ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE
Sunulmak Üzere
OSMANİYE İCRA HUKUK MAHKEMESİ
HAKİMLİĞİNE
İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN
DAVACI : Mustafa
DEMİR
DAVALI: BAŞBAKANLIK -
ANKARA
MAHKEMESİ: Ankara 7. İdare Mahkemesi
DOSYA NO: 2017/755 Esas, 2017/1222 Karar
KONUSU : Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin 2017/755 Esas, 2017/1222 Karar sayılı kararının
İstinaf incelemesi isteminden ibarettir.
TEBLİĞ TARİHİ : 05.07.2017
BAŞVURU SEBEPLERİ VE GEREKÇESİ :
1)DAVANIN ÖZETİ: Oğlumun trafik kazası nedeniyle
Rüşvetle gerçek raporun kaybedilerek, sahte evrak ve yalancı tanıklarla oğlumun
mahkemesinin red edilmesi sonucu, aldığım krediler ve kredi kartlarım icralık
olmuştur.İcralar normal olarak maaşımdan kesilerek ödenmiş ve bizi icraya veren
avukatlara da bildirilmiş, dosyaların kapatılması istenmiştir. Bizim
Osmaniye’de kalkıp Ankara ve İstanbul’a icra dosyası kapatmaya gitme imkanımız
olmadığından bizim kapandığını sandığımız dosyalar kapatılmadığı gibi
Başbakanlığa ait bir Kamu Bankası olan Vakıfbank’ın hayatımda hiç gitmediğim
Manisa İli Yunusemre ilçesi Sanayi Şubesi avukatı Adalet Bakanlığının
denetiminde olan ve kapatılması gerekirken kapatılmayan bu dosyaya ulaşmış ve
Faiz alacağı olduğunu iddia ederek bana Ödeme emri göndermiştir. Yapılan
itirazda vicdanı satılık bir hakim tarafından “İcrada hiçbir işlem yapılmadığı”
ve “Avukatın yazısını şikayete konu ettiğimi” ileri sürerek ahlaksız ve
hukuksuz bir şekilde red kararı vermiştir. Bu red kararına yapılan itirazlar da
hukuksuz bir şekilde önce HSYK’da sonra da sırasıyla Danıştay’da, Anayasa
Mahkemesinde, Ankara 11. İdare ve 1. İdare Mahkemelerinde hukuksuz ve saçma
gerekçelerle red kararı verilmiştir.
Aynı şekilde Citibanka ait normal
maaşımda kesilen icra hukuksuz bir şekilde icrada kapatılmayarak Varlık
şirketlerine satılmıştır. Önce dosyayı alan Collektürk Varlık Şirketine dosya
satılmış, ona işlem başlatınca bu defa Türkasset Varlık Şirketine satılmıştır.
Savcılığa yapılan başvuru sonrası Savcının keyfi kararı neticesinde savcı
hakkında işlem başlatılmış ve bu savcı Feto üyesi olmaktan görevden atılmıştır.
Bu defa da ödenmiş bu dosya Hayat Varlık Şirketine satılmıştır. Bu şirketler
taradından 10’dan fazla ilden 50’den fazla telefon ve mesajlarla benim ve
eşimin telefouna taciz telefonu ve mesajı çekilmiştir ve halende çekilmeye
devam edilmektedir.
İcra Memurluklarında dosyaların
kapatılması Adalet Bakanlığı’nın
denetiminde olup, 2992 sayılı kanunun 9. ve 10. maddeleri gereğince bu dosyaları kapatmayan memurlar hakkında işlem yapılması gerekirken
bize yargıya gitmemiz tavsiye edilmiştir. Biz artık 14 yıldır yargıda Türk Milleti
adına zırvalayan Hakim bozuntaları nedeniyle elimizde sayısız karar olduğundan
ve hastamız ve hastalığımızla ilgilenmemiz gerekirken bu dolandırıcılarla
uğraşmak zorunda kaldığımızdan bu dava açılmışsa da yine hukuksuz kararla
İstinaf Mahkemenize bu dava açılmıştır.
2)
USUL ve ESAS YÖNÜNDEN BAŞVURU SEBEPLERİMİZ :
Bizim hukuksuz yargılama
sebebiyle mağdur olmamız nedeniyle icralık olmamız, icramız yasal olarak
maaşımızdan kesilerek ödendiği halde Kamu Bankasına ait bir avukatın bir hakimi
satın almak suretiyle mahkemede hukuksuz bir karar çıkartması, bu kararın tüm
hukuk kuralları hiçe sayılarak Danıştayda, HSYK’da, İdare Mahkemelerinde
hukuksuz kararlarla korunması hukuken kabul edilebilir bir durum değildir.
Savcılığında bir yıldan fazladır soruşturmayı sonuçlandırmaması ayrı bir
hukuksuzluktur.
Aynı şekilde satılık hakim bulamayan
bir özel bankanın ödenmiş dosyayı varlık şirketlerine satarak bizden hukuksuz
olarak tekrardan ödeme talep etmesi ve 10’dan fazla ilden 50’den fazla
telefonla bizi taciz ve tehdit etmesi, yapılan müracatların neticeldirilmemesi
bizi mağdur etmiştir.
Bizim oğlumuz ağır bir kaza
geçirdiğinden ve biz hastamızla ilgilenirken rüşvetle gerçek evrak ve
raporların değiştirilmesi 14 yıldır da davamızın bitirilmemesi üzerine biz
hastamızı, dava sıkıntılarımızi, uğradığımız maddi sıkıntıları bir tarafa
bırakarak bu hukusuz işlemlerle uğraşmamız üzerine devleti dava etmek amacıyla
bu dava açılmıştır. Bu nedenle istediğimiz tazminatın ödenmesi yasalar
gereğidir ve hukukumuza uygundur.
Bizden hukuksuzca istenilen
paraların 6001 sayılı kanunun 30. maddesi gereğince on katının İdari Para
cezası olarak istenmesi hukukumuza uygundur. Uygun olmayansa bu hukuksuzluğa
sahip çıkılmasıdır. Dava dilekçemizde de “net ve anlaşılır olmadığı” hukuksuzca
verilmiş bir karardır.
Nu nedenle: İstinaf Mahkemenizce
davamızın yeniden görülerek; Vakıfbank’tan istenilen toplam :28.615,73.-Tl. ,
Citibankta istenilen toplam: 43.131,00.-Tl. (Kırküçbin yüzotuzbir) lira ve
10.000,00-Tl. manevi olmak üzere toplam : 81.746,73.-Tl.
(Seksenbirbinyediyüzkırkaltı Lira Yetmişüç kuruş)’un Tazminat olarak ödenmesine
karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda ve Yerel Mahkeme dosyasında arz ve izah ettiğimiz
ve re’sen dikkate alınacak gerekçelerle;
1) Yerel Mahkemenin 2017/755 Esas, 2017/1222 Karar sayılı
kararlarının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden
yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda davamızın ve istediğimiz
tazminatın kabulüne karar
verilmesini;
2) Önceki yargılamalarda dahil, tüm yargılama giderlerinin
Davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ve İdare Mahkemesinde
istediğimiz 81.746,73.-Tl. (Seksenbirbinyediyüzkırkaltı Lira Yetmişüç kuruş)’un
Tazminat olarak ödenmesine karar verilnesini;
Arz ve talep
ederim. 21.07.2017
İstinaf Yoluna
Başvuran
Mustafa DEMİR
Davacı