4 Temmuz 2015 Cumartesi

HALDEM HATIRLATMA

HALDEM DERNEĞİ HATIRLATMA
5.7.2015 Pazar günü (Yarın) Bahçe Uyuzluk Bahçespor Tesislerinde tüm Üyelerimizi ve eşlerini bu yıl ilki yapılacak olan İftarımıza beklediğimizi tekrar hatırlatır, bu iftarların geleneksel hale getirmeyi amaçladığımızı belirtiriz.
Haldem Derneğimiz birlik ve beraberliği sağlamak amacıyla ve aileleri bir araya getirmek amacıyla kurulmuş yasal bir Sivil Toplum Kuruluşudur. Amaç Trafik Kazasıyla mağdur olan Oğlum Halil Demir'in Trafik kazası Tazminat Davasında elde edilecek gelirin bir bölümünün yasal olarak Fakir, Muhtaç, Engelli ve Öğrencilere Yardım olarak dağıtmak olsa da Gerçek Amaç oğlum Halil'in olayında olduğu gibi bu tür olaylarda Aileleri bir arada tutmak amacıyla kurulmuştur. Ben bu Derneği Kadirli'ye gelip te oğlumun kazasında Devlete Dava açtığım, Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere (Yardım sözünü tutmadıkları gibi bir Başkasından çocuk doğuran bir kadının şikayetiyle benim hazırladığım yardım dosyasını aldırıp yok ederek beni icraya vermeleri üzerine başlatılan hukuki işlemin medeni kanun arkasına saklanmaları ve soruşturmaya izin alınamaması üzerine mağdur olmam) Bankalarla olan borcumdan dolayı kurban kesememem ve bir Ağabeyimin o yıl Afrika Müslümanlarına Yirmi kurban parası göndermesiyle öğünmesi üzerine, kardeşleri ben değil sanki Afrikalılar...yardımların bu bölge halkına yapılması amacıyla kurmaya karar verdim. Oğlumuz Kaza davası kısmen sonuçlandı ve bu dernek faaliyetine başladı. Rüşvet Davası nedeniyle tekrar Yargıtay'da olsa da er veya geç bitecektir. Ayrıca derneğin erken açılmasının bir nedeni de kamu yararına dernek olması için geçmesi gereken süredir. İnşallah paramız geldiğinde bu süre de tamamlanmış olacaktır. Derneğimiz herkesin yardımına açık olup her şey yasal olarak yapılmakta, yardımlar makbuz veya dekont karşılığı alınıp dağıtılmaktadır.
Şu unutulmamalıdır: benim oğlum Trafik kazası geçirdiği zaman Lise son sınıfa geçmişti ve Okul birincisiydi. Ayrıca bilgisayar işlerine aşinaydı ve Bilgisayar Mühendisi olmak hayaliyle yaşıyordu. Bende memurluğum yanında Proğram ve Donanım Eğitimi aldığım Bilgisayar toplama ve satışı, tamiri işleriyle maaşımın yanında bir maaş daha kazanan ve maddi durumu iyi olan birisiydim. Ama bu kaza benim durumumu alt üst etti. Maddi sıkıntıların yanında kaldırımda olan kazanın Rüşvetle yol ortasına alınması, evrakların Rüşvetle değiştirilerek kaldırımda ve arkadan 15 yaşında bir çocuk tarafından çarpıldığı ve suçu babasının üstlendiği , kazanın kaldırımda olduğu kaza yapanlarca da bildirildiğinden hiç bir kusuru bulunmayan oğlum 6/8 kusurlu hale getirilmesi ile başlayan hukuk mücadelesi 11 yıldır devam etmekte. Bizi davacı ettirmeyecek olanlar bizim duruşumuz ve hiç kimseden korkmayışımız nedeniyle susmuş, Adalet bakanlığının korumasına olan Rüşvetçi Hakim ve Savcılar Adalet bakanlığına açılan davalar nedeniyle kendi canlarının derdine düşürülmüştür. Bu nedenle davanın sonuçlanması geciktirmiştir. dava gecikmiş olsa da elbette sonuçlanacaktır.
Bu on bir yıllık süreç bana göstermiştir ki yarının ne olacağı hiç belli değildir. Bu gün iyi olanın yarını meçhuldür. Birlik ve beraberlikte kuvvet vardır. Direnç vardır. Bizim Maddi ve Manevi olarak yaşadığımız sıkıtının başkasının yaşamaması için elimizden ne gelirse yapmaya çalışacağız. Bu çalışma hep birlikte olursa daha başarılı olacağından hiçbir şüphemiz bulunmamaktadır. Dernekte bu amaçla kurulmuştur. hep birlikte olursak başarılı olamamanın hiç bir sebebi olamaz.
Netice olarak Aptallığın İlacı yoktur. Kim ne ederse kendine eder başkasına hiçbir şey yapamaz. Gün gelir yaptığının hesabı önüne konur. İstese de istemede de ödemek zorundadır...
04.07.2015 Mustafa DEMİR
 Saygı ve Selamlarımla.....

1 Temmuz 2015 Çarşamba

ADALET-İDARE M. ANAYASA 7218


ANKARA  İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

Gönderilmek üzere
 NÖBETÇİ OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
                                                                                 
 DAVACI                                :  Mustafa DEMİR - 

DAVALI                                :  Adalet Bakanlığı  ANKARA

DAVANIN KONUSU           :    Tam Yargı Davası.

İPTALİ İSTENİLEN
İDARİ İŞLEM                  :  Anayasa Mahkemesinin 2014/7218 sayılı dosyasında vermiş olduğu 30.04.2015 tarihli İDARİ RED kararı ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna gönderilen 25.09.2014 tarihli Şikayet Dilekçesinin SÜMEN ALTI edilmesi.
TEBLİĞ TARİHİ                 :  22/06/2015

DAVANIN İZAHI                :  Oğlum Halil DEMİR’in 06.08.2004 tarihinde  ağır yaralanmalı trafik kazası sonrası yaşananlarla ilgili davalarda  RÜŞVETLE  mağdur edildik. Rüşvetle ilgili davalarımız halen devam ediyor.  Oğlumun tedavisi için evimizde dahil tüm malvarlığımızı kullanmamıza rağmen Rüşvetle davamız reddedilince Bankadan aldığımız Krediler ve Kredi kartlarım icralık oldu. Biz bir taraftan oğlumuzun tedavisi, Rezalete dönen Mahkemesi ile uğraşırken birde İcralarla uğraşmak zorunda kaldık. Hiç kusurumuz yokken malımızla ve canımızla mağdur edildik. Anayasa Mahkemesinin bu davaya konu olan Davası'da Vakıfbank Kredi Kartı İcra davasıdır.

            2007 yılında icralık olan Vakıfbank Kredi kartım yasal olarak maaşımdan kesilmeye başlandı ve 2008 yılında bitirildi. Borcun bitildiği icrayı yapan Bayan avukata bildirilmesine rağmen bize icradan borcun bittiğine dair belge verilmedi. 2008 yılında borcun bitmesine ve yasa gereği bir yıl içerisinde de herhangi bir itiraz olmadığından bizim için borç kapanmıştı. Fakat beş yıl sonra 12.04.2012 tarihinde tarafıma Av.İshak Özbey imzalı bir ödeme muhtırası gönderildi. Telefon edince kendi ükelalığını bana yüklemeye çalışarak Avukat olduğunu ve bu parayı alacağını söyledi. Bundan sonra da 30.07.2013 tarihinde sadece Faiz alacağını belirtir İlamsız takipte ödeme emri gönderdi. Benimde yasal hakkımı kullanarak itiraz davası açmam üzerine dosya Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesine gönderildi. Ankara 11.İcra Mahkemesi 19.11.2013 tarihinde  2013/974 Esas No, 2013/1038 Karar No ve 2013/11949 16. İcra Müdürlüğü Nolu kararrında  "ödeme yapması için ödeme muhtırası adı altında özel bir yazı yazdığı bunun şikayete konu edildiği icra müdürlüğünce yapılan herhangi bir işlemin olmadığı" gerekçesiyle şikeyetin reddine karar verildi. Yani vicdanını satan veya kiraya veren bu hakime göre ben tarafıma gönderilen 30.07.2013 tarihli Ödeme Emrine değil, Avukat tarafından gönderilen ve hiçbir yasal değeri olmayan 12.04.2012 tarihli Ödeme muhtırasına itiraz etmişim. İcra da Herhangi bir işlem yapmamış. Onun için Red ediyormuş. Biz su katılmadık aptalız yada geri zekalıyız. Adam da hukuk okumuş, hukuken karar veriyor. Hukuk demekki böyle alçaltılıyor. Halkta kendilerini uyanık zanneden bu Vicdanı satılıkların kararlarına inanmadığı ve saygı duymadığı için bu gün Türk Adaletine kimse güvenmiyor. Ama Adalet Bakanlığının Adaletsiz yöneticileride bu hukuksuzluğa sahip çıkmaya devam ediyor. Daha önce Anayasa Mahkemesi oğlumun Diş Tedavisi dosyasını kaybeden Hakime dava açamayacağımı belirten bir karar verdi (2013/777 Nolu Dosya), bu karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gönderildi ve dava devam ediyor.      
             11.İcra Mahkemesinin bu Kararı bana 06.12.2013 tarihinde tebliğ edildi. Bu kararı 12.01.2013 tarihinde  temyiz ettimse de 15.01.2014 tarihinde miktardan Red edildi.
            Bu karar bana 31.01.2014 tarihinde tebliğ edildi. Bize verilen Karar düzeltme hakkı nedeniyle karar 11. İcra Mahkemesince 12.05.2014 tarihinde kesinleştirildi. Bu kesinleşme şerhi de bana 21.05.2014 tarihinde tebliğ edildi. Bende bu kararı 26.05.2014  tarihinde Anayasa Mahkemesine 2014/7218 dosya Numarası ile başvurdumsa da Anayasa Mahkemesi 30/04/2015 tarihli İdari Red Kararı verdi. Kararında 11. İcra mahkemesinin red kararının doğru olduğuna, 12.05.2014 tarihli kesinleşme şerhini hiç dikkate almadan yasal süresinde müracaatta bulunmadığıma hükmederek hukuksuz karar veren hakimi korumaya yönelik karar vermiştir. Avukatın hukuksuz olarak tarafıma gönderdiği 30.07.2013 tarihli Faiz alacağını belirtir Ödeme Emrini dolaylı Hukuk ihlalleri nedeniyle yasallaştırılmış ve bizi mağdur etmişlerdir.

            11. icra hakiminin İcra dairesinde hiçbir işlem yapılmadığını iddia etsede İcra dairesince benim varlığını dahi unuttuğum olmayan mobiletime haciz kodurdu. Benim bu kararların rüşvetle verdirildiğine dair hiçbir şüphem bulunmamaktadır. Zira reklamlarda "halden anlayan banka" olarak reklam veren banka böyle hukuksuz kararla bizleri mağdur etmeye, Rüşvet yiyen hakimlerin halinden iyi anladığını aldırdığı kararla açıkça ortaya koymaktadır. Benim bu icra işlemi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek kuruluna göndermiş olduğum 25.09.2014 tarihli dilekçem hukuksuz bir şekilde SÜMENALTI edilmiş ve Rüşvet Dağıtan Banka Avukatı korunmuştur.
            Oğlumun kazası sonrası benim davacı ettirilmeyeceğim ileri sürülerek evraklar Rüşvetle değiştirilmiş ise de bu mümkün olmamıştır. Biz hiç kimseden korkmadan, çekinmeden ve şiddete başvurmadan yasal işlemlerimizi yapmaya devam ediyoruz.

 HUKUKİ SEBEPLER            :  İdari Yargılama Usulü Kanunu, vs.
 
DEDİLLER                             :Bu davanın delili :1- İcra İflas Kanunun 78. maddesinde açıkça belirtildiği gibi "haciz isteme hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçmekle düşer... Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse doya muameleden kaldırılır" açık hükmüne rağmen işlemden kaldırılması gereken bir dosyaya 6 yıl sonra ödeme emri gönderilmesi ve hukuksuz kararlarla bu ödeme emrinin yasallaştırlması açıkça Hukuk İhlali'dir. Hukuk İhlali de Rüşvetle yapılmaktadır.

            2-İcra İflas Kanunun 60. maddesinde açıkça belirtildiği gibi ihtilaf vukuunda Borçlunun elindeki belgeler geçerlidir. Alacaklının elindeki belgenin yasal bir hükmü yoktur. Bizim de herhangi bir borcumuz yoktur. Borcun ödendiğine dair belgesi Resmi Kurum olan Osmaniye İli Kadirli İlçe Malmüdürlüğünde Ankara 25. İcra Müdürlüğü 2007/8372  dosyasında alınabilir.

.           3- İcra İflas Kanunun 68/b maddesi gereğince gönderilmesi gereken  hesap özeti tarafıma gönderilmemiştir.

            4-Banka Avukatı kötü niyetli olmasına rağmen, Rüşvetle iş gören Hakim Avukatın tarafıma gönderdiği Ödeme emrine değil, 1,5 Yıl önce gönderdiği Ödeme Muhtırasına itiraz ettiğimi iddia etmiştir. Anayasa mahkemesine bunu aptal ve gerizekalı hukukçular kabul etmez dememe rağmen Anayasa mahkemesi bu kararı doğru kalbul etmiştir. Buda bu üldede Adaletin bitiğinin delilidir. Biz sadece hukuk tamamlama cihetiyle çalıştığımızdan sadece işimize bakıyor, hukuki işlemleri tamamlamaya çalışıyoruz. İdri Red Kararı verildiğinden, bu karar da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gönderilemediğinden hukuku tamamlamak için İdari Mahkemede bu davayı açıyoruz.

            5-Ankara 11. İcra Mahkemesi İcraca herhangi bir işlrm yapılmadığını iddia etmiş, fakat İcra dairesince benim varlığını dahi unuttuğum kullanılmayan 27 SA 215 Plakalı Mobiletime haciz konulmuş, bu İcra kararı 25.09.2014 tarihinde HSYK'ya bildirilince "halden anlayan Banka" avukatının isteğiyle SÜMENALTI edilmiştir. Görev açıkça kötüye kullanılmıştır.
     
                 NETİCE VE TALEP     :

             1 -Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu 2014/7218 nolu Dosyasında Hukuksuz karar veren Hakimler ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna 25.09.2014 tarihinde gönderilen ve Sümenaltı edilerek hiçbir İşlem yapılmayarak mağduriyetimize sebebiyet görevliler hakkında gerekli yasal işlemin yapılmasını ve mağduriyetimizin giderilmesini;

            2-Ankara 16. İcra Dairesince tarafıma gönderilen 2013/11949 sayılı İlamsız Takipte Ödeme Emrinin işlemden kaldırılmasını ve bu ödeme emrini gönderen Bankayı kötü niyeti nedeniyle %20 den aşağı olarak tazminata mahkum edilerek bu miktarın Ankara 11. İcra Mahkemesi masrafı, Temyiz masrafı ve Anayasa Mahkemesi masrafı ile ve yasal faiziyle birlikte tarafıma ödenmesine karar verilmesini;

            3-Benim ve oğlumun hiçbir kusuru olmadığı halde Rüşvet Nedeniyle Bankalara ödemiş olduğum tüm Faiz, Masraf ve Mahkeme giderlerinin tarafıma Yasal Faiziyle birlikte ödenmesini;

Benim tesbit ettiğim kadarıyla bu miktar toplamda 37.474.000.- (Otuzyedi Bin Dörtyüy Yetmiş Dört) Liradır. TC. Kimlik numaramla Vakıfbank,Citibank,Ziraat Bankası, HSBC Bank, Finansbank ve Akbank Bankalarında öğrenileceği gibi bende elimdeki belgeleri istenilmesi halinde gönderebilirim. Rüşvetle İlgili davalarımız halen devam etmektedir.

            4- Ben Borçlarım nedeniyle ve borçlarımı ödemek amacıyla hemen emekli olduğumdan, meslektaşlarım halen çalışmaya devam ettiğinden Emekli olduğum 46 yaşımdan 65 yaşıma kadar çalışan Maaşı ile Emekli Maaşı arasındaki farkın hesap edilerek tazminat olarak tarafıma ödenmesini;

            5-Mahkemenizce tesbit edilecek diğer nedenler ile karar verilmesini, Mahkeme Masraflarının Davalı İdareye ödettirilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim. 01.07.2015
                                                                                                               
Mustafa DEMİR
                                                                                                                                 Davacı

E K L E R      :

1-Ödeme Muhtırası

2-İlamsız takipte Ödeme Emri

3-Dava Dilekçesi

4-Gerekçeli Karar

5-Yargıtay İlamı

6-Kesinleşme şerhi

7-HSYK Dilekçesi

8-Anayasa Mahkemesi kararı