ANKARA 16.İDARE
MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
Gönderilmek üzere
OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
Esas:2016/3090
ADLİ
YARDIM TALEPLİDİR
ADLİ YARDIM TALEP
EDEN DAVACI : Mustafa DEMİR
DAVALI : BAŞBAKALIK - ANKARA
TALEBİN KONUSU : 327.847,33-Tl Adli Yardım ve Tazminat Talebi.
İDARİ
İŞLEM : Ankara 16. İdare Mahkemesinin 12.10.2016
tarih ve 2016/3090 sayılı yazısı ile istenen 327.847,33 TL Nispi harç
miktarının, davalı İdarenin Başbakanlık Olması nedeniyle Yargıtay Hukuk Genel
Kurulunun 2010/10-550 Esas, 2010/561 Karar ve 03.11.2010 Tarih sayılı kararıyla
istenmesinin hukuken mümkün olmadığına ve hak arama özgürlüğünün kısıtlanması
anlamına geleceğine ait karar kabul edilmediğinden ve karar sonrası Başbakanlık
Nispi harçtan muaf olduğundan harcın devlete iadesi gerektiğinden
Mahkemenin 18.11.2016 tarih ve
2016/3090 sayılı yazısıyla devletten Adli Yardım Talebinden bulunulması
ve Devletin bir avukat görevlendirmesi.
TEBLİĞ
TARİHİ : 19.12.2016
AÇIKLAMA : Ankara 16.
İdare Mahkemesinde görülmekte olan 2016/3090 sayılı dosyaya devam edilmesi için
12.10.2016 tarih ve 2016/3090 sayılı yazılı ile bizden 327.847,33 TL Nispi Harç
talebinde bulunulmuştur. Mahkemeye sunulun Yargıtay Genel Kurulunun 2010/10-550
Esas, 2010/561 Karar sayılı 03.11.2010 tarihli kararla istemiş olduğunuz harcı
tarafınıza ödememiz hukuken mümkün değildir. Bu nedenle davanın bu peşin Nispi
ve karar harcı alınmadan devam edilmesi gerekmektedir. Denilerek 11.11.2016
tarihinde Mahkemenize evrak gönderilmesine rağmen bu talebimiz hiç dikkate
alınmadan 28.11.2016 tarih ve 2016/3090 sayılı yazınızla Nispi karar harcı
talebinizde direnmeniz üzerine Davalı idarenin harçtan muaf olması nedeniyle ve
bizimde Emekli bir Devlet Memuru olarak bu harcı karşılamamızın 6100 sayılı
kanunun 334. maddesi gereğince mümkün olmaması nedeniyle Başbakanlığa açılan bu
dava da Devletten Adli Yardım Talebinde Bulunulmasına karar verilmiştir.
İlşikte sunduğum Aralık 2016 ayına ait 2.128,62.-TL. emekli maaş belgesi ile bu
harcın ödenmesine imkan yoktur. Bu maaş ailemi geçindirmeye yetmemektedir.
Başkada gelirim ve malvarlığım bulunmamaktadır. Oğlumun tedavisi için mevcut
evimi sattığımdan halen kirada oturmaktayım. Gelirim hane halkına göre asgari
ücretin çok altında olduğu içinde eşim ayrıca Sosyal Hizmetlerden oğluma aylık
930 TL. bakım ücreti almaktadır. Bu gelirle de bu harcın ödenmesi mümkün değildir.
Davanın geniş
özeti belgeleriyle Mahkememize sunulmuştur. 6100 sayılı kanunun 336. maddesi
gereğince davayı özetleyecek olursak: Ankara İli Bala İlçesi Bala Lisesi önünde
06.08.2004 tarihinde gerçekleşen kaza, 15 yaşında bir gözü kör, bir gözüde bozuk
ve renk körü olan bir çocuk tarafından kaldırımda gerçekleşmiş, suçu ilk önce
baba üstlenmiş, adına kazanın kaldırımda gerçekleştiğine dair evrak ve rapor
hazırlanmış ve karakola verilmiş olmasına rağmen kazadan üç gün sonra RÜŞVETLE
bu rapor ve evraklar yok edilerek sahte evrak ve raporla oğlum haksız hale
getirilmiştir. Karakol ve Emniyet Amirliği polisleri bu olayı inkar etmedikleri
halde hiçbir polis memuru Mahkemelerde dinlenmediği gibi bu evrakları bizzat
benim adıma isteyen komşum Eczacı C.Barbaros Ayata’ya da verilmemiştir.
Kaza
sonrası keşif yaparak soruşturma hazırlayan ve 13 yıldır devam eden dava
süresince bu soruşturma sonucu esas alınarak devam eden davamızda soruşturmayı
yapan savcı İrfan Saz’ın Feto Terör Örgütü Üyesi olarak HSYK ca görevine son
verilmiş ve görevlendirdiği Bilirkişinin raporunu RÜŞVETLE Kepçeci Mustafa
Yaşar’ın yalan ifadesine dayandırarak verdiği, dava süresince hem tanık Mustafa
Yaşar’ın bizzat yalan ifade verdiğini beyan etmesi, hem de diğer diğer
tanıkların Mustafa Yaşar’ın yalan söylediğini ortaya koymasına rağmen
Mahkemelerce ve Ankara Adli Tıp Kurumunun Bilirkişinin Rüşvetle
hazırladığı bu Raporu bizi Mahkeme
önünde uzaklaştırmak suretiyle onaylaması ve hiçbir surette bu sahtekarlığın
bozulamaması nedeniyle Feto terör Örgütü üyelerince Mağdur edildik. Kaza
davbalaeı genelde tanıklarla çözülmesine rağmen bizim tanıklarımızın ifadeleri
dikkate alınmamakta, polislerin dinlenmelerinden de ısrarla kaçınılmaktadır.
Buda davayı çözümsüz yapmaktadır.
Bu
evraklar 13 yıldır bulunamadığı gibi Ankara Valiliği (Emniyet Müdürlüğü)
davasında bu evrakların ve raporun varlığı kabul edilmesine rağmen
bulunamadığından bu davada 9 yıldır sonuçlandırılamamıştır. Kaza Tazminat
davası bu nedenle oğlumun suçlu bulunmasıyla sonuçlandırıldığından ve açılan
onca dava ve soruşturma ya usulsüzce kapatılarak, yada sürüncemede bırakılarak
mağdur edildiğimizden bu dava açılmıştır.
Eğer, Fetocu
Savcı İrfan Saz tarafından ilk anda kazayı üstlenen çocuğun babası Ahmet Çalış
adına düzenlenen gerçek Trafik Raporu kaybedilmese, Tanıklara yalan söyletilip
bilirkişiye gerçek dışı Rapor hazırlatılmasa, Ankara’da mahkeme önünde
uzaklaştırılıp bu Gerçek Dışı Rapor Ankara Ankara Adli Tıp Kurumunda
onaylatılmasa veya dava sürecinde bizim isteklerimiz dikkate alınarak
soruşturmalara izin verilse ve yalan söyleyen tanıklar hakkında gerekli yasal
işlem yapılarak gerçek raporun nasıl kaybedildiği ve gerçek ortaya çıkarılmış
olsa, bizim davamızın bu kadar uzamayacağı ve bu kadarda mağdur
olmayacağımızdan bu davalara da gerek olmayacağı açıktır. Bu nedenle bizim
istediğimiz tazminatın on katı Ceza Tazminatı; bize tazminat ödememek yapılan
sahtekarlık, Rüşvet ve Hukuksuzluk nedeniyle mağdur edildiğinden hakkımızdır ve
doğrudur. Tüm malvarlığını oğlumuzun tedavisi ve bankalarda alınan kredilerin
ve kredi kartlarımızın faizlerine, icra ve mahkeme giderlelerine
harcadığımızdan, birde haklı iken haksız edildiğimizden artık maddi ve manevi
gücümüz kalmamıştır.
Mahkemenizce
Adli Yardım talebimizin kabul edilerek tarafımıza adli yardımda bulunulmasına,
Adli Yardımlar Avukatlar aracılığıyla yapıldığından, bizim harcı ödeyemediğimiz
gibi Avukat ücretide ödeyecek gücümüz kalmadığından, devlet tarafından bize bir
avukat görevlendirilmesinin istenilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda açıkça izah edildiği
gibi bu bir Tam Yargı Davası olduğundan istenilen Nıspi harcın ödenmesinin
mümkün olmadığına dair 2010/10-550 Esas, 2010/561 Karar sayılı 03.11.2010
tarihli Yargıtay Genel Kurul Kararı kabul edilmediğinden, tarafıma Adli Yardım
Yapılmasına ve bir Avukat tayin edilmesine karar verilmesini;
Arz ve talep ederim. 03.01.2017
Mustafa DEMİR
Davacı
E K L E R :
1- Harç İsteme
yazısı sureti
2- 4C
Emekli Aylık bilgisi.