25 Mayıs 2018 Cuma

CUMHURBAŞKANLIĞI BALA CBS S.D.İSTEMİ

Sayın MUSTAFA DEMİR ,
Cumhurbaşkanlığına göndermiş olduğunuz başvurunuz alınmıştır.Göstermiş olduğunuz duyarlılık için teşekkür ederiz.
Başvurunuz yasal sürede ilgili Kurum/Kuruluş tarafından değerlendirilip, sonucu e-posta/posta aracılığıyla tarafınıza bildirilecektir.
İyi günler dileriz.
Başvuru Numaranız :3410656
Başvuru Metni:
2004 yılında oğlumun kazası nedeniyle 14 yıldır bir türlü sonuçlanmayan kaza dava ve soruşturmalarında yaşanan hukuksuzluklar nedeniyle çeşitli defasında şikayette bulunulmuş olmasına rağmen ısrarla isteğimiz görmezden gelinerek ahlaksızca dava ve soruşturmalarımız kapatılmak istenmektedir. En son şikayetime Adalet Bakanlığınca verilen cevapta Bala C.Başsavcılığının yapmış olduğu 18.04.2018 tarih ve 2016/699 CBS Soruşturma dosyasıyla yine isteğimiz görmezden gelinmek istendiğincen Ankara Sulh Ceza Hakimliğine 30.4.2018 tarihinde eksik soruşturma, görevi kötüye kullanma ve Anayasanın 138. maddesinin ihlali nedeniyle itiraz edilmiştir. Bizim şikayetimiz Ahmet Çalış adına olan evrak ve rapor, kayıp tanık ifadesi ve Kuyumcu adına duruşmaya giren savcının tespitine kadar devam edecektir. Davamızın devamı için Bala CBS'nın bu 2016/699 nolu soruşturma dosyasının bir suretinin Bilgi Edınme kanunu gereğince tarafıma gönderilmesinin sağlanmasını arz ederim. 26.05.2018

Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanlığı

17 Mayıs 2018 Perşembe

ANAYASA- BİLİRKİŞİ

II- AÇIKLAMALAR A- Kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti:  Oğlum Halil, Bala Lisesi önünde ağır yaralamalı kaza geçirmiş halen kaza davası ve kaza tazminat davası devam etmektedir. Kaza yapanlar her türlü hukuksuzluğu yapmışlardır ve yapmaya devam etmektedirler. Bunlarla ilgili davalardan 2014/106 nolu malkaçırma davasına  gönderdiğim 14.9.2015 tarih ve 17.09.2015 tarihli kayıt edilen dilekçemde suç unsuru bulunduğuna dair dair Bala Asliye Hukuk Mahkemesi Bala Cumhuriyet Başsavcılığına 09.10.2015 tarihli yazısıyla dilekçemde suç unsuru bulunduğuna dair "Suç Duyurusu"nda bulunmuştur. Bala C.Başsavcılığı, kayıp edilen baba Ahmet Çalış adına olan evrakları araştıracağına, kayıp edilen tanık Can Gürbüz'ün Hakim Fuat Pembeçiçek tarafından alınan kayıp ifadesini araştıracağına, kaza davası duruşmalarında yalancı tanıkların yeniden dinlenmesini engelleyen Kuyumcunun Kiracı Savcı Murat Gökhan Tahtakılıç'ın Kuyumcunun kiracısı olduğunu tesbit edip, Anayasanın 138. maddesinin ihlalini araştıracağına bana 26.11.2015 tarihli ifadesiyle şikayetçi dahi edemediği Bilirkişi Abdullatif Öztürk'e hakaret ettiğime dair Mustafa Şahin'in 3.12.2015 tarihli yalan ifadesini ve Bala Cumhuriyet Başsavcılığının 2.3.2016 tarih ve 2016/46 Esas numaralı İddianamesini esas alarak 10.03.2016 tarihinde  2016/57 Esas Numarası ile Bala Asliye Ceza mahkemesinde dava açılmıştır.
      Dava sürecinde Yatağan Asliye Ceza Mahkemesinde 2.5.2016 tarihinde ifade veren Mustafa Şahin soruşturma sürecinde söylediği yalanlardan vazgeçerek şikayetçi olmamış ve kararda davası düşürülmüştür.
Bilirkişi Abdullatif Öztürk zorla dahi mahkemeye getirilememiş, Fetö Çetesi üyesi olmaktan görevinden atılmış, zorla dahi getirilemediği ve adresi Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesince 17.10.2016 tarihli duruşmayla Bala Asliye Ceza Mahkemesine  bildirilmiştir. Bala Asliye Ceza Mahkemesi bunu dahi dikkate almadan ısrarla davayı sürdürmüştür. Bizim ifade ve şikayetlerimizi mesnetsiz sayarak dikkate almaması üzerine 26.12.2016 tarihinde Bala Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi verilerek soruşturma başlatılmıştır. Bununla da yetinilmeyerek 15.5.217 tarihinde BİMER'e başvurarak iddialarımızın HSK'ya yönlendirilmesi sağlanmıştır. Kuyumcunun Anayasanın 138. maddesini ihlali açık olduğu halde Adalet Bakanlığı bunu görmezden gelmektedir.
        Bala Asliye Ceza mahkemesi 17.01.2018 tari ve 2016/57 Esas, 2018/14 Karar ve 2016/46 C.Savcılığı Esae kararıyla bana 10  Ay ceza vermiş, cezanın açıklanmasını da 5 yıl ertelemiştir. Mustafa Şahin'in davasını da düşürmüştür. 9.12.2018 tarihinde yapılan itiraz da Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesince incelenmeksizin 2018/372 D.İş kararaıyla incelenmeksizin RED edilmiştir. Bu karar da 24.04.2018 tarihinde bana tebliğ edilmiş ve bu Dava oluşmuştur.
B- Bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenlerle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve delillere ait özlü açıklamalar: Dosyamda bulunan evraklar Anayasanın  40. 125 ve 138..maddelerinin açıkça İhlal Edildiğinin göstergesidir.  Kaza olduğunda bana kaza yapanlar dahi kazanın kaldırımda olduğunu, kazayı çocuğun babasının yaptığını söylemişlerdir. Fakat Kuyumcu Abdulkadir KILIÇ nüfusunu kullanarak ve RÜŞVETLE,  Bilirkişiye taraflı rapor hazırlattırmış, Mahkememizde bu sahte Rapor üzerinde görülmüştür.  Bizi madden ve manen mağdur etmiştir.        
       Anayasa 40. Madde:Kişinin, Resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır. Rüşvetle gerçeğe aykırı rapor hazırlanması davanın 14 yıldır bitirilememesini  bizi mağdur etmesini sağlamıştır.
       Anayasa 125.Madde:İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Bilirkişinin taraflı raporuna ve davacı edilememesine rağmen bize Hakaret suçu yüklenmesi açıkça görevi kullanma ve 6100 sayılı kanunun 46. maddesi gereğince de tazminat nedenidir.
      Anayasanın 138. maddesi Hiç kimsenin Hakime ve Savcıya emir veremeyeceği, talimat gönderemeyeceği vs. iddia edilse de Kuyumcunun gerçek evrakı Raporu, yok ettirdiği, Bilirkişiye taraflı rapor hazırlattığı, yalanlar ve yalancı tanklar tespit edilince de Kiracısı Savcıyı emir ve talimatla duruşmamıza girdirerek taraf olduğu açıktır.
            Mahkeme Kararları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin;
            Madde  6:Adil Yargılanma Hakkı'mız ihlal edilmiş ve makul sürede davamız görülmemiş ve halen de 14 yıldır devam etmektedir. Adil soruşturma ve yargılama yapmayarak hukuksuz karar verilmesi adil yargılama hakkımızın açık ihlalidir. İlçede nüfuslu birinin nüfusunu kullanarak beni davacı ettirmeyeceğini ileri sürerek gerçek evrakları yok ettirerek sahte evrak hazırlatması, Bilirkişiye Rüşvetle gerçeğe aykırı rapor hazırlatması, Bilirkişi davacı edilememesine ve fetodan görevde atılmasına rağmen bize hakaretten ceza verilmesi Adil Yargılamanın açık ihlalidir.
              Ek Protokol No1 : Mülkiyetin korunması, maddeleri ihlal edilmiştir. Hiçbir kusurumuz olmadığı halde Bilirkişinin gerçeğe aykırı ve taraflı raporuyla büyük borç altına sokulduk, evimiz satıldı. Büyük paralar harcadık. Bilirkişinin taraflı olduğunun ortaya çıkarmamıza rağmen  suçlu bulunduk. Malımızdan ve sıhhatimizden olduk. . 14 yıldır maddi açıdan mağdur edildiğimiz ve evimizi ve diğer mülkümüzü satmamıza rağmen adil olmayan yargı süreciyle mağdur edildik.
         Bizi mağdur eden  Bilirkişisi, "Fetö Elemanı" olmaktan görevinden atılmıştır. Biz Adil Yargılanma istiyoruz.
           
C- Başvurucunun güncel ve kişisel bir temel hakkının doğrudan zedelendiği iddiasının açıklanması:
 Kamu gücü kullanılarak bilirkişiye gerçeğe aykırı ve yalancı tanıkların beyanı esas alnırak rapor hazırrlattırıldığından14 yıldır davamız sonuçlanmamıştır. Bilirkişi bunu amirine söylemesine rağmen bu durum mahkemeye asla yansıtılmamıştır.Bilirkişi Fetö çetesi üyesi olduğu Elazığ Mahkemesince bildirilmesine rağmeb buda dikkate alınmamıştır. Trafik Kaza Tazminatı olarak hak etmemiz gereken tazminatın 2/8 si olan 557.417,78 TL. sına karar verildiğinden Feto Çetesi üyesi Bilirkişi Raporuyla gasbedilen 6/8 Tazminat tutarı olan 1.672.253,34 TLsı Kaza Tazminatının yasal faiziyle tarafımıza ödenmesi gerekmektedir.
     Dava süresince bilirkişi davacı edilememesine rağmen bana hukuksuz bir şekilde Hakarret davası açılması ve hiç karşılaşıp konuşmadığım bilirkişiye hakaret ettiğime karar verilmesi 6100 sayılı kanunun 46. maddesince tazminat nedenidir. Ayrıca Anayasanın 138. maddesinin ihlali de tazminat nedenidir. Bana verilen adil yargılamanın ihlali ve  verilen hukuksuz karar gereği 1.672.253,34.-Tl Hukuksuz tazminatı ile birlikte toplam: 3.344.506,68.-TL. (Üçmilyonüçyüzkırkdörtbinbeşyüzaltı Lira Altmış sekiz kuruş)un Maddi tazminat bedeli olarak Adalet bakanlığından alınarak  150.000.- (yüzellibin) Lira Manevi tazminatla birlikte  Toplam : 3.494.506,68.- Üçmilyondörtyüzdoksandörtbinbeşyüzaltı Lira Altmışsekiz Kuruş) Maddi ve Manevi Tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle  mağduriyetlerin  bedeli olarak tarafımıza ödenmesini;
A- Başvuru yollarının tüketilmesine ilişkin aşamalar-
1-Bala Asliye Ceza Mahkemesinin 17.01.2018 tarih ve 2016/57 Esas, 2018/14 Karar, 2016/46.C.Savcılığı Esas Kararı
2-Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.3.2018 tarih ve 2018/372 Değişik İş. Kararı.

 V- SONUÇ TALEPLERİ
     1-Bala Asliye Ceza mahkemesinin bu hukuksuz  17.01.2018 tarih ve 2016/57 Esas, 2018/14 Karar, 2016/46.C.Savcılığı Esas Kararının yeniden yargılanmamın sağlanarak iptalini ve Berat edilmemi.
  
      2- Kamu gücü kullanılarak Adil  Yargılama yapılmadığından, Trafik Kaza Tazminatı olarak hak etmemiz gereken tazminatın 2/8 si olan 557.417,78 TL. sına karar verildiğinden Feto Çetesi üyesi Bilirkişi Raporuyla gasbedilen 6/8 Tazminat tutarı olan 1.672.253,34 TLsı Kaza Tazminatının ve 6100 sayılı kanunun 46. maddesince verilen hukuksuz karar gereği 1.672.253,34.-Tl Hukuksuz tazminatı ile birlikte toplam: 3.344.506,68.-TL. (Üçmilyonüçyüzkırkdörtbinbeşyüzaltı Lira Altmış sekiz kuruş)un 150.000.- (yüzellibin) Lira Manevi tazminatla birlikte  Toplam : 3.494.506,68.- Üçmilyondörtyüzdoksandörtbinbeşyüzaltı Lira Altmışsekiz Kuruş) Maddi ve Manevi Tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle  mağduriyetlerin  bedeli olarak tarafımıza ödenmesini;
            Arz ve Talep ederim.
                                                                                                                    MUSTAFA DEMİR
                                                                                                                    14.05.2018

16 Mayıs 2018 Çarşamba

HALDEM DUYURU


    Değerli üyelerimiz. Derneğimiz 2014 yılında kurulmuş olmasına rağmen çeşitli nedenlerle 2015 yılındaki açılış ve iftar yemeği dışında herhangi bir faaliyette bulunulmamıştır. Bu nedenle de üyelerden üyelik aidatı dahil herhangi bir ödemede  talebinde bulunulmamıştır. Ancak 2018 yılı itibariyle derneğimizin yeniden faaliyete geçirilmesi ve dernek aldatı ödemeyen veya dernek için çalışmak istemeyen, ayrılmak isteyen üyelerin Ramazan Bayramı sonrası üyeliklerinin düşürüleceği daha önce facebook Haldem Derneği genel hesabında duyurulmuştu. Derneğimize üye takip proğramı alınmış ve faaliyete geçirilmiştir. Haldem.org.tr adlı websitemizin adı ve hostingi satınalınmış ve website çalışmaları devam etmektedir. Derneğimize üye aidatı ödemeyen veya bizimle çalışmak istemeyen üyelerimizle haziran ayı sonu itibariyle yollarımız ayrılacaktır. Ayrılan üyelerimizin yardım talepleri karşılanmayacaktır. Bundan sonra yardımlarımız üyelerimize yapılacaktır.  Bu nedenle üyelerimizi bu Ramazan üyelik aidatını ödemeye, fitre ve zekatlarını değerlendirilmek üzere derneğimize bağışlamalarıni talep ediyoruz. Aidat ve bağışlarını makbuz karşılığı derneğe yapabilecekleri gibi Bahçe Ziraat Bankasındaki 71726650.5001 nolu dernek hesabına isimleriyle yapabilirler. Hesap internek bankacılığına açık olduğundan kolaylıkla takip edilecektir. Derneğimize üye olarak tüzüğümüz gereği 20 TL. Giriş Aidatı, aylık 10 TL. üyelik aidatı vardır. Derneğimize üye olmak ve bizimle çalışmak isteyen herkese kapımız açık olacaktır. Hizmet etmenin elbette bir bedeli olacaktır. Sizlerden alınacak bu küçük bedeller biriktiğinde bir üyemizin veya acil ihtiyaç sahibinin ihtiyacını giderecek olması bizleri mutlu edecektir. Derneğimizi bundan sonra birlik ve beraberlikle devam  ettirmeyi arzu ediyoruz. Sayın üyelerimize saygıyla duyurur, Hayırlı Ramazanlar dileriz. HALDEM DERNEĞİ