ANKARA 7. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
Gönderilmek üzere
OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
Esas
No:2016/4611, Karar No:2017/5
DAVACI :
Mustafa DEMİR
DAVALI : BAŞBAKALIK - ANKARA
DAVANIN KONUSU : İptal ve Tam Yargı Davası.
İDARİ
İŞLEM : Başbakanlık Makamına 25.07.2016 tarihinde açılan
27.05.2016 tarih ve 8767715-101-06-06-0159-2016-568/35430 sayılı yazı ile Hakim
Fatma Çoşkun hakkında 24.05.2016 tarihli olurla soruşturma yapılmasına gerek
görülmediğine ve bu yazının tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesinde dava açılması
isteği üzerine Ankara 7. İdare Mahkemesinde açılan İdari dava, dava konusu net
ve anlaşılır değil denilerek dilekçenin yenilenmesi istenildiğinden İptal ve
Tam yargı dava dilekçemiz yenilenerek ilişikse sunulmuştur. Yenileme dilekçesi
olduğundan ücret alınmayacaktır.
TEBLİĞ
TARİHİ : 28.02.2017
DAVANIN
İZAHI : Oğlumun kazası sonrası Rüşvet nedeniyle
mağdur edilmemiz üzerine aldığım krediler ve kredi kartlarım icralık olmuş ve
maaşımdan kesilmek suretiyle icralar kapatılmıştır. Maaşımda yasal olarak
kesilen ve hukuken kapatılması gereken dosyalardan beş adedi kapatılmıştır.
Vakıfbank’a ait Kredi kartı dosyam icra bittikten beş yıl sonra da “Faizin
faizi alacağı” olduğu iddiasıyla tarafıma ödeme emri gönderilmiş, bu hukuksuz
karara yapılan itiraz üzerine Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesinde “İcrada işlem
yapılmadığı” ve “Avukatın yazısına itiraz ettiği” gerekçeleriyle red
verilmiştir. Bu red kararları Ankara 11. İdare, 1. İdare ve Anayasa 2014/7218
dosyalarında yenilenince Başbakanlık Makamına 16. İdare Mahkemesinde kaza ile
ilgili 2016/3090 Dosya numaralı yüksek miktarlı dava açılmıştır. Bu arada 15
Temmuz 2016 darbe kalkışması sonrası bizi mağdur eden Bilirkişi, Savcı ve
Hakimlerin önemli bir kısmı görevden atılmıştır. Daha önce Rüşvetle verildiği
ve 2007 yılında oğlumun suçlu bulunmasıyla sonuçlanan 2006/113 Dosya numaralı
Ceza davası Bala Asliye Ceza Mahkemesinde yeniden açılarak görülmeye
başlanmıştır. Dava kabul edilmiş ve halen devam etmektedir.
İcranın işlem yapmadığını iddia eden
ve vicdanı yerine cüzdanıyla karar veren Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesinin
kararı sonrası icrada işlem başlaması üzerine Ankara 14. İcra Hukuk mahkemesine
taşınmış olmasına rağmen Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesinin kararı kesinleştiği
gerekçesiyle onanmış ve bu kararın Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini
engellemek için bu karar tarafıma tebliğ edilmekten imtina edildiğinden
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna suç duyurusunda bulunulmuştur. Rüşvetiyle
Hakimlerin vicdanını satın alan Vakıfbank Avukatı bağlı olduğu Başbakanlık
Makamı ilişkilerini de kullanarak istediğini alması üzerine bu kararı bize
tebliğ ettirmemekle birlikte Bankalar arası kart merkezinde sisteme girerek bizi
mağdur etmeyi amaçlamış ve kısmen de başarılı olmuştur. Ama davalarımız
bittiğinde şimdilik bizi mağdur etmek isteyen bankalar bizimle çalışmak
isteyecektir.
Başbakanlık Makamına 16. İdare mahkemesinde olduğu gibi bizden istenen
hukuksuz alacağın on katı ceza olmak üzere toplamda 11 katı Tazminatlı dava
açılmış ve bu “Dava konusu net ve anlaşılır değil” kararı verilerek dilekçenin
yenilenmesi istenmiştir. Biz bu filmi daha önce defalarca gördüğümüz ve hatta
izlemesi içinde Sayın Başbakanlık ve Sayın Cumhurbaşkanlık Makamına da
gönderdiğimiz için bu yenileme dilekçesi oluşmuştur. Bu dava da şuan AİHM de
görülmesi devam eden (bak: 2013/777) dava gibi AİHM’e taşınmak üzere
açılmıştır. Zira yıllarca Mutemet, Muhasip ve Soruşma konusunda görev yapan bir
memur olarak faizin faizinin alınamayacağını en iyi bilen kişilerden olmama
rağmen Vicdan yerine Cüzdanıyla karar veren hakim bozuntuları nedeniyle dört
yıldır bu sorun bir türlü çözülememektedir. Benim cebimdeki paraya hukuksuzca
göz diken “Hukuk Diplomalı Dolandırıcıların korunmasına” asla müsaade
etmeyeceğiz ve ne gerekiyorsa yapacağız.Vakıfbank gibi İcraya vermesede uzun
süredir beni ve eşimi telefonda tazic eden Türkasset dolandırıcılarıyla ilgili
de yasal işem başlattıysak da, müracat ettiğimiz ve git dava aç diyen savcı
bozuntusu da Feto’dan görevinden atılmıştır. Bu nedenle bu dava oluşmuştur.
Kazada mağdur olan ve Rüşvet nedeniyle Kaza davasıda rezalete dönen oğlumla
ilgilenirken bu hukuk diplomalı dolandırıcılarla ve onları korumak için Türk
Milleti adına zırvalayan Hakim arkadaşlarıyla da uğraşmak zorunda kaldığımızdan
bu dolandırıcıların korunmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu nedenle bizden
istenen hukukusuz paranın on katı ceza davası açmamızın gerekçesi, Trafik
suçlarında köprüden kaçak geçen araçlara ve trenlere biletsiz binen
vatandaşlara uygulanan 10 katı cezalar alan devlet, bir kaza davası sonrası
yaşanan hukuksuzluklarda on katı cezayı da ödemekle yükümlüdür. Bizi mağdur
edenlere de dönüp dönmemek devletin meselesidir. Zira hukuksuz karar veren
Hakim ve savcılar için Devlete dava açıldığından bizde öyle yaptık ve davamızın
arkasındayız.
Oğlum Halil DEMİR’in 06.08.2004
tarihinde ağır yaralanmalı trafik
kazası sonrası yaşananlarla ilgili davalarda
RÜŞVETLE mağdur edildik. 2007 yılında icralık olan Vakıfbank
Kredi kartım yasal olarak maaşımdan kesilmiş ve 2008 yılında
bitirilmiştir.(Ek:1)Borç bitiği ilgili banka avukatına bildirilmiştir. Bir yıl
sonra yasal olarak kapatılması gereken borç dosyası kapatılmamıştır. Borç
bittikten beş yıl sonra aynı bankaya ait başka bir avukat tarafından beş yıl
sonra hukuksuz bir ödeme muhtırası gönderilmiştir. (Ek:2) Bir yıl sonra da Faiz
alacağını belirtir Ödeme emri gödermiştir. (Ek:3) Bizim bu hukuksuz borca
yaptığımız itiraz (Ek:4) hukuksuz ve akıllara zarar bir kararla reddedilmiştir.
(Ek:5) Bu karara yapılan temyizde miktardan red edilmiştir.(Ek:6) Bu kararı
Anayasa Mahkemesine taşıyınca Anayasa Mahkemesi Karar düzeltme yolunu ve
kararın kasinleşme şerhini görmezden gelerek İdari Red krarı vermiştir.(Ek:7)
Bu karar da İdari Mahkemeye taşınınca(Ek:8) hukuksuz olarak her konuda ayrı
dava açılmasına karar verilmiş,(Ek:9), buna yapılan itirazda(Ek:10) hukuksuzca
red edilmiştir.(Ek:11)
Aynı şekilde Citibank’ta tedavi masrafında çekilen Kredi (Ek:12)
hukuken ödenmesine rağmen(Ek:13) banka tarafından vakıfbank gibi faiz alacağı
olduğunu iddia ederek varlık şirketine satılmış, şirketlerin avukatları
vakıfbank avukatı gibi vicdanı satılık hakim bulamadıklarından icraya veremeden
telefonla tehdide başlamışlardır. Savcılığa yapılan itirazda baştan savarcasına
hukuksuz olarak red edilmiştir(Ek:14).
Bu hukusuzlukları Başbakanlık
Makamına bildirmeme rağmen(Ek:15) Başbakanlık Bimer aracığıyla benim Şikayetimi
Adalet Bakanlığına iletmiştir. Adalet Bakanlığı'da her zaman olduğu gibi
görevini ihmal ederek 2992 sayılı kanunun 9. ve 10. maddeleri ile verilen
görevlerini yerine getirmek yerine çocuk avutur gibi Hiçkimsenin yargı
yetkisini kullananlara emir ve talimat vermeyeceğini ileri sürmekte ve bu
hukuksuz kararları hakimin yargı yetkisini kullanması olarak görmektedir. En
aptal hukukçu bile Vakıfbank avukatının 11. İcra hukuk mahkemesinde kararı
Anayasanın 138.maddesinin açıkça ihlali ile çıkartıldığını bilmektedir.
Görevini yapması geren Fatma Coşkun bu 11. İcra hukuk, Anayasa ve Ankara 11.
İdare Mahkemesinin hukuksuz kararı hakkında yaptığım şikayeti 2992 sayılı
kanunun 9. maddesi gereğince değerlendirmesi gerekirken bana avukata gitmemi
tavsiye etmektedir.(Ek:16)Bu açıkça görevi kötüye kullanmak ve
savsaklamaktır.12 yıldır Adalet Bakanlığının adaletsiz kararlarıyla artık
avukatlara ders verecek hale geldiğimden, bu davada olduğu gibi hukuk gereği
davalarımı Adalet Bakanlığını bypass ederek bakanlığın bir üstü olan
Başbakanlık Makamına açmaktayım. Bu dava evraklarınıda derdest ederek kitap
haline getirmek suretiyle Türk Halkının hizmetine sunmayı planlamaktayım. Ben
kişisel olarak köklü bir aileden geldiğim gibi memuriyet hayatım para, muhasebe
ve soruşturma işlemleri ile geçmiştir. Özel olarak ta Bilgisayar Proğramcılığı ve
Donanımcılığı eğitimi aldığımdan bilgiye ulaşmak benim için hiç proplem
değildir. Kaza nedeniyle evimi sattığımdan davam rüşvetle red edildiğinden
başka mal satmamak için usulen aldığım kredileri ve kredi kartlerımı icralık
etmem nedeniyle hukuktaki rezaletin tanığı ve mağduru oldum. Benim canım çok
yandı, artık başkasınında canının yanmaması için hiç kimseden korkmadan ve
çekinmeden Adalet için ne gerekiyorsa yapmakta tereddüt etmemekteyim. Bu
nedenle Hakim Fatma Coşkun’un bu yazısına yaptığım itiraza (Ek:17)verilen cevap
adaletteki keyfiliği gözler önüne sermektedir. Bu nedenle Başbakanlık Makamına
Kaza davası ile ilgili olarak Ankara 16. İdare Mahkemesinde Tazminat davası
açılmıştır. (Ek:18) Dava devam etmektedir.
Ayrıca 2992 sayılı yasanın 10. maddenin © bendi gereğince kendisine
verilen denetim görevini yerine getirmediği için İcra ve İflas dairesi
memurları bir yıl geçmekle kapatması geren dosyaları kapatmadığı gibi, Varlık
şirketine satılmasına ve Vakıfbank avukatı gibi hukuksuz icraya neden olmaktadır.
Bu nedenledirki Adalete olan güven yitirilmiştir. Saygı da kalmamıştır.
Vakıfbank avukatı hakimlerin vicdanını satın almayı başarınca icrası için
yıllar önce aldığım ve varlığını benim dahi unuttuğum mobilyetime icra
koydurarak tarafıma davet kağıdı göndermiştir. (Ek:19) Bu icraya yaptığım
itiraz (Ek:20) Ankara 14. İcra Mahkemesinde dava haline gelmiştir. Yaşanan
sürtüşme nedeniyle 28.10.2016 tarihine duruşma günü verilmiştir. Hukuken iki
ayda bitirilmesi gereken davada keyfi ve ahlaksızlığı açıkça görmekteyiz. Bu
nedenle bu hukuksuzluğun üzerine gitmeyi ve benden istenen hukuksuz paraların
onbir katını (köprü ve otoyoldan kaçak geçen araçlara kesilen ceza gibi)
Tazminat olarak kendisini koruyan Adalet Bakanlığının üstü olan Başbakanlık Makamından
istenilmesine karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığı 27.05.2016 tarihli ve 2016-568/35430 sayılı yazısı
(Ek:21) ile görevini açıkça kötüye kullanarak beni mağdur eden banka
avukatlarını ve onların isteği doğrultuda hukuksuz karar veren hakimlere 2992
sayılı yasanın 9. maddesince denetim,soruşturma ve kovuşturma görevini
yapmayak, 10. maddesi gereği İcra ve İflas memurlarını denetlemeyerek, dosyamın
katılmasını sağlamayarak görevini ihmal
eden Hakim Fatma Coşkun’un kusurunun olmadığına, bu kararın kabul edilmediği
takdirde 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açma hakkımın bulunduğu
belirtildiğinden bu dava açılmıştır.
HUKUKİ
SEBEPLER : İdari Yargılama Usulü Kanunu, vs.
DEDİLLER : 2802
sayılı kanunun 68., 2992 saylı kanunun 9. ve 10. maddeleri.
NETİCE VE TALEP : Bu hukuksuzluğa neden olan kamu
bankasının Başbakanlığa bağlı olması ve Adalet Bakanlığınında bu hukuksuzluğa
sahip çıkması nedeniyle Başbakanlık Makamına Dava açılmasına karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığı, benim Başbakanlığa verdiğim 15.01.2016 tarihli dilekçemi
okuma zahmetine bile katlanmadan bizim aptal nasihatı dediğimiz bir cevap
vermiştir. Hiçkimse beni icrada işlem yapılmadı, yada avukatın yazısına itiraz
etti yalanlarıyla mağdur edemez. Beni hukuksuz icra ve hukuksuz telefon ve icra
tehdidiyle rahatsız edemez. Bu nedenle;
1- Başbakanlık
Makamına açtığım bu İptal ve Tam Yargı davasında 27.05.2016 tarih ve
8767715-101-06-06-0159-2016-568/35430 sayılı yazı ile Hakim Fatma Çoşkun
hakkında 24.05.2016 tarihli olurla soruşturma yapılmasına gerek görülmediğine
dair olurun İPTALİNİ, hukuksuz karar veren hakim Fatma Coşkun’un tecziyesini,
2-Hukuksuz
olarak halen açık bulunan Vakıfbank Ankara16. İcra 2013/11949 sayılı dosyamın
kapatılarak, dosya kapatılmıştır yazısının tarafıma verilmesini, hukuksuz
şekilde İcra talebinde bulunan Vakıfbank Avukatı İshak Özbey'in Tecziyesini,
istemiş olduğu 2.601,43 Tl(İkibinaltıyüzbirLirakırküçKuruş)’nin Cezaen onbir
katı olan 28.615,73.-TL (Yirmisekizbinaltıüzonbeş lira Yetmişüç kuruş)nın yasal
faiziyle bşrlikte Tazminat olarak tarafıma ödenmesine,Banka avukatına vicdanını
satarak hukuksuz karar veren 11 İcra Hukuk, Anayasa 2014/7218 Dosyası Hakimleri
ve Ankara 11 İdare Mahkemesi hakimlerinin 2802 sayılı kanunun 68 . ve 69. madderi gerğince tecziyesini, açılan
davalarada ödenen masrafların yasal faizi ile tarafıma ödenmesine karar
verilmesini;
3-Citibank'ın
İstanbul 3. İcra da bulunan 2007/13558 Dosyasınında kapatılarak, dosya
kapatıldı yazısının tarafıma gönderilmesini, ödendiği halde haksız icra
tehdidinde bulunulan 3.921.-(Üçbindokuzyüzyirmibir Lira)nın Cezaen onbir katı
olan 43.131.-(Kırküçbinyüzotuzbir) Liranın uasal faizi ile birlikte tarafıma
tazminat olarak ödenmesini Gülbahar, Profilo
Plaza, 34394 Şişli/İstanbul adresinde mükim Türkasset Varlık Yönetimi
avukatlarının elinde bulunan dosyamın alınarak tarafıma iade edilmesini;
4-Toplamda
71.746,73.-(Yetmişbirbinyediyüzkırkaltı lira,yetmişüç kuruş) Liranın
Cezaen Maddi ve 10.000.-(Onbin) Liranin
Manevi olmak üzere toplam 81.746,73.-(Seksenbirbinyediyüzkırkaltı lira yetmişüç
kuruş) Liranın tarafıma tahakkuk tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesine
ve tüm yargılama giderlerinin davalı idareye yüklenilmesine karar verilmesini;
Arz ve talep ederim. 10.03.2017
Mustafa DEMİR
Davacı
E K L E R :
1-Ankara 25. İcra Hukuk Ödeme
emri.
2-Av.İshak Özbey’in Ödeme
muhtırası
3-Ankara 16. İcra Hukuk Ödeme
emri.
4-02.09.2013 tarihli Borca İtiraz dilekçesi
5-11. İcra Hukuk Mahkemesi kararı
6-Yargıtay 12. hukuk dairesi
ilamı
7-2014/7218 sayılı Anayasa
Mahkemesi kararı.
8-01.07.2015 tarihli dava
dilekçesi
9-Ankara 11. İdare kararı
10-06.10.2015 tarihli dilekçe
11-Ankara 11. İdare kararı
12-Citibank Kredi ödeme listesi.
13-Kredinin İcradan ödendiğinin
listesi
14-Osmaniye savcılığı Takipsizlik
Kararı
15-15.01.2016 tarihli
Başbakanlık’a dilekçe
16-29.01.2016 tarihli Adalet
Bakanlığı yazısı.
17-16.02.2016 tarihli
Başbakanlık’a dilekçe
18-09.06.2016 tarihli
Başbakanlık’a dava dilekçe
19-16 İcra davet kağıdı.
20-İcra davet kağıdına itiraz
dilekçesi.
21-27.05.2016 tarihli Adalet
Bakanlığı yazısı.
Not: Dava dilekçesi ekleri daha önce gönderildiğinden yeniden
gönderimemiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder