                                                                   Mustafa DEMİR

                                                                                                            Sanık

 

 

 

E K L E R   :  1-Müşteki Mustafa Şahin İfade süreti.

                        2-Bala C.Savcılığına verilen 14.09.2004 tarihli dilekçe sureti.

                        3-Başbakanlık’a açılan Dava Dilekçesi Sureti.