30 Kasım 2016 Çarşamba

BAŞBAKANLIK BANKALAR POSTA


ANKARA  7. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA                                                                 Doya No: 2016/4611 Esas                                                                   

DAVACI                                :  Mustafa DEMİR
DAVALI                                :  BAŞBAKALIK - ANKARA
DAVANIN KONUSU           :   Posta ücreti ve Mağduriyetimiz
İDARİ İŞLEM                      :  04.11.2016 tarihli posta ücreti yazınız.
TEBLİĞ TARİHİ                 :  14.11.2016
DAVANIN İZAHI            :  İcra kanalıyla ödenen borçlarımıza rağmen Bankalar tarafından mağdur edilmemiz üzerine Başbakanlık Makamına yapılan şikayette, Adalet Bakanlığının ısrarla Anayasanın 138. maddesini gerekçe göstererek “Yargı yetkisinin kullanılmasında hiçbir organ, makam, merci veya kişinin mahkemelere emir ve talimat veremeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacaği”denilmek suretiyle mağduriyetimiz yerine bizi mağdur edenlere sahip çıkılmıştır.
            15 Temmuz 2016 darbe kalkışması sonrasında anlaşılmıştır ki; Adalet Bakanlığın iddia ettiği 138. maddenin aksine Kaza davamız; Savcılıkta, Bilirkişide, Ankara 3. Çocuk Mahkemesinde ve Ankara Adli Tıp Kurumunda sonradan görme bir kuyumcu tarafından satın alınan bir Savcı tarafından  “RÜŞVET KARŞILIĞI EMİR VE TALİMATLA MAĞDUR EDİLDİĞİMİZ” anlaşılmış olup kaza davası dosyamız bu nedenle yeniden açılmıştır. Vakıfbank tarafındanda bir Avukat tarafından aynı şekilde mağdur edildiğimizden hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma açılmış, halen sonuçlanmamıştır. Hakim Fatma Coşkun’un Adaletsiz bir şekilde korunmasının hiçbir anlamı kalmamıştır.
            Açmış olduğumuz bu dava sümenaltı edinmiş, dava ile gönderdiğimiz posta masrafı devam eden başka bir İdare Mahkemesi tarafından alınmıştır. BİMER’e yapılan şikayet üzerine Davamız açılarak bizden yeniden posta masrafı istenmiştir.
            Vakıfbank Davamız Red ile sonuçlanmış olup, İstinaf Mahkemesinde yeniden görülecektir. Türkasset Varlık Şirketi ise günlük olarak bana ve eşime ait telefonu aramaya devam etmektedir.
            Bu nedenle;
            Bizden istenen Posta Ücreti parası ile birlikte bizi mağdur eden Savcının görevden atıldığına dair HSYK Listesi Sureti, hakaret ettiğimiz öne sürülen Bilirkişinin kararını Rüşvetle verdiğinden Şikayetçi edilemediğine dair Bala Asliye Ceza Mahkesine yazdığımız dilekçe sureti ve emirle Mahkemeden uzaklaştırılarak Mahkemede ve Ankara Adli Tıp Kurumunda Emirle mağdur edildiğimize dair Avukatımın dilekçe sureti ilişikte sunulmuştur. Vakıfbank Davası ve Avukatının soruşturması devam ettiğinden evrak gönderilmemiştir.
            Mağdur edildiğimiz ve Hakim Fatma Coşkun’un görevini ihmal ederek denetim görevini yerine getirmediği, Banka ve Varlık Şirketinin bizi mağdur ettiği gayet açık olup mağduriyetimizin bir an önce giderilmesi huşunda;
            Gereğini arz ederim. 01.12.2016
                                                                                                                         Mustafa DEMİR
                                                                                                                                Davacı

E K L E R   :
1-     Para İsteme yazısı ve gönderme dekontu.
2-     Bimer’e yapılan Şikayet yazısı sureti
3-     Savcı’nın Feto’dan atılma Listesi sureti.
4-     Bala Asliye Ceza Mahkemesi Dilekçe sureti.
5-     Avukatımın dilekçe sureti.

10 Kasım 2016 Perşembe

BAŞBAKANLIK TAZMİNAT-NİSPİ HARÇ


ANKARA  16.İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
Gönderilmek üzere
 OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
                                                                                         Esas:2016/3090

DAVACI (CEVAP VEREN):  Mustafa DEMİR 

DAVALI                                :  BAŞBAKALIK - ANKARA 

CEVABIN KONUSU           :   Nispi harç istenemeyeceği ve Mağduriyetimiz. 

İDARİ İŞLEM                      :  Ankara 16. İdare Mahkemesinin 12.10.2016 tarih ve 2016/3090 sayılı yazısı ile istenen 327.847,33 TL Nispi harç miktarının, davalı İdarenin Başbakanlık Olması nedeniyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/10-550 Esas, 2010/561 Karar ve 03.11.2010 Tarih sayılı kararıyla istenmesinin hukuken mümkün olmadığına ve hak arama özgürlüğünün kısıtlanması anlamına geleceğine ait karar ve Mahkemelerde 13 yıldır Feto Terör Örgütü üyelerince mağdur edildiğimiz.                                                    

TEBLİĞ TARİHİ                 :  09.11.2016 

CEVABIMIZIN İZAHI                : Ankara 16. İdare Mahkemesinde görülmekte olan 2016/3090 sayılı dosyaya devam edilmesi için 12.10.2016 tarih ve 2016/3090 sayılı yazılı ile bizden 327.847,33 TL Nispi Harç talebinde bulunulmuştur. İlişikte sunulun Yargıtay Genel Kurulunun 2010/10-550 Esas, 2010/561 Karar sayılı 03.11.2010 tarihli kararıyla  “Nispi Harca tabi Davalarda  Davalının Harçtan Muaf olması nedeniyle hükmedilebilecek  Nispi karar ve ilam harcı bulunmadığından, peşin karar ve ilam harcının alınmasınada yasal olanak bulunmamaktadır” denildiğinden ve ayrıca Nispi Harcı istemenin “hak arama özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelir ki, bunun hukuk düzenimizde korunmayacağı açıktır” denildiğinden istemiş olduğunuz harcı tarafınıza ödememiz hukuken mümkün değildir. Bu nedenle davanın bu peşin Nispi ve karar harcı alınmadan devam edilmesi gerekmektedir. 

            Ayrıca, Kaza sonrası keşif yaparak soruşturma hazırlayan ve 13 yıldır devam eden dava süresince bu soruşturma sonucu esas alınarak devam eden davamızda soruşturmayı yapan savcı İrfan Saz’ın Feto Terör Örgütü Üyesi olarak HSYK ca görevine son verildiğinden ve görevlendirdiği Bilirkişinin raporunu RÜŞVETLE Kepçeci Mustafa Yaşar’ın yalan ifadesine dayandırarak verdiği, dava süresince hem tanık Mustafa Yaşar’ın bizzat yalan ifade verdiğini beyan etmesi, hem de diğer diğer tanıkların Mustafa Yaşar’ın yalan söylediğini ortaya koymasına rağmen Mahkemelerce ve Ankara Adli Tıp Kurumunun Bilirkişinin Rüşvetle hazırladığı  bu Raporu bizi Mahkeme önünde uzaklaştırmak suretiyle onaylaması ve hiçbir surette bu sahtekarlığın bozulamaması nedeniyle Feto terör Örgütü üyelerince Mağdur edildiğimiz açıktır.

            Eğer, Fetocu Savcı İrfan Saz tarafından ilk anda kazayı üstlenen çocuğun babası Ahmet Çalış adına düzenlenen gerçek Trafik Raporu kaybedilmese, Tanıklara yalan söyletilip bilirkişiye gerçek dışı Rapor hazırlatılmasa, Ankara’da mahkeme önünde uzaklaştırılıp bu Gerçek Dışı Rapor Ankara Ankara Adli Tıp Kurumunda onaylatılmasa veya dava sürecinde bizim isteklerimiz dikkate alınarak soruşturmalara izin verilse ve yalan söyleyen tanıklar hakkında gerekli yasal işlem yapılarak gerçek raporun nasıl kaybedildiği ve gerçek ortaya çıkarılmış olsa, bizim davamızın bu kadar uzamayacağı ve bu kadarda mağdur olmayacağımızdan bu davalara da gerek olmayacağı açıktır. Bu nedenle bizim istediğimiz tazminatın on katı Ceza Tazminatı; bize tazminat ödememek yapılan sahtekarlık, Rüşvet ve Hukuksuzluk nedeniyle mağdur edildiğinden hakkımızdır ve doğrudur. 

NETİCE VE TALEP     : Yukarıda açıkça izah edildiği gibi bu bir Tam Yargı Davası olduğundan istenilen Nıspi harcın ödenmesinin mümkün olmadığına dair 2010/10-550 Esas, 2010/561 Karar sayılı 03.11.2010 tarihli Yargıtay genel Kurul Kararı sureti, bizim Feto terör örgütü üyelerinde mağdur edildiğimizee dair adıma açılan Bilirkişiye hakaret davasına gönderilen yazının sureti, Mahkeme önünden uzaklaştırıldığımıza dair Avukatımın dilekçe sureti, Bilirkişinin davacı olmayacağına dair ifadesi ve Savcı İrfan Saz’ın Feto/PYD örgütünden görevden atıldığına dair HSYK Listesi sureti ilişiktir.
            13 yıldır devam eden mahkeme süresince mağdur edildiğimiz gayet açık olup, bu mağduriyetimizin giderilmesi için bu dava açılmıştır. Bu davada da Mağdur edilmememiz için istenilen bu harç miktarında Yargıtay kararının dikkate alınması, mağduriyetimizi bir an önce gidererek dava neticesinde bize ödenen tazminat miktarının bizi mağdur edenlere Rücu ederek yüklemeniz, Davalı idare Başbakanlık olduğundan Nispi Harc istenemeyeceği hususunda gereğini;           

            Arz ve talep ederim. 11.11.2016                                                                                   

Mustafa DEMİR

                                                                                                                  Davacı

 E K L E R      :

      1-   Harç İsteme yazısı sureti

2-     Nispi Harç Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı sureti.

3-     Bala Ceza Mahkemesine Gönderilen dilekçe sureti.

4-     Savcının görevden atılma listesi sureti.

5-     Avukatımın mahkeme önünde uzaklaştırıldığımız dilekçesi sureti

6-     Bilirkişinin Şikayetçi olmadığına dair ifadesi sureti.

 

 

 

NOT : Fazladan alındığı için mahsup edildiği bildiren 29,20 Tl Karar Harcı ve

           62,70 Tl Harcın davalı İdare Başbakanlık olması nedeniyle harçtan

           muaf olması nedeniyle adıma kayıtlı 588753 nolu Posta çeki hesabıma

           iadesi husunda gereği arz olunur.

3 Kasım 2016 Perşembe

BALA CEZA -BİLİRKİŞİ FETO


 

BALA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

Sunulmak üzere

OSMANİYE  ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

                                                                                      Dosya No: 2016/67 Esas

 

DAVALI   : Mustafa DEMİR
DAVCI     : K.H.

KONU      : Bilirkişi hakaret davasının Feto Terör Örgünün oyunu olduğu.

                  

                  Bala Asliye Ceza Mahkemesinde adıma açılan “Bilirkişiye Hakaret ettiğime” dair davada, Dava dosyanıza daha önce sunulan evraklarda da belirttiğim gibi bilirkişi oğlum hakkındaki raporunu “Rüşvet Kerşılığı” vermiş ve hiçbir suçu olmayan oğlum ilişikte sunduğum evrakta belirtildiği gibi Fethullakçı Terör Örgütüne Üye olan Savcı İrfan Saz tarafından görevlendirilmiş ve Savcı Rüşvet Karşılığı Karakolda Gerçek Raporu kaybetmiş ve yeniden sahte evrak ve rapor düzenlettirmiş, bu durum karakolda kavgaya sebep olsada bu Savcı Fethullahçı Terör Örgütü bağlantısını kullanarak Bilirkişiye istediği gibi dava dosyasındaki mevcut raporu hazırlatmış, aynı terör bağlantısını kullanarak bizim Ankara 3. Çocuk Mahkemesinde mahkeme önünde uzaklaştırılarak hazırladığı sahte evrakları onaylatmıştır. Yine aynı Terör Örgütü bağlantısını kullanarak dosyanızda görüleceği gibi bu kararını da Ankara Adli Tıp Kurumunda onaylamasını sağlamıştır.

            Davanın Bala’ya gelmesiylede görev yaptığı Hakim ve Savcıları etkileyerek yalan söylettiği tanıkların doğru ifadelerini kaybettirmiş, yeniden dinlenmelerini engellemiş ve Alavere-dalavere ile hiçbir kusuru olmayan oğlumu suçlu ilan ettirmiş ve bizi mağdur etmiştir. Mal Kaçırma davasına gönderdiğim bir dilekçe gerekçe gösterilerek hiçbir araştırma yapılmadan hakkımda bu dava açılmıştır.

İlişikte sunduğum Bilirkişiye görev veren Savcı İrfan Saz’ın Feto Terör Örgütüne üyelikten görevden ayrıldığına kararın ilgili HSYK Kararnamesi isim listesi sayfası herşeyin bir “Terör Örgütü Kurgusu” olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bilirkişi’nin rüşvet karşılığı bizi mağdur ettiği açıktır. Nitekim Bilirkişide aynı Teör Örgütüne Üye olmaktan görevinden ayrılmış ve memleketine döndüğünden dava açıldığı halde zorla dahi mahkemeye getirtilememiş ve dosya mahkemenize sonuçsuz yollanmıştır. Mahkemenize daha önce sunulan evraklarda da olduğu gibi bizim hiçbir kusurumuz olmadığından oğlumun Mahkemenizde açılan ve suçlu bulunmasıyla sonuçlanan 2006/113 nolu Ceza davasının yeniden açılarak Yeniden görülmesini, Bilirkişiye veya onu koruduğunuz takdirde sizler adına Adalet Bakanlığına Tazminat Davası açılarak mağduriyetimizin bedeli istenecektir. Zira Rüşvet nedeniyle 13 yıldır mağduruz ve halende mağdur edilmeye devam edilmekteyiz. Polisi nasıl şikayet eder diyerek daha kötü rapor hazırlayan Bilirkişi bizi mağdur etmenin bedelini mutlaka ödeyecektir.

Bu nedenle; bu davadan Beraatimi istiyorum. Rüşvet alan Bilirkişiye, Savcı’lara, Hakim’lere ve Polislere Rüşvet verenlere, Rüşvet alanlara ve aracılık edenlere dava açılmasını, bu yapılmadığı takdirde 2802 sayılı yasanın 68. ve 69. maddesi gereğince hakkınızda suç duyurusunda bulunulacağının bilinmesini;

            Gereğini arz ve talep ederim. 03.11.2016

                                                                                                   Mustafa DEMİR

                                                                                                            Sanık

 

E K L E R   :  1-Savcı İrfan Saz’ın Görevden alındığı Kararname Liste sureti.

                        2- 3.Çocuk Mahkemesi önünde uzaklaştırıdığımıza dair Avukatımın Dilekçesi.