15 yıldır devam eden bir kaza sonrası yaşanan RÜŞVET SKANDALI sırasında siz Adalet Bakanlığı Müsteşarı idiniz. 15 yıldır artık çok iyi biliyoruz ki bizim bu kaza davasında hasmımız kaza yapanlar değil müsteşarı olduğunuz Adalet Bakanlığı olmuştur. En sonunda Bakanlık "MAĞDUR OLMADIĞIMIZA" karar vermiştir. Bunca mağduriyetten sonra aşağıda görüldüğü gibi müracatlarımıza ne Sayın Cumhurbaşkanlığı nede siz bir cevam verdiniz. Sizden istemiş olduğumuz "zilleri" de göndermediniz. Artık seçim biitti. Bundan sonra ben şahsım olarak ve kurucusu olduğum HALDEM DERNEĞİ olarak DAVAMIZIN VE SİZİN PEŞİNDİZDE OLACAĞIZ. Bu hukuk rezaletine bir son verdirmek en başta sizin görevinizdir. Gerçekler karşısında susmak ve sessiz kalmak değil. saygılarımla...
Sayın MUSTAFA DEMİR ,
Cumhurbaşkanlığına göndermiş olduğunuz başvurunuz alınmıştır.Göstermiş olduğunuz duyarlılık için teşekkür ederiz.
Başvurunuz yasal sürede ilgili Kurum/Kuruluş tarafından değerlendirilip, sonucu e-posta/posta aracılığıyla tarafınıza bildirilecektir.
İyi günler dileriz.
Başvuru Numaranız :3522865
Başvuru Metni:
Kurmuş olduğunuz AK PARTİ (Adaleti Kaldırma Partisi) HSK (Hukuksuzluğu Savunma Kurulu)na oğlumun kazası nedeniyle yapmış olduğum 9.8.2017 tarihli dilekçeme ve Bakanlıkça gönderilen onca yazıya, ayrıca size gönderilen 17.4.2018 tarihli şikayete rağmen yine de bir cevap alınamamıştır. Sayın Abdullah Gül zamanında Cumhurbaşkanlığının soruşturmasını kapatmakla öğünen Adalet (Bizce Rezalet) Bakanlığınız bırakın bizim taleplerimizi, kayıp evrak ve Raporlarımızı bulmayı, 14 yıldır ev sahibi adına duruşmamıza girerek sizin meşhur 138. maddesini bilmem... takmayan Savcının ikametgahını tespit edememiştir. Biz hala sabırla Hukuksuzluğu savunma kurulunuzun cevabını bekliyoruz. Bunu ikinci defa tekiden şikayet eder, Adaletinize (bizce Rezaletinize) bir düzen vermenizi temenni ederiz.14 yıldır devam eden bu rezilliği Feto Çetesi üyelerini savunmaktan ve korumaktan vaz geçerek sonlandırmanızı bekliyoruz. Feto ile de bu şekilde mücadele olamayacağını da hatırlatmak istiyoruz. 05.06.2018
Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanlığı
Sayın : Mücahit Durmuşoğlu.
Adaleti Kaldırma Partisi
Osmaniye Milletvekili ve 1.sıra Adayı
Size
bu mektubu Osmaniye’den yazıyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı Kadirli Müftülüğü
VHKİ emeklisi bir memurum. Size Kadirli’li olduğunun ve Adalet Bakanlığı
Müsteşarlığı yaptığınız için yazıyorum.
Ankara
Bala İlçesi Müftülüğünde çalışırken 06.08.2004 tarihinde oğlum Halil 17
yaşındayken okuduğu Bala Lisesi önündeki kaldırımda 15 yaşında kör bir çocuğun
kullandığı araçla arkadan ve aşırı süratle kazaya maruz kalmış ve ağır şekilde
yaralanmıştır. Kazayı babası üstlenmiş ve kazanın kaldırımda olduğunu söylemiş,
Bala Emniyeti de bunu teyit etmiştir. Biz hastamızı Ankara’ya zor yetiştirmiş,
önce Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesine, oradan da Özel Ankara Güven Hastanesine
kaldırılmış, 50 gün yoğun bakımdan kaldıktan sonra Ankara’da durumu nedeniyle
hiçbir Resmi Hastane kabul etmediğinden Özel İncek Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Hastanesine kaldırılmıştır. Burada 7 ay daha komadan kaldıktan
sonra kendine gelmiş iki yıllık tedavinin ardından Beyin sapı hasarlı, akli
dengesi gitmiş bir şekilde sağ tarafı felçli ve ayağa kalkıp yürüyemez şekilde
%98 engelli olarak halen bakım ve giderleri tarafımızca yapılmaktadır.
Biz
hastamızla ilgilenirken Bala MHP İlçe eski Başkanı ve Belediye Meclisi Üyesi
Kuyumcu Abdulkadir Kılıç, Savcıyı, Bala Emniyeti ve karakolunu Rüşvetle satın
alarak ve beni de davacı ettirmeyeceğini ileri sürerek Baba adına gerçek
evrakları yok ettirmiş ve sahte evrak ve yalancı tanık ayarlayarak kazayı yol
ortasına aldırmıştır. Benim olayı öğrenip yasal işlem başlatmam üzerine
şerefini satan savcı polisin yakın arkadaşı J.Uzman Abdullatif Öztürk’ü
Bilirkişi olarak görevlendirmiş ve Polisten daha kötü rapor hazırlatmıştır.
Benim
nüfusumu öğrenen (ilişikte sunduğum gibi Kozanoğulları Beylerinin soyundanım)
polisler ve bilirkişi konuşmuş ve karşımızda siz Adalet Bakanlığının aşağılık
yetkilileri kalmıştır. Bizim yalancı tanıkları konuşturmamız üzerine bu
kuyumcusun o tarihte kiracısı olan savcı Murat Gökhan Tahtakılıç görevli
savcının yerine duruşmamıza girerek bu yalancı tanıkların yeniden
dinlenmelerini engelleyerek davamızı Rüşvet ve alavere dalaver ile hiçbir
kusuru olmayan oğlunun 6/8 suçlu olmana sağlamış ve davamız 14 yıldır bu mihval
üzere devam etmekte ve halen sonuçlanmamıştır.
Karşımızda
kaza yapanlar değil artık sizin Adalet Bakanlığının aşağılık yetkilileri
kalmıştır. En son ilişikte sunduğum Ankara 16. idarenin 2016/3090 Esas,2018/706 Karar sayılı karardaki gibi aşağılık kararları kalmıştır. Okul birincisi ve
Futbol takım kaptanı olan oğlumun %98 engelli, felç ve akli dengesi yok olmuş,
felç kalmış oğluma ben bakarken tedavi süresince böbreklerimi kaybedip hemodiyaliz
hastası ve %93 engelli omuş, annesi oğlunu indirip kaldırmakta belini
kırdırarak ameliyat olup platin taktırmış, artık oğlunu indirip kaldıramaz hale
gelmiş, hasta oğlunun bakımı için diğer çocuğunu işinde edip evde kardesine
bakmak zorunda bırakmış bir baba olarak Manevi tazminat alacak bir sıkıntı
yaşamamışız. Maddi olarak da idari dava değil Anayasa Mahkemesine dava
açmalıymışız....
Ben
bu kararı okuyunca hemen Sayın Cumhurbaşkanına ilişikte sunduğum müracatı
yaptım. Artık sizin Adeti Kaldırma Partisi Milletvekili ve İlimin vekil adayı
olarak size bu mektubu yolluyorum. Siz bu kararı veren Hakimlere söyleyin bize
Zil göndersin. Oğlumuzun bu durumuna ve neredeyse 15 yıldır bitmeyen ve tüm
malvarlığımızı yiyen dava ve tedavilere sevinerek zil takıp oynayalım....
Selamlarımızla.. Mustafa
Demir