ANKARA İDARE
MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
Gönderilmek üzere
NÖBETÇİ OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
HAKİMLİĞİ’NEDAVACI : Mustafa DEMİR -
DAVALI : Adalet Bakanlığı ANKARA
DAVANIN KONUSU : Tam Yargı Davası.
İPTALİ İSTENİLEN
İDARİ
İŞLEM : Anayasa Mahkemesinin 2014/7218 sayılı
dosyasında vermiş olduğu 30.04.2015 tarihli İDARİ RED kararı ve Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kuruluna gönderilen 25.09.2014 tarihli Şikayet Dilekçesinin
SÜMEN ALTI edilmesi.TEBLİĞ TARİHİ : 22/06/2015
DAVANIN
İZAHI : Oğlum
Halil DEMİR’in 06.08.2004 tarihinde
ağır yaralanmalı trafik kazası sonrası yaşananlarla ilgili
davalarda RÜŞVETLE mağdur edildik. Rüşvetle ilgili davalarımız
halen devam ediyor. Oğlumun tedavisi
için evimizde dahil tüm malvarlığımızı kullanmamıza rağmen Rüşvetle davamız
reddedilince Bankadan aldığımız Krediler ve Kredi kartlarım icralık oldu. Biz
bir taraftan oğlumuzun tedavisi, Rezalete dönen Mahkemesi ile uğraşırken birde
İcralarla uğraşmak zorunda kaldık. Hiç kusurumuz yokken malımızla ve canımızla
mağdur edildik. Anayasa Mahkemesinin bu davaya konu olan Davası'da Vakıfbank
Kredi Kartı İcra davasıdır.
2007 yılında icralık olan Vakıfbank
Kredi kartım yasal olarak maaşımdan kesilmeye başlandı ve 2008 yılında
bitirildi. Borcun bitildiği icrayı yapan Bayan avukata bildirilmesine rağmen
bize icradan borcun bittiğine dair belge verilmedi. 2008 yılında borcun
bitmesine ve yasa gereği bir yıl içerisinde de herhangi bir itiraz olmadığından
bizim için borç kapanmıştı. Fakat beş yıl sonra 12.04.2012 tarihinde tarafıma
Av.İshak Özbey imzalı bir ödeme muhtırası gönderildi. Telefon edince kendi
ükelalığını bana yüklemeye çalışarak Avukat olduğunu ve bu parayı alacağını
söyledi. Bundan sonra da 30.07.2013 tarihinde sadece Faiz alacağını belirtir
İlamsız takipte ödeme emri gönderdi. Benimde yasal hakkımı kullanarak itiraz
davası açmam üzerine dosya Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesine gönderildi. Ankara
11.İcra Mahkemesi 19.11.2013 tarihinde
2013/974 Esas No, 2013/1038 Karar No ve 2013/11949 16. İcra Müdürlüğü
Nolu kararrında "ödeme yapması
için ödeme muhtırası adı altında özel bir yazı yazdığı bunun şikayete konu
edildiği icra müdürlüğünce yapılan herhangi bir işlemin olmadığı"
gerekçesiyle şikeyetin reddine karar verildi. Yani vicdanını satan veya kiraya
veren bu hakime göre ben tarafıma gönderilen 30.07.2013 tarihli Ödeme Emrine
değil, Avukat tarafından gönderilen ve hiçbir yasal değeri olmayan 12.04.2012
tarihli Ödeme muhtırasına itiraz etmişim. İcra da Herhangi bir işlem yapmamış.
Onun için Red ediyormuş. Biz su katılmadık aptalız yada geri zekalıyız. Adam da
hukuk okumuş, hukuken karar veriyor. Hukuk demekki böyle alçaltılıyor. Halkta
kendilerini uyanık zanneden bu Vicdanı satılıkların kararlarına inanmadığı ve
saygı duymadığı için bu gün Türk Adaletine kimse güvenmiyor. Ama Adalet
Bakanlığının Adaletsiz yöneticileride bu hukuksuzluğa sahip çıkmaya devam
ediyor. Daha önce Anayasa Mahkemesi oğlumun Diş Tedavisi dosyasını kaybeden
Hakime dava açamayacağımı belirten bir karar verdi (2013/777 Nolu Dosya), bu
karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gönderildi ve dava devam ediyor.
11.İcra Mahkemesinin bu Kararı bana
06.12.2013 tarihinde tebliğ edildi. Bu kararı 12.01.2013 tarihinde temyiz ettimse de 15.01.2014 tarihinde
miktardan Red edildi.Bu karar bana 31.01.2014 tarihinde tebliğ edildi. Bize verilen Karar düzeltme hakkı nedeniyle karar 11. İcra Mahkemesince 12.05.2014 tarihinde kesinleştirildi. Bu kesinleşme şerhi de bana 21.05.2014 tarihinde tebliğ edildi. Bende bu kararı 26.05.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine 2014/7218 dosya Numarası ile başvurdumsa da Anayasa Mahkemesi 30/04/2015 tarihli İdari Red Kararı verdi. Kararında 11. İcra mahkemesinin red kararının doğru olduğuna, 12.05.2014 tarihli kesinleşme şerhini hiç dikkate almadan yasal süresinde müracaatta bulunmadığıma hükmederek hukuksuz karar veren hakimi korumaya yönelik karar vermiştir. Avukatın hukuksuz olarak tarafıma gönderdiği 30.07.2013 tarihli Faiz alacağını belirtir Ödeme Emrini dolaylı Hukuk ihlalleri nedeniyle yasallaştırılmış ve bizi mağdur etmişlerdir.
11. icra hakiminin İcra dairesinde
hiçbir işlem yapılmadığını iddia etsede İcra dairesince benim varlığını dahi
unuttuğum olmayan mobiletime haciz kodurdu. Benim bu kararların rüşvetle
verdirildiğine dair hiçbir şüphem bulunmamaktadır. Zira reklamlarda
"halden anlayan banka" olarak reklam veren banka böyle hukuksuz
kararla bizleri mağdur etmeye, Rüşvet yiyen hakimlerin halinden iyi anladığını
aldırdığı kararla açıkça ortaya koymaktadır. Benim bu icra işlemi üzerine Hakimler
ve Savcılar Yüksek kuruluna göndermiş olduğum 25.09.2014 tarihli dilekçem
hukuksuz bir şekilde SÜMENALTI edilmiş ve Rüşvet Dağıtan Banka Avukatı
korunmuştur.
Oğlumun kazası sonrası benim davacı
ettirilmeyeceğim ileri sürülerek evraklar Rüşvetle değiştirilmiş ise de bu
mümkün olmamıştır. Biz hiç kimseden korkmadan, çekinmeden ve şiddete
başvurmadan yasal işlemlerimizi yapmaya devam ediyoruz.
HUKUKİ
SEBEPLER : İdari Yargılama Usulü Kanunu, vs.
DEDİLLER :Bu
davanın delili :1- İcra İflas Kanunun 78. maddesinde açıkça belirtildiği gibi
"haciz isteme hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl
geçmekle düşer... Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri
alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse doya muameleden kaldırılır"
açık hükmüne rağmen işlemden kaldırılması gereken bir dosyaya 6 yıl sonra ödeme
emri gönderilmesi ve hukuksuz kararlarla bu ödeme emrinin yasallaştırlması
açıkça Hukuk İhlali'dir. Hukuk İhlali de Rüşvetle yapılmaktadır.
2-İcra
İflas Kanunun 60. maddesinde açıkça belirtildiği gibi ihtilaf vukuunda
Borçlunun elindeki belgeler geçerlidir. Alacaklının elindeki belgenin yasal bir
hükmü yoktur. Bizim de herhangi bir borcumuz yoktur. Borcun ödendiğine dair
belgesi Resmi Kurum olan Osmaniye İli Kadirli İlçe Malmüdürlüğünde Ankara 25.
İcra Müdürlüğü 2007/8372 dosyasında
alınabilir.
. 3-
İcra İflas Kanunun 68/b maddesi gereğince gönderilmesi gereken hesap özeti tarafıma gönderilmemiştir.
4-Banka
Avukatı kötü niyetli olmasına rağmen, Rüşvetle iş gören Hakim Avukatın tarafıma
gönderdiği Ödeme emrine değil, 1,5 Yıl önce gönderdiği Ödeme Muhtırasına itiraz
ettiğimi iddia etmiştir. Anayasa mahkemesine bunu aptal ve gerizekalı
hukukçular kabul etmez dememe rağmen Anayasa mahkemesi bu kararı doğru kalbul
etmiştir. Buda bu üldede Adaletin bitiğinin delilidir. Biz sadece hukuk
tamamlama cihetiyle çalıştığımızdan sadece işimize bakıyor, hukuki işlemleri
tamamlamaya çalışıyoruz. İdri Red Kararı verildiğinden, bu karar da Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesine gönderilemediğinden hukuku tamamlamak için İdari
Mahkemede bu davayı açıyoruz.
5-Ankara
11. İcra Mahkemesi İcraca herhangi bir işlrm yapılmadığını iddia etmiş, fakat
İcra dairesince benim varlığını dahi unuttuğum kullanılmayan 27 SA 215 Plakalı
Mobiletime haciz konulmuş, bu İcra kararı 25.09.2014 tarihinde HSYK'ya
bildirilince "halden anlayan Banka" avukatının isteğiyle SÜMENALTI
edilmiştir. Görev açıkça kötüye kullanılmıştır.
NETİCE VE TALEP :
1 -Anayasa
Mahkemesinin vermiş olduğu 2014/7218 nolu Dosyasında Hukuksuz karar veren
Hakimler ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna 25.09.2014 tarihinde
gönderilen ve Sümenaltı edilerek hiçbir İşlem yapılmayarak mağduriyetimize
sebebiyet görevliler hakkında gerekli yasal işlemin yapılmasını ve mağduriyetimizin
giderilmesini;
2-Ankara
16. İcra Dairesince tarafıma gönderilen 2013/11949 sayılı İlamsız Takipte Ödeme
Emrinin işlemden kaldırılmasını ve bu ödeme emrini gönderen Bankayı kötü niyeti
nedeniyle %20 den aşağı olarak tazminata mahkum edilerek bu miktarın Ankara 11.
İcra Mahkemesi masrafı, Temyiz masrafı ve Anayasa Mahkemesi masrafı ile ve
yasal faiziyle birlikte tarafıma ödenmesine karar verilmesini;
3-Benim
ve oğlumun hiçbir kusuru olmadığı halde Rüşvet Nedeniyle Bankalara ödemiş
olduğum tüm Faiz, Masraf ve Mahkeme giderlerinin tarafıma Yasal Faiziyle
birlikte ödenmesini;
Benim tesbit ettiğim kadarıyla bu
miktar toplamda 37.474.000.- (Otuzyedi Bin Dörtyüy Yetmiş Dört) Liradır. TC.
Kimlik numaramla Vakıfbank,Citibank,Ziraat Bankası, HSBC Bank, Finansbank ve
Akbank Bankalarında öğrenileceği gibi bende elimdeki belgeleri istenilmesi
halinde gönderebilirim. Rüşvetle İlgili davalarımız halen devam etmektedir.
4-
Ben Borçlarım nedeniyle ve borçlarımı ödemek amacıyla hemen emekli olduğumdan,
meslektaşlarım halen çalışmaya devam ettiğinden Emekli olduğum 46 yaşımdan 65
yaşıma kadar çalışan Maaşı ile Emekli Maaşı arasındaki farkın hesap edilerek
tazminat olarak tarafıma ödenmesini;
5-Mahkemenizce
tesbit edilecek diğer nedenler ile karar verilmesini, Mahkeme Masraflarının
Davalı İdareye ödettirilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.
01.07.2015
Mustafa DEMİR
Davacı
E K L E R :
1-Ödeme Muhtırası
2-İlamsız takipte Ödeme Emri
3-Dava Dilekçesi
4-Gerekçeli Karar
5-Yargıtay İlamı
6-Kesinleşme şerhi
7-HSYK Dilekçesi
8-Anayasa Mahkemesi kararı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder