29 Ağustos 2025 Cuma

GÖLBAŞİ 1. ASLİYE HUKUK İSTİNAFA CEVAP DİLEKÇESİ

                                     ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ (  ) HUKUK DAİRESİ’NE

                                                                         Gönderilmek Üzere                                                      GÖLBAŞI 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

                                                                                               Dosya No: 2025/35 Esas, 2025/161 Karar                                               

DAVALI                                :  1-Mustafa DEMİR -

                                                    2-Halil DEMİR

                                                    3-Fatma DEMİR

DAVACI                                :  1-Bersu Tümer

                                                    2-Taha Erkan DURMUŞ (

                                                    3-Ceylin Nida DURMUŞ                                                       

VEKİLİ                                  : Av.Kadir Alper ÖZKUK                                                                               

DAVANIN KONUSU           :    Muris Ahmet Çalış  varisleri adına MİRASIN HÜKMEN REDDİ için açılan davada 18,8.2025 tarihli İSTİNAF dilekçesine verilen  cevaptan ve bu davanın kaçırılan malları gizlemek amacıyla KÖTÜ NİYETLE İSTİNAF DİLEKÇESİ VERİLDİĞİNDEN REDDEDİLMEDSİ gerektiği  talebimizden İbarettir.

TEBLİĞ TARİHİ                    :  20.08.2025 UYAP

DAVA DOSYA NO                :  2025/35 E.,2025/161 K.

 CEVABIMIZ                       :   Davalı müvekkil avukatı İstinaf Dilekçesinde : "Gölbaşı (Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 08.05.2025 tarih ve 2025/161 sayılı kararı ile usul ve yasa ile dosya kapsamına aykırı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olup, kararının gerekçesini; "...Somut iş bu uyuşmazlıkta davalıların ikametlerinin Osmaniye olduğu davalılar vekili süresi içerisinde vermiş olduğu cevap dilekçesi ile yetki itirazın bulunarak yetkili Mahkemenin Osmaniye Mahkemeleri olduğunu beyan etmiştir. Somut olaya iş bu çerçeveden bakıldığında mirasın hükmen reddi  davasında; TMK 605/2 vd Maddeleri gereğince alacaklıların davanın açıldığı tarihteki ikametgahı Mahkemesi olup alacaklı olan davalıların ikametgahları Gölbaşı ilçesi olmadığından  Mahkememizin yetkisizliğine, yetkili Mahkemenin   Osmaniye (Nöbetçi) Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ..." şeklinde tesis etmiştir.

Bu hüküm doğru ve hukuka uygundur. Olması gerekende budur. Çünkü vekilliğini yaptığı kişi Ahmet Çalış'ın Kızı Gülden Durmuş(Çalış) kaza zamanı ilk mahkeme ifadesinde açıkça belirttiği gibi kaza yaptıkları zaman babasına ait dükkanı kapatıp evlerine giderken okulu önünde oğluma çarptıklarını kardeşiyle birlikte ifade etmektedirler. Daha sonra bu dükkanı Kırşehir Kaman ilçesine kaçırıp başkası adına açmıştır. Ben bizzat Kaman otobüsüne binerek gidip geldiğine tanık oldum. Biz Bala'dan ayrıldıktan sonra da bu dükkanı Ankara Gölbaşı^na taşıdığını duydum ama görmedim. Babasının malvarlığını kaçıran ve gizleyen kişidir. Babası ölünce Reddi Miras yaparak kaçırdığı bu mallara erişilmesini engellemek istemektedir. Kendisi Reddi Miras  yaptığı yetmiyormuş gibi çocuklarına da Reddi Miras davası açmıştır. Bu nedenle biz bu davayı mal kaçırma davası olarak görüyoruz ve tanımlıyoruz. Bu nedenle kendisinin ve kardeşinin daha önce yapmış oldukları Reddi Miras davalarının da kötü niyetle yapıldığına inanıyor ve her ikisinde  ciddi şekilde soruşturularak reddedilmesini arz ve talep ediyoruz.

Davacı Avukatının da bizim Gölbaşı'na gelemeyeceğimizi veya gelip gitmemizin de masraflı olacağını, bize zarar vermek veya bize ödeme yapılmasını engellemek, en azından geciktirmek amacıyla bu davayı açtığını, mahkemenin kararı sonrası düşündüğünün aksine kendisinin vekil olarak Osmaniye'ye gelip gitmesinin zaman ve maddi açıdan sorun olduğundan bu İstinaf dilekçesini vererek davayı Gölbaşı'nda gördürmeyi amaçladığını düşünüyoruz ve etik bulmuyoruz.

Davacı Müvekkil avukatı "lk derece mahkemesinin gerekçesinde belirttiğinin aksine davalılar vekili tarafından süresi içerisinde verilmiş yetki itirazını içerir cevap dilekçesi bulunmadığı gibi davaya tek cevap veren davalı Mustafa Demir, soyadını taşıyan diğer davalılar adına cevap verdiğini belirtmiş ise de, davalının, diğer davalıları temsile yetkili vekillik sıfatı olmadığından cevap dilekçesinde belirttiği bu hususun dikkate alınmaması ve diğer davalıların süresi içerisinde davaya cevap vermediğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Bu hali ile ilk derece mahkemesinin yetkisizlik kararını dayandırdığı dilekçenin gerekçeyi doğrulamadığı, kararında eksik inceleme ile tesis edildiğini göstermektedir.

Dosya kapsamında davalılar adına usulünce sunulmuş bir Avukat vekaletnamesi bulunmamaktadır. Davaya yalnızca davalı Mustafa Demir cevap vermiştir. Bu nedenle dört davalının bulunduğu bir davada, sanki tüm davalılar tarafından yetki itirazında bulunulmuş gibi kabul edilerek, yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasa ile ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirttiği yasa hükümlerine aykırı olmuştur. demektedir"

Davalı avukatı benim eşim ve vesayet altındaki oğlum adına verdiğim cevabın hukuksuz olduğunu, eşimin ve oğlumun cevap hakkını kullanmadıklarının kabulünü talep etmiştir. Halbuki adına dava açtığı muris Ahmet Çalış’a açılan Bala Asliye Hukuk Mahkemesinde halen devam eden 2023/219 Esas nolu davaların “Aile Reisi" olması nedeniyle tüm hane halkı adına açıldığını unutmuş gibi davranarak kötü niyetle eşimin ve vesayet altındaki oğlumun adına “Aile Reisi" sıfatımla verdiğim cevabı görmezden gelerek cevap vermediklerinin kabul edilmesini talep etmiştir. Bu talebin hukuken bir karşılığı yoktur ve dikkate alınmaması gerekir. Fatma benim eimdir. Oğlum Halil %98 beyin özürlüdür ve hem Ankara Adli Tıp Kurumu raporunda, hemde  İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas  Raporunda tam iş gücü kaybı ve başkasının bakımına muhtaç olduğu tespit edilmiş olup raporlar dava dosyasındadır. Ayrıca Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesinde alınmış olan 14.01.2010 tarih ve 2009/899 Esas, 2010/53 Karar sayılı Velayet kararı ilişikte sunulmuştur. Böyle kişiden mahkemeye cevap vermesini istemek en düzgün tabirle aptallıktır. Bu nedenle Müvekkil avukatını TMK'nın 2. Maddesinde açıkça ifade edilen "Madde 2 - Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz." denildiğinden dürüst olmaya davet ediyoruz. Aile Reisi olarak her ikisi adına cevap vermemde hukuk adına bir kusur bulunmamaktadır. Ayrıca hukuken herkes kendi davasını takip edebilir. Avukat tutmak zorunda da değildir. Ben şahsen Hukuk değil İşletme mezunu, bilgisayar proğramcılığı ve donanımı konusunda uzman olduğum gibi  Kaymakamlık ve  Kurumum adına  binlerce inceleme ve soruşturma yapmış ve bu inceleme ve soruşturmalarda  Savcı yetkisi kullanmış bir devlet memuru olarak müvekkil avukatının böyle saçmalamasını hukuk okumayan kimsenin hukuk bilmediği gibi aptal bir düşünceye sahip olduğunu düşünüyorum. Kaza davamız halen 22. Yılına girdiğinden CİMER'e yaptığım bir başvuru nedeniyle bu dava da mal kaçırma  davası olarak Adalet Bakanlığınca Hakimler ve Savcılar Genel Sekreterliğine yönlendirilmiştir. Bu nedenle Müvekkil avukatını daha dürüst ve dikkatli olması konusunda uyarıyorum.

Müvekkil avukatı "Nitekim davalıların tamamının ikamet adresi, mahkemece yetkili olduğu kabul olunan yer değildir. Ayrıca davalı Mustafa Demir 02.04.2025 tarihli cevaba cevap dilekçesinde; "Muris Ahmet Çalış adına Savcı ve Hakimleri etkileyen Kuyumcu  akrabalarının yanına da evimi taşıyarak onun kullanmak istediği siyasal gücünü de etkisizleştirdim." demek suretiyle davada ikamet adresinin Osmaniye değil Bala olduğunu açıkça beyan ve kabul etmiştir. Dosyada yeterli ikamet araştırması da yapılmamıştır. İlk derece mahkemesince tüm bu hususlar görülmeden ve gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan davalıların ikamet adresinin Osmaniye olduğunun kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur.  Demektedir

Gerekçeli kararda da açıkça belirtildiği gibi ADRESTE davanın açıldığı tarih geçerlidir. Benim adresim de UYAP' ta  ve dava evraklarında açıkça görüldüğü gibi Osmaniye Mimar Sinan Mahallesidir. Müvekkil avukatın ısrarla yazdığı gibi M. Fevzi Çakmak Mahallesi değildir. Bu dava 2025 yılında açılmıştır. Bense bu adrese 2020 yılında geldim.

Müvekkil Avukatı "Davalıların mecburi dava arkadaşlığının bulunması nedeniyle görevli ve yetkili mahkeme Ankara/Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemelerdir. Dava görevli ve yetkili mahkemede açılmıştır. Tek bir davalının yetki itirazının geçerliliği bulunmamaktadır.

Müvekkil  mecburi dava arkadaşlağı bulunduğunu iddia etse de mecburi dava arkadaşlığı: "“Mecburi dava arkadaşlığı MADDE 59- (1) Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde, mecburi dava arkadaşlığı vardır”  denildiğinden Ankara Gölbaşında açılan alacak davasının bizim tazminat davasıyla .hiçbir ilgi ve alakası olmadığından ve ayrı konu ve dosya numarasıyla açıldığında bizim tazminat davasıyla aynı kişiye açılması dışında bir ilişkisi yoktur. 

Ayrıca “Mecburi dava arkadaşlarının davadaki durumu MADDE 60- (1) Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği hâlde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder.” Buna göre bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde taraflar arasında bulunan dava arkadaşlığına “mecburi dava arkadaşlığı” denir. Denilmekte olup Ankara Gölbaşı’nda sattığı aracın parasını alamadığı için dava açan Nuh Doğan’ın bizim davamızla hiçbir ilgisi yoktur. Ayrı dosya numaralı alacak dosyası ile bizim birlikte hareket etme zorunluluğumuz söz konusu bile değildir. Bu da davanın zorunlu dava arkadaşlığının olmadığına delildir. Ankara Gölbaşı'nda açılan bu davanın usulden reddesilmesini ve bizim ikametimizin bulunduğu Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini göstermektedir. Ankara Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan bu davanın İstinaf Dilekçesinin  reddedilmesini, Mahkeme masraflarının dava açan üzerinde bırakılmasını ve bu davanın Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmasının sağlanmasını arz ve talep ederiz.

Davacı Avukatının kötü niyetle hareket ettiği açık olduğundan HMK "MADDE-329 (2) Kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkum edilebilir. Bu hallere vekil sebebiyet vermiş ise  disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır. MADDE-351- (1) İstinaf başvurusunun kötü niyetle yapıldığı anlaşılırsa bölge adliye mahkemesince , 329 ncu madde hükümleri uygulanır" denildiğinden  hala kötü niyetle hareket etmeye devam eden ve hukuksuz ve saçma gerekçelerce istinaf dilekçesi veren bu avukatın  bu kanun gereği kötü niyet tazminatıyla cezalandırılması gerektiği açıktır.  Bizde en yüksek tazminatla cezalandırılmasını arz ve talep ederiz.

NETİCE VE TALEP     :  Yukarıda açıkça izah edildiği gibi;

1- Bu Mirasın Hükmen Reddi davasının Alacaklının adesinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmamasının hukuka aykırı olduğundan redini ve bu davanın Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmasının sağlanmasını;

2- Mecburi dava arkadaşlığının ayrı alacak konusu ve ayrı dosya numarası olması ve birlikte hareket etmenin mümkün olmaması nedeniyle  yasa gereği reddedilmesini;

3- Dava miktarı yönünden kötü niyetle hareket edildiğinin açık olması, büyük miktar alacakta anlaşma teklif edilirken, küçük miktardaki ayrı dosyanın ödenenemesi kötü niyetli hareket edildiğinden davanın reddini;

4- Borca batık olduğu iddia edilen Ahmet Çalış’ın Rüşvete batıklığı açık olduğundan Mal varlığının ölüm tarihinden değil 06.08.2004 tarihinde gerçekleşen kaza davasından itibaren araştırmaya başlanılmanılmasına ve bir şekilde yok edilen Ankara Keçiören Kalaba Semti Güçsüzleryurdu yakınlarındaki 3. kat evinin akibetinin doğru şekilde araştırılmasını;

5- Kaza zamanında Bala Kırşehir Caddesi adresinde bulunan Kızı Gülden tarafından Bala’da kaçırılarak BAŞKA YERDE VE BAŞKA KİMLİKLE YENİDEN AÇILAN TELEFON DÜKKANI'nın akibetinin tam ve doğru şekilde araştırılarak kaçırılan bu malvarlığının ortaya çıkartılmasına ve kızı Gülen ve Kardeşinin Reddi Miras davasının iptali  ve kaçırılan mal varlığına el konulması için yasal işlem başlatılmasına karar verilmesinı;

6- Ahmet Çalış’ın borca batık olmadığına, müvekkil davacıların mirasın hükmen reddi taleplerinin reddine;

7-                     Hukuksuzca açılan bu hükmen Mirasın Reddi Davasının İstinaf dilekçesinin REDDİNE, Müvekkilin avukatının da kötü niyetle davrandığı açık olduğundan HUMK'un 329. 2. Fıkrası ve 351. Maddeleri gereğince en üst sınırdan tecziyesine, Dava masraflarının davacılara yüklenmesine,  karar verilmesini hem eşim Fatma Demir ve hemde Velayetim altında bulunan  %98 Beyin Özürlü ve felçli oğlum Halil Demir adına  arz ve talep ederim.29.08.2025 

                                                                                                                             DAVALI

                                                                                                                         Mustafa DEMİR


28 Ağustos 2025 Perşembe

2503092629 CİMER CEVABI

 

Sayın MUSTAFA DEMİR,

T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER)’ne yapmış olduğunuz 2503092629 sayılı başvurunuz 24.08.2025 tarihinde cevaplanmıştır*

Cevap Metni: Sayın İlgili;

Başvurunuz ilgisi nedeniyle Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine üst yazı ile gönderilecektir.
Bilgilerinize.

* Başvurunuz ADALET BAKANLIĞI tarafından cevaplanmış olup cevap içeriğine ilişkin hukuki sorumluluk cevap veren kuruma aittir. CİMER’in işleyişine dair tüm bilgiler için tıklayınız.

Hizmet kalitesi ve verimliliğimizi arttırmak için “CEVABI DEĞERLENDİR” butonuna tıklayarak memnuniyet anketimizi doldurabilirsiniz.
CEVABI DEĞERLENDİR
E-Posta adresi size ait değilse buraya tıklayınız.
Bu e-posta otomatik oluşturulmuştur, lütfen cevap vermeyiniz.
CİMER ile ilgili her türlü sorunuz için 150’yi arayabilirsiniz.