BALA CUMHURİYET
BAŞSAVCILIĞINA
BALA/ANKARA
Bala
Lisesi önünde 06.08.2004 tarihinde oğlum Halil Demir ağır yaralamalı bir trafik
kazasına maruz kalmış, kazayı Murat Çalış yapmasına rağmen babası Ahmet Çalış
üstlenmiş ve Bala Emniyet Amiri Ali Mülayim olmak üzere kaza yapanlar,
yakınları, Bala Polis Karakolu ve Emniyet Amirliği polislerinin büyük çoğunluğu
kazanın kaldırımda gerçekleştiğini açıkça beyan etmesine rağmen 13 Yıldır devam
eden dava sürecinde bu olay çözülememiştir.
Bala
Asliye Hukuk Mahkemesinde gönderdiğim bir beyan dilekçesine istinaden benim
Bilirkişiye hakaret ettiğime dair hakkımda dava açılmışsa da, raporunu rüşvetle
hazırlayan bilirkişi davacı edilemediği gibi Fetocu olarak görevden
atıldığından zorla dahi mahkemeye getirtilememiştir. Kendisine görev veren Bala
Savcısı’da aynı şekilde Fetocu olmaktan görevinden atılmıştır. Yaptıklarıyla da
bizi açıkça mağdur etmiştir. Bu güne kadarda korunması nedeniyle de davamız bir
türlü çözülemiştir.
Bu
güne kadar 13 yıldır devam eden mahkemelerimizde bu fetocuların Rüşvetle
hazırladıkları sahte evrak ve Raporla ve ahlaksız ilişkileriyle Mahkemede ve
Adli Tıpta yaptıkları nedeniyle hala mağdur edilmekteyiz. Halen devam eden Bala
Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi 21.12.2016 tarihli duruşmasında benim şikayetimin
bir dayanağı olmadığını ileri sürmüş ve Savcılığınıza başvurmamı
istemiştir.(Ek:1-2-3-4) Buna rağmen davacı ettiremediği bilirkişi davasını
devam ettirmektedir.(Ek:5) Bu nedenle taraflı olduğuna inandığımız için dava
HSYK 3. Dairesine iletilmiştir.
Bilirkişi
rüşvetle hazırladığı raporunu Tanık Kepçeci Mustafa Yaşar’ın yalan ifadelerine
dayandırmıştır. (Ek:6) Tanık kepçeci ifadesinin yalan olduğunu hem kendisi
2004/95 sayılı Bala Asliye Ceza Mahkemesindeki dava dosyasında beyan etmesine,
hemde tanık emekli polis memuru ve bakkal Mekin Öktem ifadesinde kepçeciyi
kasdederek “daha kendisi aracından inmeden ben yaralının başındaydım” demek
suretiyle yalanını ortaya koymasına rağmen benim oğlum halen bu kepçecinin
yalanıyla suçlu bulunmaktadır. Gerçek kazayı gören tanık Büşra Yıldırım kazanın
kaldırımda olduğunu açıkça beyan etmektedir.
Kaza
kaldırımda gerçekleştiği ve babası üstlendiği için babası adına olan Gerçek
Trafik Raporu Bala karakolunda Rüşvetle
Kaybedilmiş, polisler kavga etmelerine rağmen hala bu güne kadar hiçbir polis
memuru tanık olarak dinlenmemiş ve benim adıma bu raporu isteyen o tarihte kapı
komşum olan Eczacı C.Barbaros Ayata’ya verilmemiştir.(Ek:7) Bu raporun varlığı
halen devam etmekte olan Ankara Valiliği (Emniyet Müdürlüğü) davasında kabul
edilmekte, rapor bulunamadığı için de dava 9 yıldır sonuçlandırılamamaktadır.
C.Savcılığınızca bu raporu bulamadığınız ve nasıl, kimler tarafından
kaybedildiğini ortaya koymadığınız ve gerçek raporu kaybedenler hakkında
gereğini yapmadığınız takdirde TÖHMET ALTINDA KALACAKSINIZ ve tıpkı
2004/95 nolu Dava Hakimi gibi hakkınızda yasal işlem başlatılacaktır. Aynı
şekilde 2004/95 nolu dava hakiminin bizzat aldığını beyan ettiği ve benimde
dosya 2. defa Adli Tıp Kurumuna gitmeden bizzat okuduğum ve o gün hakim
görevinde olmadığı için alamadığım Tanık Can Güngüz’ün Mahkemede kaybedilen
ifadesini bulmak, kaybedenlere de gereğini yapmak Savcılığınızın görevidir
Bu
nedenle; Bala Asliye Ceza Mahkemesi Hakiminin dayanağı yok dediği iddialarımı
inceleyerek RÜŞVETLE kaybedilen Gerçek Rapor ve Tanık ifadelerini
bulmanız, RÜŞVET ALANLARA VE VERENLERE GEREĞİNİ YAPMANIZ
husunda:
Gereğini
arz ederim. 26.12.2016
Mustafa
DEMİR
Ek: 7 Adet Evrak
Şikayetçi
