13 Mart 2017 Pazartesi

ANKARA İSTİNAF MAHKEMESİ -BANKA


ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE
Sunulmak Üzere
OSMANİYE İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN 
DAVACI  : Mustafa DEMİR  
DAVALI:   VAKIFBANK TAO. 75. Yıl Mah.Bahrisarıtepe Cad.No:15 Yunusemre/MANİSA
VEKİLİ :  Av. İshak ÖZBEY Mustafa Kemal Mah. 2131 Cadde No:16 Çankaya/ANKARA
KONUSU : Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27.10.2016 tarih ve 2016/339E. 2016/510K. sayılı kararının istinaf incelemesi isteminden ibarettir.
TEBLİĞ TARİHİ : Bu Karar bize tebliğ edilmemiş olup usulsüzce kart merkezinde işleme konulması üzerine 12/03/2017 taihinde UYAP sisteminde alınmıştır.
BAŞVURU SEBEPLERİ VE GEREKÇESİ :
1)DAVANIN ÖZETİ: Oğlumun trafik kazası nedeniyle Rüşvetle gerçek raporun kaybedilerek, sahte evrak ve yalancı tanıklarla oğlumun mahkemesinin red edilmesi sonucu, aldığım krediler ve kredi kartlarım icralık olmuştur. Vakıfbank Kredi kartımda bu kapsamda icralık olmuş ve Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2007/8372 dosyası olarak maaşımda kesilerek bitirilmiş(Ek:1) ve ilgili banka avukatına bildirilmiştir. Fakat borç bittikten beş yıl sonra aynı bankaya ait başka bir avukat tarafından tarafıma bir ödeme muhtırası gönderilmiştir.(Ek:2) Bunun hukusuz olduğu kendisine sözlü olarak bildirilmesine rağmen birbuçuk yıl sonra da Ankara 16. İcra Müdürlüğü kanalıyla ve 2013/11949 Dosya nolu Faiz alacağı Ödeme Emri gönderilmiştir.(Ek:3) Gönderdiği faiz alacağında faiz dışında herhangi bir borç bulunmamaktadır. Benim 02.09.2013 tarihli itiraz dilekçemdede açıkça izah edildiği, İcra ve İflas kanununda açıkça belirtildiği gibi alacağını alan kişinin dosyasının kapatılacağı, faizini de almış sayılacağı ve faizin faizine faiz işletilemeyeceği açıkça hüküm altına alınmasına rağmen (Ek:4)Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi 2013/974 E.2013/1038 K. 2013/11949 16.İcra Müd. kararıyla bu ödeme emrine yaptığımız itirazı “İcra dairesinde işlem yapılmadığı” ve “Avukatın gönderdiği Ödeme Muhtırasını şikayete konu ettiğimi” ileri sürerek ve birde avukatlık ücreti yükleyerek beni red etmiştir.(Ek:5) Yargıtay Hukuk Dairesi de bu Karara yapılan itirazı Reddetmiştir. (Ek:6) Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruyu 2014/7218 nolu kararıyla 30.04.2015 tarihinde İdari yönden red edilmiş(Ek:7), Ankara 11. İdare mahkemesine 06.10.2015 tarihinde yapılan yapılan başvuruda hukuksuz bir şekilde ayrı ayrı yapılması gerekçesiyle red edilmiştir.(Ek:8,9) Aynı şekilde Ankara 1. İdare mahkemesine 18.03.2016 tarihinde yapılan başvuruda Red edilmiştir. (Ek:10,11)Konu Başbakanlık Makamına taşınmış ve yapılan yazışma sonrası Başbakanlık Makamına İdari Dava açılmış ve dava halen devam etmektedir. Konu HSYK’ya taşınmışsa da HSYK 24.03.2016 tarihli cevabında şikayetime işlem yapmamış,(Ek:12) yapılan itiraz da henüz sonuçlandırılmamıştır. Banka avukatı, mahkemenin icrada işlem yapılmadığı kararına rağmen icrada işlem yaparak yıllar önce aldığım ve artık kullanımda olmayan mobilyetimin halen üzerimde olduğunu benim bile unuttuğum mobilyetime haciz koydurmuş ve tarafıma davet kağıdı göndermiştir.(Ek:13) Bu davet kağıdına yapılan itiraz(Ek:14,15) Ankara 14. İra hukuk Mahkemesinde davaya dönüştüyse de uzun bir süre sonra 27.10.2016 tarihinde red kararı verilerek bu dava oluşmuştur. Şu anda İstinaf Mahkemesi Dava kabul sınırı 3.000.-Tl olsada Karar Tarihi itibariyle 1.500.Tl. olduğundan bu davanın miktarda red edilmemesi gerekmektedir.
      Benim şikayetim üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı  03.06.2017 tarih ve B.M.2016-                              3/9797 sayılı yazısıyla soruşturma başlattıysa da(Ek:16) bu soruşturma sünen altı edilerek henüz   sonuçlandırılmamıştır.
Bu arada 15 Temmuz kalkışması meydana gelmiş, başkasında emir ve talimat alan binlerce hakim ve savcının görevine son verilmiştir. Kaza sonrası bizleri mağdur eden Savcı, Bilirkişi ve Hakimlerde bunlardan olup görevine son verilenlerden olduğundan mağduriyetimiz açıkça ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine oğlumun kaza davası yeniden açılmış ve tazminat davamızla birlikte görülmeye başlanmıştır. Mahkemelerimiz mağduriyetimiz üzerinde devam etmektedir. Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi bu 2016/339Esas, 2016/510Karar ve 2013/11949 16.İcra Müd. Kararını bana tebliğ etmeyerek Bankalarası kart merkezinde işleme koydurunca Maaş aldığım Banka şubesinin ikazı üzerine UYAP üzerinde 12.03.2017 tarihinde kararı aldığımda(Ek:17) Banka Avukatının Vakıfbank Manisa Şubesi üzerinde bana dava açtığını öğrendim. Ben Manisa’da hiç bulunmadığım gibi, Manisa şubesininde hiçbir hesabım ve işlemimde bulunmamaktadır. Banka Avukatı dosyaları karıştırmış ve hiç yoktan yıllarca bizi mağdur etmiş, bir sürüde Mahkemelere Masraf yaptırmıştır. Mahkeme Hakimleri de Vicdanlarıyla değil Cüzdanlarıyla karar verdiğinden, kararlarında da borcun ne olduğundan ve kim tarafından icra işlemi istendiği açıkça belirtilmediğinden açıkça mağdur edildim. Dolayısıyla  bu dava da hukuksuz bir şekilde mağdur edildiğimiz açık olup, mağduriyetimizin bir an önce giderilmesi, ödediğimiz tüm Mahkeme Masraflarının da yasal faiziyle birlikte tarafımıza en kısa zamanda ödenmesi gerekmektedir. Banka avukatınında kötü niyeti açık olduğundan istediği alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere yasal faiziyle birlikte ceza ödemesi gerekmektedir.
  2)  USUL  ve ESAS YÖNÜNDEN BAŞVURU SEBEPLERİMİZ :
Vakıfbank Avukatı İshak Özbey tarafından bana Manisa Şubesi adına dava açmıştır. Benim Manisa da bulunduğum vaki değildir. Şubesinde de hiç hesabım ve işim olmamıştır. Dolayısıyla bu dava esasen ve usulen yanlış bir davadır. Hukukende dosyanın kapatılması gerekmektedir. Ödenen İcra dosyasının 1 yıl geçmekle işlemden kaldırılması, Faizin faizininde hukuken dava edilmemesi gerekmektedir. Bana açılan İcra Davası temelden hukuksuz ve yanlıştır. Daha önce aleyhime verilen kararlarda Hakimler Vicdanına göre değil Cüzdanına göre karar vermişlerdir. Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi bu kararı bana temyiz etmemiş, fakat kararın Bankalar arası kart merkezince işleme konulması üzerine Uyap sisteminde alınan kararda davalının Vakıfbank Manisa Şubesi olması ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturmanın bir şekilde sümenaltı edilmesi yaşanan adaletsizliği açıkça göstermektedir. Bu nedenle Ankara 11. ve 14. İcra Hukuk Mahkemelerine, Anayasa 2014/7218 ve Ankara 1. ve 11. İdare mahkemelerine yapılan Yargılama Giderlerinin tarafıma yasal faizi ile ödenmesi gerekmektedir. 
Bu nedenlerle davamızın kabul edilmesi ve yeniden yargılama yapılarak mağduriyetimizin bir an önce giderilmesi, mahkeme harç ve masraflarımızın da yasal faiziyle birlikte tarafıma geri ödenmesi, kusurlu ve kötü niyetli Avukat İshak Özbey’inde  istediği alacağın %20’sinde aşağı olmamak üzere Tazminata Mahkum edilmesi gerekmektedir. 
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda ve Yerel Mahkeme dosyasında arz ve izah ettiğimiz ve re’sen dikkate alınacak gerekçelerle;
1) Yerel Mahkemelerin 2013/974 E.2013/1038 K. 2013/11949 16.İcra Müd. Ve 2016/339 Esas,2016/510 Karar ve 2013/11949 16. İcra Müd. sayılı kararlarının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda davamızın kabulüne  karar verilmesini;
2) Önceki yargılamalarda dahil, tüm yargılama giderlerinin Davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ve kötü niyetli avukatın istediği alacağın %20 sinde aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini arz ve talep ederim. 13.03.2017

                                                                                                               İstinaf Yoluna Başvuran
                                                                                                                    Mustafa DEMİR
                                                                                                                           Davacı
EKLER:
Eki: 17 Adet 25 Sayfa Evrak.

 

9 Mart 2017 Perşembe

BAŞBAKANLIK BANKALAR YENİLEME


ANKARA 7. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

Gönderilmek üzere

 OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

                                Esas No:2016/4611, Karar No:2017/5                                                                   

 

DAVACI                                :  Mustafa DEMİR
 
 

DAVALI                                :  BAŞBAKALIK - ANKARA

 

DAVANIN KONUSU           :  İptal ve Tam Yargı Davası.

 

İDARİ İŞLEM                  : Başbakanlık Makamına 25.07.2016 tarihinde açılan 27.05.2016 tarih ve 8767715-101-06-06-0159-2016-568/35430 sayılı yazı ile Hakim Fatma Çoşkun hakkında 24.05.2016 tarihli olurla soruşturma yapılmasına gerek görülmediğine ve bu yazının tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde  Ankara İdare Mahkemesinde dava açılması isteği üzerine Ankara 7. İdare Mahkemesinde açılan İdari dava, dava konusu net ve anlaşılır değil denilerek dilekçenin yenilenmesi istenildiğinden İptal ve Tam yargı dava dilekçemiz yenilenerek ilişikse sunulmuştur. Yenileme dilekçesi olduğundan ücret alınmayacaktır.

TEBLİĞ TARİHİ                 :  28.02.2017

 

DAVANIN İZAHI                :  Oğlumun kazası sonrası Rüşvet nedeniyle mağdur edilmemiz üzerine aldığım krediler ve kredi kartlarım icralık olmuş ve maaşımdan kesilmek suretiyle icralar kapatılmıştır. Maaşımda yasal olarak kesilen ve hukuken kapatılması gereken dosyalardan beş adedi kapatılmıştır. Vakıfbank’a ait Kredi kartı dosyam icra bittikten beş yıl sonra da “Faizin faizi alacağı” olduğu iddiasıyla tarafıma ödeme emri gönderilmiş, bu hukuksuz karara yapılan itiraz üzerine Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesinde “İcrada işlem yapılmadığı” ve “Avukatın yazısına itiraz ettiği” gerekçeleriyle red verilmiştir. Bu red kararları Ankara 11. İdare, 1. İdare ve Anayasa 2014/7218 dosyalarında yenilenince Başbakanlık Makamına 16. İdare Mahkemesinde kaza ile ilgili 2016/3090 Dosya numaralı yüksek miktarlı dava açılmıştır. Bu arada 15 Temmuz 2016 darbe kalkışması sonrası bizi mağdur eden Bilirkişi, Savcı ve Hakimlerin önemli bir kısmı görevden atılmıştır. Daha önce Rüşvetle verildiği ve 2007 yılında oğlumun suçlu bulunmasıyla sonuçlanan 2006/113 Dosya numaralı Ceza davası Bala Asliye Ceza Mahkemesinde yeniden açılarak görülmeye başlanmıştır. Dava kabul edilmiş ve halen devam etmektedir.

            İcranın işlem yapmadığını iddia eden ve vicdanı yerine cüzdanıyla karar veren Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesinin kararı sonrası icrada işlem başlaması üzerine Ankara 14. İcra Hukuk mahkemesine taşınmış olmasına rağmen Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesinin kararı kesinleştiği gerekçesiyle onanmış ve bu kararın Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini engellemek için bu karar tarafıma tebliğ edilmekten imtina edildiğinden Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna suç duyurusunda bulunulmuştur. Rüşvetiyle Hakimlerin vicdanını satın alan Vakıfbank Avukatı bağlı olduğu Başbakanlık Makamı ilişkilerini de kullanarak istediğini alması üzerine bu kararı bize tebliğ ettirmemekle birlikte Bankalar arası kart merkezinde sisteme girerek bizi mağdur etmeyi amaçlamış ve kısmen de başarılı olmuştur. Ama davalarımız bittiğinde şimdilik bizi mağdur etmek isteyen bankalar bizimle çalışmak isteyecektir.

Başbakanlık Makamına 16. İdare mahkemesinde olduğu gibi bizden istenen hukuksuz alacağın on katı ceza olmak üzere toplamda 11 katı Tazminatlı dava açılmış ve bu “Dava konusu net ve anlaşılır değil” kararı verilerek dilekçenin yenilenmesi istenmiştir. Biz bu filmi daha önce defalarca gördüğümüz ve hatta izlemesi içinde Sayın Başbakanlık ve Sayın Cumhurbaşkanlık Makamına da gönderdiğimiz için bu yenileme dilekçesi oluşmuştur. Bu dava da şuan AİHM de görülmesi devam eden (bak: 2013/777) dava gibi AİHM’e taşınmak üzere açılmıştır. Zira yıllarca Mutemet, Muhasip ve Soruşma konusunda görev yapan bir memur olarak faizin faizinin alınamayacağını en iyi bilen kişilerden olmama rağmen Vicdan yerine Cüzdanıyla karar veren hakim bozuntuları nedeniyle dört yıldır bu sorun bir türlü çözülememektedir. Benim cebimdeki paraya hukuksuzca göz diken “Hukuk Diplomalı Dolandırıcıların korunmasına” asla müsaade etmeyeceğiz ve ne gerekiyorsa yapacağız.Vakıfbank gibi İcraya vermesede uzun süredir beni ve eşimi telefonda tazic eden Türkasset dolandırıcılarıyla ilgili de yasal işem başlattıysak da, müracat ettiğimiz ve git dava aç diyen savcı bozuntusu da Feto’dan görevinden atılmıştır. Bu nedenle bu dava oluşmuştur. Kazada mağdur olan ve Rüşvet nedeniyle Kaza davasıda rezalete dönen oğlumla ilgilenirken bu hukuk diplomalı dolandırıcılarla ve onları korumak için Türk Milleti adına zırvalayan Hakim arkadaşlarıyla da uğraşmak zorunda kaldığımızdan bu dolandırıcıların korunmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu nedenle bizden istenen hukukusuz paranın on katı ceza davası açmamızın gerekçesi, Trafik suçlarında köprüden kaçak geçen araçlara ve trenlere biletsiz binen vatandaşlara uygulanan 10 katı cezalar alan devlet, bir kaza davası sonrası yaşanan hukuksuzluklarda on katı cezayı da ödemekle yükümlüdür. Bizi mağdur edenlere de dönüp dönmemek devletin meselesidir. Zira hukuksuz karar veren Hakim ve savcılar için Devlete dava açıldığından bizde öyle yaptık ve davamızın arkasındayız.

 Oğlum Halil DEMİR’in 06.08.2004 tarihinde  ağır yaralanmalı trafik kazası sonrası yaşananlarla ilgili davalarda  RÜŞVETLE  mağdur edildik.             2007 yılında icralık olan Vakıfbank Kredi kartım yasal olarak maaşımdan kesilmiş ve 2008 yılında bitirilmiştir.(Ek:1)Borç bitiği ilgili banka avukatına bildirilmiştir. Bir yıl sonra yasal olarak kapatılması gereken borç dosyası kapatılmamıştır. Borç bittikten beş yıl sonra aynı bankaya ait başka bir avukat tarafından beş yıl sonra hukuksuz bir ödeme muhtırası gönderilmiştir. (Ek:2) Bir yıl sonra da Faiz alacağını belirtir Ödeme emri gödermiştir. (Ek:3) Bizim bu hukuksuz borca yaptığımız itiraz (Ek:4) hukuksuz ve akıllara zarar bir kararla reddedilmiştir. (Ek:5) Bu karara yapılan temyizde miktardan red edilmiştir.(Ek:6) Bu kararı Anayasa Mahkemesine taşıyınca Anayasa Mahkemesi Karar düzeltme yolunu ve kararın kasinleşme şerhini görmezden gelerek İdari Red krarı vermiştir.(Ek:7) Bu karar da İdari Mahkemeye taşınınca(Ek:8) hukuksuz olarak her konuda ayrı dava açılmasına karar verilmiş,(Ek:9), buna yapılan itirazda(Ek:10) hukuksuzca red edilmiştir.(Ek:11)

Aynı şekilde Citibank’ta tedavi masrafında çekilen Kredi (Ek:12) hukuken ödenmesine rağmen(Ek:13) banka tarafından vakıfbank gibi faiz alacağı olduğunu iddia ederek varlık şirketine satılmış, şirketlerin avukatları vakıfbank avukatı gibi vicdanı satılık hakim bulamadıklarından icraya veremeden telefonla tehdide başlamışlardır. Savcılığa yapılan itirazda baştan savarcasına hukuksuz olarak red edilmiştir(Ek:14).

            Bu hukusuzlukları Başbakanlık Makamına bildirmeme rağmen(Ek:15) Başbakanlık Bimer aracığıyla benim Şikayetimi Adalet Bakanlığına iletmiştir. Adalet Bakanlığı'da her zaman olduğu gibi görevini ihmal ederek 2992 sayılı kanunun 9. ve 10. maddeleri ile verilen görevlerini yerine getirmek yerine çocuk avutur gibi Hiçkimsenin yargı yetkisini kullananlara emir ve talimat vermeyeceğini ileri sürmekte ve bu hukuksuz kararları hakimin yargı yetkisini kullanması olarak görmektedir. En aptal hukukçu bile Vakıfbank avukatının 11. İcra hukuk mahkemesinde kararı Anayasanın 138.maddesinin açıkça ihlali ile çıkartıldığını bilmektedir. Görevini yapması geren Fatma Coşkun bu 11. İcra hukuk, Anayasa ve Ankara 11. İdare Mahkemesinin hukuksuz kararı hakkında yaptığım şikayeti 2992 sayılı kanunun 9. maddesi gereğince değerlendirmesi gerekirken bana avukata gitmemi tavsiye etmektedir.(Ek:16)Bu açıkça görevi kötüye kullanmak ve savsaklamaktır.12 yıldır Adalet Bakanlığının adaletsiz kararlarıyla artık avukatlara ders verecek hale geldiğimden, bu davada olduğu gibi hukuk gereği davalarımı Adalet Bakanlığını bypass ederek bakanlığın bir üstü olan Başbakanlık Makamına açmaktayım. Bu dava evraklarınıda derdest ederek kitap haline getirmek suretiyle Türk Halkının hizmetine sunmayı planlamaktayım. Ben kişisel olarak köklü bir aileden geldiğim gibi memuriyet hayatım para, muhasebe ve soruşturma işlemleri ile geçmiştir. Özel olarak ta Bilgisayar Proğramcılığı ve Donanımcılığı eğitimi aldığımdan bilgiye ulaşmak benim için hiç proplem değildir. Kaza nedeniyle evimi sattığımdan davam rüşvetle red edildiğinden başka mal satmamak için usulen aldığım kredileri ve kredi kartlerımı icralık etmem nedeniyle hukuktaki rezaletin tanığı ve mağduru oldum. Benim canım çok yandı, artık başkasınında canının yanmaması için hiç kimseden korkmadan ve çekinmeden Adalet için ne gerekiyorsa yapmakta tereddüt etmemekteyim. Bu nedenle Hakim Fatma Coşkun’un bu yazısına yaptığım itiraza (Ek:17)verilen cevap adaletteki keyfiliği gözler önüne sermektedir. Bu nedenle Başbakanlık Makamına Kaza davası ile ilgili olarak Ankara 16. İdare Mahkemesinde Tazminat davası açılmıştır. (Ek:18) Dava devam etmektedir.

Ayrıca 2992 sayılı yasanın 10. maddenin © bendi gereğince kendisine verilen denetim görevini yerine getirmediği için İcra ve İflas dairesi memurları bir yıl geçmekle kapatması geren dosyaları kapatmadığı gibi, Varlık şirketine satılmasına ve Vakıfbank avukatı gibi hukuksuz icraya neden olmaktadır. Bu nedenledirki Adalete olan güven yitirilmiştir. Saygı da kalmamıştır. Vakıfbank avukatı hakimlerin vicdanını satın almayı başarınca icrası için yıllar önce aldığım ve varlığını benim dahi unuttuğum mobilyetime icra koydurarak tarafıma davet kağıdı göndermiştir. (Ek:19) Bu icraya yaptığım itiraz (Ek:20) Ankara 14. İcra Mahkemesinde dava haline gelmiştir. Yaşanan sürtüşme nedeniyle 28.10.2016 tarihine duruşma günü verilmiştir. Hukuken iki ayda bitirilmesi gereken davada keyfi ve ahlaksızlığı açıkça görmekteyiz. Bu nedenle bu hukuksuzluğun üzerine gitmeyi ve benden istenen hukuksuz paraların onbir katını (köprü ve otoyoldan kaçak geçen araçlara kesilen ceza gibi) Tazminat olarak kendisini koruyan Adalet Bakanlığının  üstü olan Başbakanlık Makamından  istenilmesine karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığı 27.05.2016 tarihli ve 2016-568/35430 sayılı yazısı (Ek:21) ile görevini açıkça kötüye kullanarak beni mağdur eden banka avukatlarını ve onların isteği doğrultuda hukuksuz karar veren hakimlere 2992 sayılı yasanın 9. maddesince denetim,soruşturma ve kovuşturma görevini yapmayak, 10. maddesi gereği İcra ve İflas memurlarını denetlemeyerek, dosyamın katılmasını sağlamayarak  görevini ihmal eden Hakim Fatma Coşkun’un kusurunun olmadığına, bu kararın kabul edilmediği takdirde 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde  dava açma hakkımın bulunduğu belirtildiğinden bu dava açılmıştır.

 

HUKUKİ SEBEPLER            :  İdari Yargılama Usulü Kanunu, vs.

 

DEDİLLER                           : 2802 sayılı kanunun 68., 2992 saylı kanunun 9. ve 10. maddeleri.

 

NETİCE VE TALEP     : Bu hukuksuzluğa neden olan kamu bankasının Başbakanlığa bağlı olması ve Adalet Bakanlığınında bu hukuksuzluğa sahip çıkması nedeniyle Başbakanlık Makamına Dava açılmasına karar verilmiştir. Adalet Bakanlığı, benim Başbakanlığa verdiğim 15.01.2016 tarihli dilekçemi okuma zahmetine bile katlanmadan bizim aptal nasihatı dediğimiz bir cevap vermiştir. Hiçkimse beni icrada işlem yapılmadı, yada avukatın yazısına itiraz etti yalanlarıyla mağdur edemez. Beni hukuksuz icra ve hukuksuz telefon ve icra tehdidiyle rahatsız edemez. Bu nedenle;

1- Başbakanlık Makamına açtığım bu İptal ve Tam Yargı davasında 27.05.2016 tarih ve 8767715-101-06-06-0159-2016-568/35430 sayılı yazı ile Hakim Fatma Çoşkun hakkında 24.05.2016 tarihli olurla soruşturma yapılmasına gerek görülmediğine dair olurun İPTALİNİ, hukuksuz karar veren hakim Fatma Coşkun’un  tecziyesini,

2-Hukuksuz olarak halen açık bulunan Vakıfbank Ankara16. İcra 2013/11949 sayılı dosyamın kapatılarak, dosya kapatılmıştır yazısının tarafıma verilmesini, hukuksuz şekilde İcra talebinde bulunan Vakıfbank Avukatı İshak Özbey'in Tecziyesini, istemiş olduğu 2.601,43 Tl(İkibinaltıyüzbirLirakırküçKuruş)’nin Cezaen onbir katı olan 28.615,73.-TL (Yirmisekizbinaltıüzonbeş lira Yetmişüç kuruş)nın yasal faiziyle bşrlikte Tazminat olarak tarafıma ödenmesine,Banka avukatına vicdanını satarak hukuksuz karar veren 11 İcra Hukuk, Anayasa 2014/7218 Dosyası Hakimleri ve Ankara 11 İdare Mahkemesi hakimlerinin 2802 sayılı kanunun 68 . ve  69. madderi gerğince tecziyesini, açılan davalarada ödenen masrafların yasal faizi ile tarafıma ödenmesine karar verilmesini;

            3-Citibank'ın İstanbul 3. İcra da bulunan 2007/13558 Dosyasınında kapatılarak, dosya kapatıldı yazısının tarafıma gönderilmesini, ödendiği halde haksız icra tehdidinde bulunulan 3.921.-(Üçbindokuzyüzyirmibir Lira)nın Cezaen onbir katı olan 43.131.-(Kırküçbinyüzotuzbir) Liranın uasal faizi ile birlikte tarafıma tazminat olarak ödenmesini  Gülbahar, Profilo Plaza, 34394 Şişli/İstanbul adresinde mükim Türkasset Varlık Yönetimi avukatlarının elinde bulunan dosyamın alınarak tarafıma iade edilmesini;

            4-Toplamda 71.746,73.-(Yetmişbirbinyediyüzkırkaltı lira,yetmişüç kuruş) Liranın Cezaen  Maddi ve 10.000.-(Onbin) Liranin Manevi olmak üzere toplam 81.746,73.-(Seksenbirbinyediyüzkırkaltı lira yetmişüç kuruş) Liranın tarafıma tahakkuk tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesine ve tüm yargılama giderlerinin davalı idareye yüklenilmesine karar verilmesini;      

            Arz ve talep ederim. 10.03.2017

                                                                                   

Mustafa DEMİR

                                                                                                                                 Davacı

 E K L E R      :

1-Ankara 25. İcra Hukuk Ödeme emri.

2-Av.İshak Özbey’in Ödeme muhtırası

3-Ankara 16. İcra Hukuk Ödeme emri.

4-02.09.2013 tarihli Borca  İtiraz dilekçesi

5-11. İcra Hukuk Mahkemesi kararı

6-Yargıtay 12. hukuk dairesi ilamı

7-2014/7218 sayılı Anayasa Mahkemesi kararı.

8-01.07.2015 tarihli dava dilekçesi

9-Ankara 11. İdare kararı

10-06.10.2015 tarihli dilekçe

11-Ankara 11. İdare kararı

12-Citibank Kredi ödeme listesi.

13-Kredinin İcradan ödendiğinin listesi

14-Osmaniye savcılığı Takipsizlik Kararı

15-15.01.2016 tarihli Başbakanlık’a dilekçe

16-29.01.2016 tarihli Adalet Bakanlığı yazısı.

17-16.02.2016 tarihli Başbakanlık’a dilekçe

18-09.06.2016 tarihli Başbakanlık’a dava dilekçe

19-16 İcra davet kağıdı.

20-İcra davet kağıdına itiraz dilekçesi.

21-27.05.2016 tarihli Adalet Bakanlığı yazısı.

 

Not:  Dava dilekçesi ekleri daha önce gönderildiğinden yeniden gönderimemiştir.