6 Nisan 2025 Pazar

GÖLBAŞI 1. ASLİYE HUKUK CEVABA CAVAP

   GÖLBAŞI 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

                                                                                                         Dosya No: 2025/35                                                 


DAVALI                                :  1-Mustafa DEMİR -

                                                 2-Halil DEMİR ADINA

                                                     Vasisi Mustafa DEMİR

                                                    3-Fatma DEMİRADINA 

                                                        Eşi Mustafa DEMİR 

DAVACI                                :  1-Bersu Tümer(                                                      

                                                    2-Taha Erkan DURMUŞ                                                      

                                                    3-Ceylin Nida DURMUŞ 

VEKİLİ                                  : Av.Kadir Alper ÖZKUK

                                                   Cinnah.Cad.51/12 Çankaya/ANKARA                               

DAVANIN KONUSU           :    Muris Ahmet Çalış  varisleri adına MİRASIN HÜKMEN REDDİ için açılan davada 12.03.2025 tarihli  cevap dilekçesine verilen                                                     Cevaptan ve bu davanın kaçırılan malları gizlemek amacıyla KÖTÜ NİYETLE AÇILDIĞINDAN REDDEDİLMEDSİ gerektiği  talebimizden İbarettir.

TEBLİĞ TARİHİ                 :  25.03.2025

DAVA DOSYA NO               :  2025/35 E. 

CEVABIMIZ                         :  1-Davalı avukatı benim eşim ve vesayet altındaki oğlum adına verdiğim cevabın hukuksuz olduğunu, eşimin ve oğlumun cevap hakkını kullanmadıklarının kabulünü talep etmiştir. Halbuki adına dava açtığı muris Ahmet Çalış’a açılan Bala Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden davaların “Aile Reisi" olması nedeniyle tüm hane halkı adına açıldığını unutmuş gibi davranarak kötü niyetle eşimin ve vesayet altındaki oğlumun adına “Aile Reisi" sıfatımla verdiğim cevabı görmezden gelerek cevap vermediklerinin kabul edilmesini talep etmiştir. Bu talebin hukuken bir karşılığı yoktur ve dikkate alınmaması gerekir.

2-Davalı avukatı “işbu davanın esasına ilişkin cevap vermek yerine hukuktan uzak bir şekilde hakaret ve iftira dolu söylemlerde bulunarak adeta kin ve nefret kusmuştur. Bu hususta şikayet ve ihbar etme hakkımız saklı kalmak kaydıyla davalı Mustafa Demir’in beyan ve itirazlarını kabul etmediğimiz belirtir reddini talep ederiz.” Diyerek benim kin ve nefret kustuğumu iddia etmiştir. Şikayet ve ihbar hakkımız saklıdır demektedir. İstediği şikayet ve ihbarda bulunmakta serbesttir. Biz sadece kaza davamızı özetleyerek ve kendilerinin tutmadıkarı sözlerini, yaptıktıkları ahlaksızlıkları göstermeye çalıştık. Ben şahsen hukuk değil İşletme mezunu, bilgisayar  proğramcılığı ve donanımı konusunda uzman olduğum gibi Kaymakamlık ve Kurumum adına binlerce inceleme ve soruşturma yapmış ve hiçbirine haklı itiraz yapılamamış bir devet memuru olarak yaşananlar karşısında bizzat kendi avukatıma “Benim yalan ve dolanlarla işim yoktur. Para da umurumda değildir. Kimse bana arkamda yapılan bu hukuksuzluğu, ahlaksızlığı kabul ettiremez. Ben ne gerekiyorsa yaparım." diyerek devam eden resmi kaza ve tazminat davası dışında İdari dava olarak tüm hukuksuzluğa karşı avukatsız yasal idari işlem başlattım. Şu an itibariyle mahkemelerde yaşanan hukuksuzluklar ve hukuksuz kararlar hem Anayasa Mahkemesinde Bireysel Başvuuru olarak devam ediyor. Hemde yaşanan hukuksuzluğun devlet büyüklerinin önüne konarak AİHM’den önceki son hukuki işlemler tamamlanmaya çalışılmaktadır. Muris Ahmet Çalış adına Savcı ve Hakimleri etkileyen Kuyumcu  akrabalarının yanına da evimi taşıyarak onun kullanmak istediği siyasal gücünü de etkizileştirdim. Fakat anayasanın 138. maddesi gereğince hukukun gereğine saygı gösterdim ve haklı davam 8/8 yerine 2/8 le sonuçlandı. Bu şekilde de devam ediyor. Anayasın 138. maddesini ihlal ederek bizi mağdur edenler hakkında da gereğini yapmakta geri durmadım. İdari davamı da tereddütsüz açtım. Halende takip etmekteyim.

Müvekkil soyut iddia ve söylemlerde bulunduğumu iddia etmektedir. Muris Ahmet Çalış’ın oğlunun ve kızının dosyadaki mevcut ifadeleri soyut değil somut delillerdir. Babalarına ait telefon dükkanını kaçırarak malını gizlemişlerdir. Aynı şekilde Keçiörendeki evi içinde Keçiören Tapu Müdürlüğünde mevcut tapu kütüğü soyut değil somut delildir. Tüm evrak ve belgeleri yok etselerde tapu kütüğünü yok edemezler. Bu delillerde bu davanın kötü niyetle açıldığını belgeleyecektir. Tüm bunlar muris Ahmet Çalış’ın borca değil Rüşvete battığının delilleridir. Kötü niyet de bu davanın reddini gerektir. Bizde bu davanın reddini talep ederiz.,

3-Müvekkil  mecburi dava arkadaşlağı bulunduğunu iddia etse de mecburi dava arkadaşlığı: "“Mecburi dava arkadaşlığı MADDE 59- (1) Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde, mecburi dava arkadaşlığı vardır”  denildiğinden Ankara Gölbaşında açılan alacak davasının bizim tazminat davasıyla .hiçbir ilgi ve alakası olmadığından ve ayrı konu ve dosya numarasıyla açıldığında bizim tazminat davasıyla aynı kişiye açılması dışında bir ilişkisi yoktur. 

Ayrıca “Mecburi dava arkadaşlarının davadaki durumuMADDE 60- (1) Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği hâlde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder.” Buna göre bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde taraflar arasında bulunan dava arkadaşlığına “mecburi dava arkadaşlığı” denir. Denilmekte olup Ankara Gölbaşı’nda sattığı aracın parasını alamadığı için dava açan Nuh Doğan’ın bizim davamızla hiçbir ilgisi yoktur. Ayrı dosya numaralı alacak dosyası ile bizim birlikte hareket etme zorunluluğumuz söz konusu bile değildir. Bu da davanın zorunlu dava arkadaşlığının olmadığına delildir. Ankara Gölbaşı’nda açılan bu davanın usulden reddesilmesini ve bizim ikametimizin bulunduğu Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini göstermektedir.

Ankara Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan bu davanın reddedilmesini, Mahkeme masraflarının dava açan üzerinde bırakılmasını ve bu davanın Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmasının sağlanmasını arz ve talep ederiz.

4-Müvekkil dava dilekçesinde bakiye borç miktarında bahsederek davanın devam ettiğini bu miktarın daha da artmasından endişe ettiklerini belirtmektedir. Dosyanın yeniden hesaplanmak üzere  bilirkişiye gönderilmeden önceki miktar 2.086.000.+Tl dir. Bununda yeniden hesaplanmayla güncellenceği ve artacağı öngörülmektedir. Bunu bilen ve davada Reddi Miras hakkını kullanmayan mirascıları bizzat avukatıma anlaşma teklif ederek bu miktarı ödemek istediklerini bildirmişlerdir. Bizde yeni hesabı görmek istediğimizi belirterk bu isteği kabul etmediğimizi bildirdik.

Ankara Gölbaşındaki Nuh Doğan’a ait 2014/242 sayılı alacak dosyası ise sadece 15.000.-Tl civarındadır. Bize 2.086.000.-Tl. yi ödemeyi teklif edenlerin 15.000.-Tl alacağı ödeyememesi kötü niyetli olarak hareket ettiklerinin en açık delilidir. Mirasın Hukmen Reddi davasının ise tek red sedebi KÖTÜ NİYETLİ OLUNMASI’dır. O da bu davada hiç eksik değildir. Bu da davanın kötü niyetle açıldığını, reddedilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Biz bu davanın kötü niyetle açıldığından reddini talep ediyoruz.

NETİCE VE TALEP     :  Yukarıda açıkça izah edildiği gibi;1- Bu Mirasın Hükmen Reddi davasının Alacaklının adesinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmamasının hukuka aykırı olduğundan redini ve bu davanın Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmasının sağlanmasını;

2- Mecburi dava arkadaşlığının ayrı alacak konusu ve ayrı dosya numarası olması ve birlikte hareket etmenin mümkün olmaması nedeniyle  yasa gereği reddedilmesini;

3- Dava miktarı yönünden kötü niyetle hareket edildiğinin açık olması, büyük miktar alacakta anlaşma teklif edilirken, küçük miktardaki ayrı dosyanın ödenenemesi kötü niyetli hareket edildiğinden davanın reddini;

4- Borca batık olduğu iddia edilen Ahmet Çalış’ın Rüşvete batıklığı açık olduğundan Mal varlığının ölüm tarihinden değil 06.08.2004 tarihinde gerçekleşen kaza davasından itibaren araştırmaya başlanılmanılmasına ve bir şekilde yok edilen Ankara Keçiören Kalaba Semti Güçsüzleryurdu yakınlarındaki 3. kat evinin akibetinin doğru şekilde araştırılmasını;

5- Kaza zamanında Bala Kırşehir Caddesi adresinde bulunan Kızı Gülden tarafından Bala’da kaçırılarak BAŞKA YERDE VE BAŞKA KİMLİKLE YENİDEN AÇILAN TELEFON DÜKKANI'nın akibetinin tam ve doğru şekilde araştırılarak kaçırılan bu malvarlığının ortaya çıkartılmasına ve kızı Gülen ve Kardeşinin Reddi Miras davasının iptali  ve kaçırılan mal varlığına el konulması için yasal işlem başlatılmasına karar verilmesinı;

6- Ahmet Çalış’ın borca batık olmadığına, müvekkil davacıların mirasın hükmen reddi taleplerinin reddine;

Hukuksuzca açılan bu Hükmen Mirasın Reddi davasının REDDİNE, Dava masraflarının davacılara yüklenmesine,  karar verilmesini arz ve talep ederim. 2.4.2025 

                                                                                                                             DAVALI

                                                                                                                         Mustafa DEMİR


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder