13 Mart 2017 Pazartesi

ANKARA İSTİNAF MAHKEMESİ -BANKA


ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE
Sunulmak Üzere
OSMANİYE İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN 
DAVACI  : Mustafa DEMİR  
DAVALI:   VAKIFBANK TAO. 75. Yıl Mah.Bahrisarıtepe Cad.No:15 Yunusemre/MANİSA
VEKİLİ :  Av. İshak ÖZBEY Mustafa Kemal Mah. 2131 Cadde No:16 Çankaya/ANKARA
KONUSU : Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27.10.2016 tarih ve 2016/339E. 2016/510K. sayılı kararının istinaf incelemesi isteminden ibarettir.
TEBLİĞ TARİHİ : Bu Karar bize tebliğ edilmemiş olup usulsüzce kart merkezinde işleme konulması üzerine 12/03/2017 taihinde UYAP sisteminde alınmıştır.
BAŞVURU SEBEPLERİ VE GEREKÇESİ :
1)DAVANIN ÖZETİ: Oğlumun trafik kazası nedeniyle Rüşvetle gerçek raporun kaybedilerek, sahte evrak ve yalancı tanıklarla oğlumun mahkemesinin red edilmesi sonucu, aldığım krediler ve kredi kartlarım icralık olmuştur. Vakıfbank Kredi kartımda bu kapsamda icralık olmuş ve Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2007/8372 dosyası olarak maaşımda kesilerek bitirilmiş(Ek:1) ve ilgili banka avukatına bildirilmiştir. Fakat borç bittikten beş yıl sonra aynı bankaya ait başka bir avukat tarafından tarafıma bir ödeme muhtırası gönderilmiştir.(Ek:2) Bunun hukusuz olduğu kendisine sözlü olarak bildirilmesine rağmen birbuçuk yıl sonra da Ankara 16. İcra Müdürlüğü kanalıyla ve 2013/11949 Dosya nolu Faiz alacağı Ödeme Emri gönderilmiştir.(Ek:3) Gönderdiği faiz alacağında faiz dışında herhangi bir borç bulunmamaktadır. Benim 02.09.2013 tarihli itiraz dilekçemdede açıkça izah edildiği, İcra ve İflas kanununda açıkça belirtildiği gibi alacağını alan kişinin dosyasının kapatılacağı, faizini de almış sayılacağı ve faizin faizine faiz işletilemeyeceği açıkça hüküm altına alınmasına rağmen (Ek:4)Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi 2013/974 E.2013/1038 K. 2013/11949 16.İcra Müd. kararıyla bu ödeme emrine yaptığımız itirazı “İcra dairesinde işlem yapılmadığı” ve “Avukatın gönderdiği Ödeme Muhtırasını şikayete konu ettiğimi” ileri sürerek ve birde avukatlık ücreti yükleyerek beni red etmiştir.(Ek:5) Yargıtay Hukuk Dairesi de bu Karara yapılan itirazı Reddetmiştir. (Ek:6) Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruyu 2014/7218 nolu kararıyla 30.04.2015 tarihinde İdari yönden red edilmiş(Ek:7), Ankara 11. İdare mahkemesine 06.10.2015 tarihinde yapılan yapılan başvuruda hukuksuz bir şekilde ayrı ayrı yapılması gerekçesiyle red edilmiştir.(Ek:8,9) Aynı şekilde Ankara 1. İdare mahkemesine 18.03.2016 tarihinde yapılan başvuruda Red edilmiştir. (Ek:10,11)Konu Başbakanlık Makamına taşınmış ve yapılan yazışma sonrası Başbakanlık Makamına İdari Dava açılmış ve dava halen devam etmektedir. Konu HSYK’ya taşınmışsa da HSYK 24.03.2016 tarihli cevabında şikayetime işlem yapmamış,(Ek:12) yapılan itiraz da henüz sonuçlandırılmamıştır. Banka avukatı, mahkemenin icrada işlem yapılmadığı kararına rağmen icrada işlem yaparak yıllar önce aldığım ve artık kullanımda olmayan mobilyetimin halen üzerimde olduğunu benim bile unuttuğum mobilyetime haciz koydurmuş ve tarafıma davet kağıdı göndermiştir.(Ek:13) Bu davet kağıdına yapılan itiraz(Ek:14,15) Ankara 14. İra hukuk Mahkemesinde davaya dönüştüyse de uzun bir süre sonra 27.10.2016 tarihinde red kararı verilerek bu dava oluşmuştur. Şu anda İstinaf Mahkemesi Dava kabul sınırı 3.000.-Tl olsada Karar Tarihi itibariyle 1.500.Tl. olduğundan bu davanın miktarda red edilmemesi gerekmektedir.
      Benim şikayetim üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı  03.06.2017 tarih ve B.M.2016-                              3/9797 sayılı yazısıyla soruşturma başlattıysa da(Ek:16) bu soruşturma sünen altı edilerek henüz   sonuçlandırılmamıştır.
Bu arada 15 Temmuz kalkışması meydana gelmiş, başkasında emir ve talimat alan binlerce hakim ve savcının görevine son verilmiştir. Kaza sonrası bizleri mağdur eden Savcı, Bilirkişi ve Hakimlerde bunlardan olup görevine son verilenlerden olduğundan mağduriyetimiz açıkça ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine oğlumun kaza davası yeniden açılmış ve tazminat davamızla birlikte görülmeye başlanmıştır. Mahkemelerimiz mağduriyetimiz üzerinde devam etmektedir. Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi bu 2016/339Esas, 2016/510Karar ve 2013/11949 16.İcra Müd. Kararını bana tebliğ etmeyerek Bankalarası kart merkezinde işleme koydurunca Maaş aldığım Banka şubesinin ikazı üzerine UYAP üzerinde 12.03.2017 tarihinde kararı aldığımda(Ek:17) Banka Avukatının Vakıfbank Manisa Şubesi üzerinde bana dava açtığını öğrendim. Ben Manisa’da hiç bulunmadığım gibi, Manisa şubesininde hiçbir hesabım ve işlemimde bulunmamaktadır. Banka Avukatı dosyaları karıştırmış ve hiç yoktan yıllarca bizi mağdur etmiş, bir sürüde Mahkemelere Masraf yaptırmıştır. Mahkeme Hakimleri de Vicdanlarıyla değil Cüzdanlarıyla karar verdiğinden, kararlarında da borcun ne olduğundan ve kim tarafından icra işlemi istendiği açıkça belirtilmediğinden açıkça mağdur edildim. Dolayısıyla  bu dava da hukuksuz bir şekilde mağdur edildiğimiz açık olup, mağduriyetimizin bir an önce giderilmesi, ödediğimiz tüm Mahkeme Masraflarının da yasal faiziyle birlikte tarafımıza en kısa zamanda ödenmesi gerekmektedir. Banka avukatınında kötü niyeti açık olduğundan istediği alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere yasal faiziyle birlikte ceza ödemesi gerekmektedir.
  2)  USUL  ve ESAS YÖNÜNDEN BAŞVURU SEBEPLERİMİZ :
Vakıfbank Avukatı İshak Özbey tarafından bana Manisa Şubesi adına dava açmıştır. Benim Manisa da bulunduğum vaki değildir. Şubesinde de hiç hesabım ve işim olmamıştır. Dolayısıyla bu dava esasen ve usulen yanlış bir davadır. Hukukende dosyanın kapatılması gerekmektedir. Ödenen İcra dosyasının 1 yıl geçmekle işlemden kaldırılması, Faizin faizininde hukuken dava edilmemesi gerekmektedir. Bana açılan İcra Davası temelden hukuksuz ve yanlıştır. Daha önce aleyhime verilen kararlarda Hakimler Vicdanına göre değil Cüzdanına göre karar vermişlerdir. Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi bu kararı bana temyiz etmemiş, fakat kararın Bankalar arası kart merkezince işleme konulması üzerine Uyap sisteminde alınan kararda davalının Vakıfbank Manisa Şubesi olması ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturmanın bir şekilde sümenaltı edilmesi yaşanan adaletsizliği açıkça göstermektedir. Bu nedenle Ankara 11. ve 14. İcra Hukuk Mahkemelerine, Anayasa 2014/7218 ve Ankara 1. ve 11. İdare mahkemelerine yapılan Yargılama Giderlerinin tarafıma yasal faizi ile ödenmesi gerekmektedir. 
Bu nedenlerle davamızın kabul edilmesi ve yeniden yargılama yapılarak mağduriyetimizin bir an önce giderilmesi, mahkeme harç ve masraflarımızın da yasal faiziyle birlikte tarafıma geri ödenmesi, kusurlu ve kötü niyetli Avukat İshak Özbey’inde  istediği alacağın %20’sinde aşağı olmamak üzere Tazminata Mahkum edilmesi gerekmektedir. 
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda ve Yerel Mahkeme dosyasında arz ve izah ettiğimiz ve re’sen dikkate alınacak gerekçelerle;
1) Yerel Mahkemelerin 2013/974 E.2013/1038 K. 2013/11949 16.İcra Müd. Ve 2016/339 Esas,2016/510 Karar ve 2013/11949 16. İcra Müd. sayılı kararlarının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda davamızın kabulüne  karar verilmesini;
2) Önceki yargılamalarda dahil, tüm yargılama giderlerinin Davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ve kötü niyetli avukatın istediği alacağın %20 sinde aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini arz ve talep ederim. 13.03.2017

                                                                                                               İstinaf Yoluna Başvuran
                                                                                                                    Mustafa DEMİR
                                                                                                                           Davacı
EKLER:
Eki: 17 Adet 25 Sayfa Evrak.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder