24 Ağustos 2022 Çarşamba

YARGITAY C.BAŞSAVCILIĞINCA AÇILMAYAN DAVA DOSYASI

 

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ  BAŞKANLIĞI’NA

Sunulmak Üzere

OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

                                                                                   Dosya No: 2021/13                                                

 DAVACI                                :  Mustafa DEMİR 

DAVALI                                :  Maliye Hazinesi  ANKARA

 VEKİLİ                                  : Av.Elif ŞAHİN

DAVANIN KONUSU           :  Mehkemenizde açılan Hakimlerle ilgili Hazine adına Tazminat davasının Genel Kurulda tartışılması isteğiniz üzerine gerekçeli kararınız beklenirken aynı usullerle Hazine adına açılması istenen Polisler ve Bilirkişi davasının  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kabul edilmemesi üzerine Gerekçeli kararınız sonrası  mevcut dosyanız ile birlikte Yargıtay Genel Kurulunda Tartışılmak üzere Mahkemenize sunulmuştur.

TEBLİĞ TARİHİ                 :  23.08.2022

DAVA DOSYA NO               :  2021/13 E.

 AÇIKLAMAMIZ             : Oğlum Halil Demir'in 6.8.2004 tarihinde Ankara İli Bala İlçesi Bala Lisesi önünde ki çeşmenin yanında kaldırımda ağır bir kaza sonrası yaşanan hukuksuzluklar nedeniyle 18 yıldır mağdur olduk. İlk anda kazanın kaldırımda meydana geldiği ve oğlumuzun hiçbir kusuru bulunmadığı bildirilmiştir. Biz ağır olan hastamızla ilgilenirken kaza yerinde bakkal işleten emekli Polis Memuru Tanık mekin Öktem’in ifadesiyle kazayı baba Ahmet Çalış’ın değil 15 yaşındaki oğlu Murat Çalış’ın yaptığı ortaya çıkmıştır. Üç gün sonra halen Sayın Cumhurbaşkanının Marmaris Davası savcısı olan Savcı Mustafa Saylam, kaza yapan çocuğun öz annesinin dayısı olması nedeniyle ilçede Kuyumculuk yapan bir şahıs tarafından etki altına alınarak ve bizim de davacı edilmeyeceğimiz ileri sürülerek kaldırımdaki kaza yol ortasına alınmıştır. Bizim durumu öğrenipte yasal işlem başlatmamız üzerine karşımızda kaza yapan değil Adalet Bakanlığı görevlileri ve Sayın Bakan Bekir Bozdağ'ın bir konuşmasında ifade ettiği gibi adalet yerine bahane üreten hakim ve savcılar kalmıştır.

            Bu davada olduğu gibi aynı usul ve esaslar takip edilerek polisler hakkında Adalet Bakanlığı: Danıştay 10.Dairesi, 2019/11761E., 2022/723 K. Sayılı kararıyla, Cumhurbaşkanlığı: Danıştay 10.Dairesi, 2022/1857 E.,2022/1720 K. Sayılı kararıyla ve her iki dava da aynı tazminat üzerine olduğundan birleştirilmiş ve 13.08.2022 tarihinde Yargıtay İlgili dava dairesinde dava açılmak üzere Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesine teslim edilmiştir. Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesi sizin davasında olduğu gibi dosyamı yargıtay 1. Hukuk Dairesine göndermesi gerekirken Yargıtayda dava açılamadığı iddiasıyla dosyamı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına göndermişir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı dilekçemin yetersiz olduğundan bahisle tarafıma iade edilmiştir. Biz eksikliğin dilekçe başlığından kaynaklandığını düşünerek dilekçe başlığını Yargıtay ilgili Nöbetçı Hukuk Dairesi Başkanlığına şeklinde düzeltilerek yeniden göndermemiz üzerine dava dilekçemiz tekrar tarafıma iade edilerek dava açma isteğimiz kabul edilmemiştir.

            Yargıtay 4. Hukuk Dairenizde açtığımız 2021/13 dava da açıkça belirttiğimiz gibi Adalet Bakanlığının belirttiği gibi Anayasanın 138. maddesi gereğince hiçkimsenin hakim ve savcılara temir ve talimat veremeyeceği iddia edilse de bizim davamızda emir ve talimatlar havada uçuşmuştur. Bizde dava dilekçesine sunduğumuz seceremiz gibi nüfusumu kullanınca karşımızda kaza yapanlar değil “Hakimlik ve Savcılık teminetı"na sığınan görevini vicdanına göre değil de cüzdanına göre yapan savcı ve hakimler kalmıştır.

Bizim Bilirkişye hakaret ettiğimize dair açılan Adalet Bakanlığı: Danıştay 10.Dairesi, 2019/11761E., 2022/723 K. Sayılı sayılı karar da bilirkişi davacı edilememesine ve mahkemesine getirilememesine ve fetö çeteliğinden götevinden atılamamasına ve kendisine halen Sayın Cumhurbaşkanının Marmaris davası olan Başsavcı tarafından normal raporunun değiştirilmesini istemesiyle polisten daha kötü rapor düzenlediğini amirine itiraf etmiş olmasına rağmen açılan davada bana ceza verilerek geri bırakılmıştır. Bana bu cezayı veren hakim halen Yargıtay Tetkik Hakimi olarak görev yapmaktadır. Hakkında açılan davalar hukuksuzca kapatılmaktadır.Bu davada olduğu gibi bahanelerle dava açılması engellenmektedir.

Aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı: Danıştay 10.Dairesi, 2022/1857 E.,2022/1720 K. Sayılı  kararla halen Sayın Cumhurbaşkanının Marmaris  davası savcısı olan o zamanki Bala Cumhuriyet Başsavcısı ve savcısı tarafından bir kuyumcunun talimatıyla evrakların kaldırımda değil yol ortasında olacak şekilde değiştirilmesi istenmiş ve talimatları yerine getirilerek ve iki yalancı tanık ayarlayar kaldırımdaki kaza yol ortasına alınmış, hiçbir kusuru olmayan oğlum emir ve talimatla 6/8 kusurlu hale getirilmiştir. Bizim bu yalancıların yalanını ortaya çıkarıp yeniden dinlenmelerini taalep ederek karar aldırmamıza rağmen halen Yargıtay Savcısı olan ve o tarihte bala savcısı olan ve duruşma evrakları devam 2021/13 nolu dosyanızda bulunan bir savcı ev sahibi adına duruşmamıza girerek yalancı taıkların yeniden dinlenmesini engellemiştir. Benimde hakimle bu savcı hakkında 2007 yılında şikayette bulunmam üzerine hakim Ankara Bala'dan Ankara Kazan'a, savcıda Ankara bala’dan Ankara Kızılcahamam'a gçnderilerek bir yıl sonra hakimin kadrosu kazan'a, savcının kadrosu 2 yıl sonra kızılcahamam’a gönderilmiştir. O tarihte Bala’da görev yapan hakim de halen Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Başkanı olmuştur. Yapılan tüm şikayetler ya vicdanı yerine cüzdanıyla karar veren bu savcılara veya Daire Başkanı olan Hakime yönlendirildiğinden hiçbir netice alınamamaktadır. Bizde adli olarak ne yapmamız gerekirse hiçkimseden korkmadan ve çekinmeden yapmaya çalışmamaıza rağmen önümüze konulan bahane ve hukuksuzluk nedeniyle bir netice almaya çalışıyoruz. Biz haklı iken haksız olmamak için güç kullanmıyor ve Adil Yargılama  ve ADALET TALEP EDİYORUZ.

Bu nedenle hukuksuzca reddedilen dava dosyamızı 2021/13 nolu dava dosyamızla birlikte Yargıtay Hukuk genel Kurulunda incelenmek üzere ilişikte sunuyoruz

   NETİCE VE TALEP     :  Yukarıda açıkça izah edildiği gibi 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 46. maddesine istinaden açılmak istenen Hukuk Dava Dosyamınız halen devam etmekte olan 2021/13 Esas sayılı dava dosyamızla birlikte ve 2021/13 sayılı dosyamızın da hukuksuzluk delili olarak kabul edilerek beraber incelenmesini ve açılmayan dosyamızdaki taleplerimizin halen devam davamızla birlite yargıtay Genel Kurulunuzda değerlendirilmesi hususnda gereğini arz ve talep ederim. 24.08.2022                                                                                                                                                                                         Mustafa DEMİR                                                                                                                                              Davacı

E K L E R : 1 Yargıtay C.Başsavcılığında kabul edilmeyen Dava Dosyası

                     1 Duruşma tutanağı yazısı

7 Ağustos 2022 Pazar

HALDEM DERNEĞL

 HALDEM DERNEĞİ 

Bu gün bu derneğe adını veren oğlum Halil Demir'in geçirmiş olduğu trafik kazasının 18. Yılı. Kaza tazminat davamız halen devam ediyor. Mahkemenin 7.7.2020 tarihinden beri Almanya'ya araç sahibine tebligat yapmasını bekliyoruz. Eğer Tebliğat yapmayı başarırsa İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gidilip yeniden kaza raporu alınacak. Bu alınacak rapora göre dava yeniden başlayacak. Ne diyelim bizi ve Adaleti böyle rezil eden rezil yetkilileri Allah bize yaşattıkları acıdan ve üzüntüden daha fazlasını yaşamadan canlarını almasın.... 

Arkadaşının yorumu.

Can kardeşim Halil bu kaza olmadan önce yanımdaydı. Bir iki saat oturduk eczanede ve sonra eczaneden çıkarken dönüp bana sarılmıştı. Anlam verememiştim. Çünkü akşam tekrar uğrayıp sipariş ettiği ilacı alacaktı. Ama kısmet olmadı. Yanımdan ayrıldıktan 1-2 saat sonra kaza haberi geldi. 15 yaşına ehliyetsiz, acemi ve kalın bir gözlük kullanan, o günlerde yeni arabaları ile sokak sokak gezen Murat isimli tanıdığımız bir çocuk kaldırımda yürüyen Halil kardeşime arkadan çarpıyor ve Halil bugün gördüğünüz durumda hayatına devam etmek durumunda kalıyor. Kaza sonrasında ifade değiştirenleri mi ararsın, tutanak değiştirenleri mi ararsın, kazayı yapanların hastane masraflarını karşılayacağını söyleyip karşılamamalarını mı ararsın. Yani yapılabilecek her pislik yapıldı. Savcısından, polisine, orada kazaya şahit olanlardan kazayı yapanlara kadar bir çok insan bu haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe alet olmuş durumda. Mustafa amca o tarihten bugüne mücadele ediyor. Hayatları alt üst oldu. Maddi manevi mahvoldular. Ama suçlular ne ceza aldı ne bedel ödediler. Halil belki de bugün çok iyi bir üniversiteden mezun olmuş, iyi bir kariyer sahibi, mutlu bir aile babası olarak hayatına devam edecekti. Çok zeki ve başarılı bir öğrenciydi. Güzel kardeşim benim... Dilerim tez zamanda suçlular hakettiklerini bulurlar! Dilerim adalet yerini bulur! 🤲🏻🤲🏻🤲🏻