21 Temmuz 2017 Cuma

İSTİNAF:BAŞBAKANLIK-7.İDARE


ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE

Sunulmak Üzere
OSMANİYE İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN  


DAVACI  : Mustafa DEMİR 
DAVALI:   BAŞBAKANLIK - ANKARA
MAHKEMESİ: Ankara 7. İdare Mahkemesi
DOSYA NO: 2017/755 Esas, 2017/1222 Karar
KONUSU : Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin 2017/755 Esas, 2017/1222 Karar                         sayılı kararının İstinaf incelemesi isteminden ibarettir.
TEBLİĞ TARİHİ : 05.07.2017
BAŞVURU SEBEPLERİ VE GEREKÇESİ :
1)DAVANIN ÖZETİ: Oğlumun trafik kazası nedeniyle Rüşvetle gerçek raporun kaybedilerek, sahte evrak ve yalancı tanıklarla oğlumun mahkemesinin red edilmesi sonucu, aldığım krediler ve kredi kartlarım icralık olmuştur.İcralar normal olarak maaşımdan kesilerek ödenmiş ve bizi icraya veren avukatlara da bildirilmiş, dosyaların kapatılması istenmiştir. Bizim Osmaniye’de kalkıp Ankara ve İstanbul’a icra dosyası kapatmaya gitme imkanımız olmadığından bizim kapandığını sandığımız dosyalar kapatılmadığı gibi Başbakanlığa ait bir Kamu Bankası olan Vakıfbank’ın hayatımda hiç gitmediğim Manisa İli Yunusemre ilçesi Sanayi Şubesi avukatı Adalet Bakanlığının denetiminde olan ve kapatılması gerekirken kapatılmayan bu dosyaya ulaşmış ve Faiz alacağı olduğunu iddia ederek bana Ödeme emri göndermiştir. Yapılan itirazda vicdanı satılık bir hakim tarafından “İcrada hiçbir işlem yapılmadığı” ve “Avukatın yazısını şikayete konu ettiğimi” ileri sürerek ahlaksız ve hukuksuz bir şekilde red kararı vermiştir. Bu red kararına yapılan itirazlar da hukuksuz bir şekilde önce HSYK’da sonra da sırasıyla Danıştay’da, Anayasa Mahkemesinde, Ankara 11. İdare ve 1. İdare Mahkemelerinde hukuksuz ve saçma gerekçelerle red kararı verilmiştir.
Aynı şekilde Citibanka ait normal maaşımda kesilen icra hukuksuz bir şekilde icrada kapatılmayarak Varlık şirketlerine satılmıştır. Önce dosyayı alan Collektürk Varlık Şirketine dosya satılmış, ona işlem başlatınca bu defa Türkasset Varlık Şirketine satılmıştır. Savcılığa yapılan başvuru sonrası Savcının keyfi kararı neticesinde savcı hakkında işlem başlatılmış ve bu savcı Feto üyesi olmaktan görevden atılmıştır. Bu defa da ödenmiş bu dosya Hayat Varlık Şirketine satılmıştır. Bu şirketler taradından 10’dan fazla ilden 50’den fazla telefon ve mesajlarla benim ve eşimin telefouna taciz telefonu ve mesajı çekilmiştir ve halende çekilmeye devam edilmektedir.
İcra Memurluklarında dosyaların kapatılması  Adalet Bakanlığı’nın denetiminde olup, 2992 sayılı kanunun 9. ve 10. maddeleri gereğince  bu dosyaları kapatmayan  memurlar hakkında işlem yapılması gerekirken bize yargıya gitmemiz tavsiye edilmiştir. Biz artık 14 yıldır yargıda Türk Milleti adına zırvalayan Hakim bozuntaları nedeniyle elimizde sayısız karar olduğundan ve hastamız ve hastalığımızla ilgilenmemiz gerekirken bu dolandırıcılarla uğraşmak zorunda kaldığımızdan bu dava açılmışsa da yine hukuksuz kararla İstinaf  Mahkemenize bu dava açılmıştır.
2)      USUL  ve ESAS YÖNÜNDEN BAŞVURU SEBEPLERİMİZ :
Bizim hukuksuz yargılama sebebiyle mağdur olmamız nedeniyle icralık olmamız, icramız yasal olarak maaşımızdan kesilerek ödendiği halde Kamu Bankasına ait bir avukatın bir hakimi satın almak suretiyle mahkemede hukuksuz bir karar çıkartması, bu kararın tüm hukuk kuralları hiçe sayılarak Danıştayda, HSYK’da, İdare Mahkemelerinde hukuksuz kararlarla korunması hukuken kabul edilebilir bir durum değildir. Savcılığında bir yıldan fazladır soruşturmayı sonuçlandırmaması ayrı bir hukuksuzluktur.
Aynı şekilde satılık hakim bulamayan bir özel bankanın ödenmiş dosyayı varlık şirketlerine satarak bizden hukuksuz olarak tekrardan ödeme talep etmesi ve 10’dan fazla ilden 50’den fazla telefonla bizi taciz ve tehdit etmesi, yapılan müracatların neticeldirilmemesi bizi mağdur etmiştir.
Bizim oğlumuz ağır bir kaza geçirdiğinden ve biz hastamızla ilgilenirken rüşvetle gerçek evrak ve raporların değiştirilmesi 14 yıldır da davamızın bitirilmemesi üzerine biz hastamızı, dava sıkıntılarımızi, uğradığımız maddi sıkıntıları bir tarafa bırakarak bu hukusuz işlemlerle uğraşmamız üzerine devleti dava etmek amacıyla bu dava açılmıştır. Bu nedenle istediğimiz tazminatın ödenmesi yasalar gereğidir ve hukukumuza uygundur.
Bizden hukuksuzca istenilen paraların 6001 sayılı kanunun 30. maddesi gereğince on katının İdari Para cezası olarak istenmesi hukukumuza uygundur. Uygun olmayansa bu hukuksuzluğa sahip çıkılmasıdır. Dava dilekçemizde de “net ve anlaşılır olmadığı” hukuksuzca verilmiş bir karardır.
Nu nedenle: İstinaf Mahkemenizce davamızın yeniden görülerek; Vakıfbank’tan istenilen toplam :28.615,73.-Tl. , Citibankta istenilen toplam: 43.131,00.-Tl. (Kırküçbin yüzotuzbir) lira ve 10.000,00-Tl. manevi olmak üzere toplam : 81.746,73.-Tl. (Seksenbirbinyediyüzkırkaltı Lira Yetmişüç kuruş)’un Tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir.      

SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda ve Yerel Mahkeme dosyasında arz ve izah ettiğimiz ve re’sen dikkate alınacak gerekçelerle;
1) Yerel Mahkemenin 2017/755 Esas, 2017/1222 Karar sayılı kararlarının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda davamızın ve istediğimiz tazminatın kabulüne  karar verilmesini;
2) Önceki yargılamalarda dahil, tüm yargılama giderlerinin Davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ve İdare Mahkemesinde istediğimiz 81.746,73.-Tl. (Seksenbirbinyediyüzkırkaltı Lira Yetmişüç kuruş)’un Tazminat olarak ödenmesine karar verilnesini;
   Arz ve talep ederim. 21.07.2017
                                                                                                               İstinaf Yoluna Başvuran
                                                                                                                    Mustafa DEMİR
                                                                                                                            Davacı