23 Mart 2015 Pazartesi

HSYK-HATAY C.BAŞSAVCILIĞI


HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA

                                                                                                             ANKARA

 

           

            Adalet Bakanlığına vermiş oşduğum 19.09.2014 tarihli dilekçe üzerine eski İslahiye Müftüsü Ali Yazıcı hakkında Hatay İl Müftülüğü'nce ve Hatay Cumhuriyet Savcılığınca usulsüz soruşturma yapıldığı ve yapılan soruşturmanında Sümemaltı edilerek Paralelci olan ve en son Hatay^da yapılan Dinlerarası Diyalog taplantısına Paralelci olarak Başkanlık eden Ali Yazıcı'nın korunduğuna dair Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 02.10.2014 tarih ve 87119442-622-01-31-7410+2014/12319/60824 sayılı yazıları ile dilekçemin 29.09.2014 tarih ve 87119442-622-01-31-7410-2014/11938/60017 sayılı yazı ile Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına, 30.09.2014 tarih ve 87119442-622-01-31-7410-2014/12126/60386 sayılı yazı ile de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna gönderildiği bildirilmişti.

            Bakanlık Ceza İşleri genel Müdürlüğünün bu yazısı üzerine Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Sümenaltı ettiği dosyayı hızla Adana Bölge İdare Mahkemesinde Red kararıyla dolandırarak bana Faksla bildirmesi üzerine konu Anayasa Mahkemesine taşınmış olup 17653 Başvuru Numarası ile kabul edilmiş, sonucu beklenmektedir.

            Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Paralelci Ali Yazıcı'yı koruyan İl Müftülüğü Personelinin Valilikten soruşturma izni alınamadığı ve Adana Bölge İdare Mahkemesinde Red kararı verildiği gerekçesiyle Savcılığın İşlemden Kaldırma Kararı Adalet Bakanlığı Ceza İşler Genel Müdürlüğü'nün Kurulunuza gönderdiği yazıyla birlikte işlem yapılmak üzere Yüksek Kurulunuza gönderilmiştir.             Konu şu an Anayasa Mahkemesinde olduğundan muhtemelen de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gönderileceğinden ve bizim bu ülkenin Din Adamlarına ve Adaletine güven duymadığımızdan Yüksek Kurulunuza İç Hukuku tamamlamak üzere gönderilmiştir. Zira kendi personeline iftira atarak sürgün ettiren ve sicilini iftira ile dolduran Din Adamı ve onu koruyan Din Adamlarının ve Adalet Bakanlığı görevlilerinin Dini de yoktur, Allah'ı da yoktur. Bunlar Dini Allah'ı bırakıp Medeni Kanun arkasına saklanan birer Münafıktırlar. Medeni Kanun bile Zimmeti ve İftirayı en ağır suçlardan saymakta ve ona göre işlem yapmaktadır.

            Onun için benim sicilime bilgim ve haberim dışında doldurulan Zimmet suçu ya ispat edilecek yada bana iftira atanlar cezalandırılacaktır. Bu Adalet'in gereğidir. Bu ülkede argo tabirle "Balık baştan koktuğundan" bu pislikler korunmakta ve bu da Dine ve Adalete olan güveni ortadan kaldırmaktadır.

            Paralel Yapı soruşturması da göstermiştir ki bunlar Dini ve Adaleti kendi çıkarlarına alet eden Aşağılık birer Mahluk'turlar. Bunlara İnsan demek İnsanlığa hakarettir.

            Gereğini bilgilerinize arz ederim.  24.03.2014

 

EK: 3 Sayfa Evrak.

                                                                                                                     Mustafa DEMİR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder