TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU
BAŞKANLIĞINA
Oğlum Halil Demir'in 6.8.2004 tarihinde Ankara-Bala İlçesinde Bala İlçesi
sonrası yaşanan RÜŞVET rezaleti nedeniyle 15 yıldır davamız henüz sonuçlanmamıştır.
Bir kuyumcunun beni davacı ettirmeyeceğini ileri sürerek gerçek evrakları yok
ettirmesi neticesinde bizimde nüfusumuz neticesinde karşımızda kaza yapanlar
değil Adalet Bakanlığı yetkilileri kalmıştır.
Her şikayetimize Anayasanın 138. maddesi gereğince hiç kimsenin
Hakim ve savcılara emir ve talimat veremeyeceğini ileri sürerek şikayetimizi
görmezden gelen bakanlık, bizim açtığımız 2016/3090 sayılı idari davada Hukuk
birimi olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden Bala Başsavcılığı ve
Sulh Ceza hakimliğine resmi yazı ile talimat vererek Savcılıktan tüm gerçekleri
yok saydıran bir soruşturma ve Ankara 16. İdare mahkemesine de "mağdur
olmadığımıza" dair karar çıkartılmıştır.
Adaletle karar vermesi gereken bakanlık vatandaşın adaleti
bilmediğini düşünerek Anayasanın 138. maddesi gerekince kanuna uygun karar
vermeyenleri denetleme yerine bizzat 138. maddeyle emredilen "hiçkimsenin
hakim ve savcılara emir ve talimat veremeyeceği" emrini hiçe sayarak evir
ve talimat vermiş ve ayrımcılık ve hukuksuzluk yapmıştır.
Kurumunuz, yapılan ayrımcılığı İnsan haklarına aykırı olduğu açık olduğundan
incelemesi ve bu hukuksuzluk gereğince verilen kararla yaşanan mağduriyetin
incelemesini yapmakla yükümlü olduğundan bu şikayet oluşturulmuştur.
Adalet Bakanlığı Hukuk birimince verilen talimat, alınan cevaplar ve bu
talimatlar sonucu bala Savcılığınca ve Ankara 16. mahkemesinin 2016/3090 sayılı
dosyasında verilen mağduriyet kararı ilişikte dosya halinde sunulmuştur.
Gereğini bilgilerinize arz ve talep ederim. 2.9.2018
Mustafa Demir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder