A- Kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti
Oğlum Halil'in Trafik kazası sonrası borçlandım. Bu borçlardan Vakıfbank'a ait kredi kartı ait borç Ankara 25.İcra dairesince 2007-2008 yıllarında maaşımda kesilerek ödendi(Ek:1) Fakat 12.04.2012 tarihinde Vakıfbank avukatı İshak Özbey bir Ödeme Muhtırası gönderdi.(Ek:2) Bu muhtırayı dikkate almayınca 19.08.2013 tarihinde 2601,43 Tl Faiz alacağı olduğuna dair İlamsız takipte Ödeme göderdi.(Ek:3) Biz İlama 02.09.2013 tarihinde itiraz edip borcu kabul etmediğimi bildirince (Ek:4) 11. İcra Mahkemesinde 2013/974 esas nolu dava açıldı.11. İcra Mahkemesi hakimi 19.11.2013 tarihli kararında benim ödeme emrine değil avukatın daha önceden göndermiş olduğu Ödeme Muhtırası'nı şikayete konu ettiğimi, icradan herhangi bir işlem yapılmadığı iddia ederek ve avukatın kendisini de bir avukatla temsil ettirdiğini iddia ederek şikayetin reddine, 600 tl avukatlık ücreti ödememe karar verdi.(Ek:5) 12.12.2023 tarihli Temyiz dilekçesi ile bu karara itiraz edince (Ek:6) Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 2014/332 Esas 2014/761 nolu kararıyla RET kararı verdi (Ek:7) Bu kararı 2.7.2013 tarihli Bireysel Başvuru olarak Anayasa Mahkemesine taşıyınca(Ek:8) 30.04.2015 tarih ve 2014/7218 sayılı kararıyla idari ret kararı verdi(Ek:10) Ankara 11 İdari Mahkemesinde 15.09.2015 tarihli yenilenen dilekçeme (Ek:11) 11.08.2015 tarih ve 2015/1955 Esas 2015/1093 sayılı kararıyla dilekçe ret kararı verdi.(Ek:12) Ankara 14. İcrada 9.05.2016 tarihli dikekçe ile borca ve icraya kabul etmediğimi belirtir dava açınca (13) 14.1cra Hukuk Mahkemesi 27.10.2016 tarih ve 2016/339 Esas 2016/510 karar sayılı kararıyla 11. icranın kararının kesinleştiği belirtilerek red kararı verildi.(Ek:14) Bu arada Şikayetim üzerine Ankara Cumhuriyet Savcılıgınca İnceleme başlatıldıysa da soruşturmaya izin verilmedi.(Ek:15-16) Konu 24.10.2018 tarihli dilkçe ile tekrarda Anayasa Mahkemesine taşınınca(Ek17) 21.12.2018 tarih ve 2018/19433 sayı ile Kabul edilemezlik kararı verdi.(Ek:18) İshak Özbey'e soruşturma izni verilmesi için 04.01.2019 tarihli İdari dava(Ek:19) 6. İdare Mahkemesinin 22.10.2019 tarih ve 2019/371 Esas 20192127 sayılı kararıyla RET kararı verildi.(Ek:20) Yapılan itirazda Ankara 3. İdari Dava Dairesi nin 2020/1391 Esas 2021/1262 karaıyla kesin olarak RET edildi.(Ek:21) İcradan yapılan tehditler üzerine Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesine 11.01.2021 tarihli dilekçe ile açılan dava (Ek:22) 8.2.2021 tarih ve 2021/19 Esas 2021/175 kararsayılı kararla ret edildi(Ek:23) Dosyanın Adana Bölge İdare Mahkemesine gönderme talebimiz Adanaya gönderilmeyecek davamız hukuksuzca kapatıldı.(Ek:24) Yaşanan tüm bu hukuksuzluk üzerine 7.01.2022 tarihli dilekçe ile Yargıtayda tazminat davası açıldı.(Ek:25) Yargıtay12. Hukuk Dairesi 2022/2 Esas, 2024/7 karar sayılı dosyasında HMK46. Maddesinde şartlar oluşmadığı gerekçesiyle 5.03.2024 tarihli duruşmayla Kesin Red Kararı verildi.(Ek:26) Ankara 2. İcra dosyasında Borç bakiye Miktari halen 0,00 dır.Ek:27) Yenilenen ve 4. Genel İcra Dairesinde 2023/1782 dosya numarası dosyada halen İlk gönderilen 2601,43 Tl borç gözükmemektedir. Yaptığımız onca itiraz ve açtığımız davalarda faiz alacağı gözükmemektedir.(Ek:28)Bu uğraşılarda sağlığımı kaybettim.(Ek:29) Gerekçeli kararda da Faiz alacağından bahsedilmediğinden bu dava oluştu:(Ek:30)
B- Bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenlerle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve delillere ait özlü açıklamalar
Açmış olduğum davalar incelendiğinde benim yasal olarak itiraz ettiğim İlamsız Takipte Ödeme Emrinde belirtilen Faiz alacağına değil ,Av. İshak Özbey tarafından 12.04.2012 tarihli Ödeme Muhtırası adlı özel yazıyı şikayete konu ettiğim iddia edilmekte ve icrada hiçbir işlem yapılmadığı yani icrada bana İlamsız Takipte Ödeme Emrinin gönderilmediği iddia edilmektedir. Bu durum hem Ankara 11. İcra Mahkemesinin kararında ve son olarak Yargıtay 12. Hukuk Mahkemesinin kararında açıkça görülmektedir. Ben Ödeme Emrine değil bir yıl önce gönderilen Özel Yazı olan Ödeme Muhtırasını şikayete konu etmişim. Buda 11. İcra Hukuk Mahkemesinin ve Yargıtay 12. Hukuk Mahkemesinde açıkça görülmektedir. Bu, bu kararların Hileli Kararlar olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Benim açtığım tüm davalarda Faiz alacağına itiraz ettiğim görülmemekte, ondan bir yıl önce gönderilen ve dikkate almadığım özel Ödeme Muhtırasını şikayete konu ettiğim iddia edilmekte ve Özel Muhtırası üzerinde hüküm kurulmaktadır. İcrada Faiz alacağını gösterir ödeme emri görülmemekte ve icrada işlem yapılmadığı iddia edilmektedir. Buda tüm kararları hileli karar haline getirmektedir. 5237 sayılı TCK.nın 147. maddesinde Dolandırıcılık suçu olarak tarif edilmiş, "Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası verilir” şeklinde dolandırıcılık suçunun temel şekli düzenlenmiş olup, 158. maddesinde ise suçun nitelikli halleri sayılmıştır. 11. İcra Hukuk Mahkemesinin kararında Açıkça görüldüğü gibi benim İlamsız Takipte Ödeme Emrine değil ondan bir yıl önce gönderilen Ödeme Muhtırası adlı belgeyi şikayete konu ettiğim idia edildiğinden bu kararda kesinleşip tüm diğer davalarda bu karar üzerine hüküm kurulduğundan 5237 sayılı kanunun 157. maddesinde belirtilen Dolandırıcılık suçunun işlendiği açıktır. 11. Hukuk Mahkemesi Hakimi vicdanıyla karar verseydi Hiçbir hukuki değeri olmayan Ödeme Muhtırasını şikayete konu ettiğimi iddia etmez, Ankara16. İcra dairesinin Faiz alacağı olduğunu iddia ettiği 2013/11949 sayılı ilamı üzerine hüküm kurardı. Hakim hukuku kullanarak ve ödeme emri gönderen avukatın mahkemede kendisini avukatla temsil ettini iddia ederek birde bana 600 tl avukatlık ücreti yüklemesi 5267 sayılı kanunun158. maddesinde belirtildiği gibi tam bir dolandırıcılık kararıdir 2 avukar bir hakim üç kişi birlikte hareket ettiklerinden bunların bir Faiz ve dolandırıcık çetesi olduğu açıktır. HMK 46. maddesinin ihlal edildiği açık ve nettir. Bu Hakim ve Avukatların tüm kararlarının yeniden incelenmesi ve benim gibi kaç mağdur oluşturduklarının tespiti gerekir. Bu neden Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2022/2 sayılı kararının Faiz alacağı üzerine hüküm kurulmasına karar verilmesi için yeniden yargılama kararının verilmesi gerekmektedir. Bu icra davası 2007 yılından başlayıp 2004 yılında karar verildiğinden ve 17 yıldır devam ettiğinden makul Yargılama süresin çoktan aşıldığı açıktır. Makul sürede karar verilmedinden tarafıma tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle Yargılamanın yeniden yapılmasına ve makul sürede karar verilmediği için tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ederim.
C- Başvurucunun güncel ve kişisel bir temel hakkının doğrudan zedelendiği iddiasının açıklanması
Yukarıda açıkça anlatıldığı gibi İlamsız Takipte Ödeme Emrine yaptığım itirazın hiçbir hukuki değeri olmayan Ödeme Muhtırasını şikayete konu ettiğim üzerine 5237 sayılı kanunun 157 ve 158. maddelerince suç sayılan bir kararla hüküm kurulması ve yapılantüm şikayetlerde açılan davalarda bu dolandırıcık kararının esas alınmasının beni mağdur ettiği açıktır. Bu nedenle HMK'nın 46. maddesinin inkar edilemeyecek şekilde ihlal edildiği açıktır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2022/2 esas 2024/7 sayılı kararını yok sayarak yeniden ödeme muhtırası üzerinde değil, Faiz alacağını gösterir İlamsız Takipte Ödeme Emri üzerinde hüküm kurulması için Yargıtay 12. Hukuk Mahkemesinin 202272 Esas, 2024/7 sayılı kararının yeniden yeniden görülmesine karar verilmesine, Makul sürede yargılama yapılamadan Tazminata hükmedilmesine karar verilmesine. Yeniden yargılamaya karar verilmediği takdirde 50000. Tl. Maddi , 50000 Tl manevi olmak üzere ve 50000.Tl de Makul sürede dava görülmediğinden Tazminatı olmak üzere 150000.-Tl tazminata hükmedilmesine karar verilmesi, verilen bu kararların davanın başlangıcı olan 2007 yılından itibaren Yasal Faziziyle ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir.
A- Başvuru yollarının tüketilmesine ilişkin aşamalar
1-Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 19/11/2013 tarih ve 2013/974 Esas, 2013/1038 Karar,16. İcra Müd.2013/11949 sayılı kararı.2- Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 15.01.2014 tarih ve 2014/332-761 sayılı kararı.3-Ankara 11 İdari Mahkemesinin 11.08.2015 tarih ve 2015/1955 Esas 2015/1093 sayılı k. 4-14.1cra Hukuk Mahkemesi 27.10.2016 tarih ve 2016/339 Esas 2016/510 karar.5-Anayasa Mahkemesi 21.12.2018 tarih ve 2018/19433 sayı kararı6- 6. İdare Mahkemesinin 22.10.2019 tarih ve 2019/371 Esas 20192127 sayılı kararı7-Ankara 3. İdari Dava Dairesi nin 2020/1391 Esas 2021/1262 karaı 8- Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesi 8.2.2021 tarih ve 2021/19 Esas 2021/175 kararı 9- Yargıtay12. Hukuk Dairesi 2022/2 Esas 2024/7 sayılı kararı
V- SONUÇ TALEPLER
1- Yargıtay 12.Hukuk Mahkemesinin 2022/2 Esas 2024/7 sayılı karırının yok sayılarak davanın Özel Ödeme Muhtırası şikayet üzerine değil İlamzık Takipte Ödeme Emrinde belirtilen Faiz alacağı üzerinde yeniden yargılama yapılarak karar verinmesinin sağlanmasını, 2-Yeiden Yargılama kararı verilmezse 50000Tl Maddi 50000.-Tl manevevi Tazminata hükmedilmesine karar verilmesi, 3-Makul sürede dava görülmedinden 50000.-Tl Makul süre aşımı Tazmınati ver,imesine hükmedilmesi, 4- Tüm bu tazminatları İcranın başlangici olan 2007 yılından itibaren Yasal Faizine hükmedilerk verilmesini, 5- Dolandırıcık ve Faiz çetesi kuran Avukat İshak Özbey ve Hakim Ayhan Aksoy'un davalarının yeniden incelenerek benim gibi başka mağdur olup olmadığınının araştırılmasını, Arz ve Talep ederim.
28,10,2024
MUSTAFA DEMİR
BAŞVURUCU