19 Aralık 2019 Perşembe

HSK A.CENK DÜZGÜN-GENEL KURUL






HAKİMLER VE SAVCILAR  KURULU


GENEL KURULR BAŞKANLIĞINA

                                                                    ANKARA                                                                                                             




                                                                                                                  İADELİ-TAAHHÜTLÜ



Konu:  Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Sektreterliği’nin 31.10.2019 tarih ve


90836726-2017/11049-89900 sayılı Şikayet Dilekçenize cevap  konulu İadeli-Taahhütlü                   yazınıza itiraz dilekçesidir.




Tebliğ Tarihi: 16.12.2019



            Bala eski halen Muğla Cumhuriyet savcısı Alicenk Düzgün ve Bala İlgili hakimi hakkında şikayetimizin işleme konulmadığına dair kararın yeniden incelenmesini isteyen 22.04.2019 tarihli dilekçemizin incelendiği ve Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci dairesinin 10.10.2019 tarih ve 2019/18743 sayılı kararıylayeniden incele kararının reddine karar verildiği, bu karararında 10gün içindede Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kuruluna itiraz hakkımızın bulunduğu bildirilmiştir.

            Ankara 3. Çocuk Mahkemesi tarafandın açılan dava yasa tarafından tekraradan Bala’ya gönderilen ve Bala Asliye Ceza Mahkemesinde 2006/113 dosya numarasıyla açılan davanın savcısı Sayın Cumhurbaşkanının Marmaris davası savcısı olan ve Fetöcü arkadaşları tarafından medyada parlatılmak istenen Ali Cenk Düzgün iken 17.10.2006 tarihihli duruşmasına Rüşvetle yerine davamızın ilk resmi evraklarını rüşvetle değiştittiren Kuyumcu Abdulkadir Kılıç’ın kiracısı(Bende bitişiğindeki dairede oturuyordum ve aramızda bir duvar vardı.) ve halen Yargıtay savcısı olan Murat Gökhan Tahtalıklıç’ı girdirerek Hakim Fuat Pembeçiçek tarafından yürütülen 2004/95 sayılı Adaleti Yanılmda davasında yalan söyletilen Tanık kepçeci Mustafa Yaşar ve Tanık Can Can Gürbüz’ün bu yalanlarından vazgeçmeleri üzerine yeniden dinelmelerinin engellenmesi ve bu engelleme ile yetinmeyerek İstinaf Mahkemesi Ankara 3. Çocuk Mahkemesinin 14.12.2004 tarih ve 2004/743 tensip zaptı talimatıyla tanık Can Gürbüz’ün alınan ifadesini dosyadan Rüşvetle ve Kuyumcu Abdulkadir Kılıç’ın yargıya müdahalesiyle çıkartarak yok etmişler ve davanın seyrini açıkça değiştirmişlerdir. Rüşvetle ve talimatla görevlerini açıkça kötüye kullanan bu savcılar 8/8 haklı olması gereken oğlumu alçakça ve namusuzca 2/8 haklı hale getirerek 6/8 maddi ve manevi hakkımızı gasp etmişlerdir. Haklarında 2007 yılından itibaren yapılan onca şikayet ve soruşturma halen görevde olan Fetöcü meslektaşları ve arkadaşları tarafından bir şekilde ahlaksızca ve namusuzca kapatılarak bu güne kadar gelinmiştir. HSK’daki fetücü arkadaiları daha hala bu alçakları alçakça savunmaya devam etmektedirler. .

Bu nedenle; rüşvetle görevini kötüye kullanan bu kişileri sizlere korutmayacağız, koruduğunuz takdirde de bedelini mutlaka ödettireceğiz. Şikayet dilekçemin Genel Kurulunuzda yeniden incelenerek anılan görevliler hakkında hak ettikleri yasal işlemlerin yapılması  hususunda;



Gereğini arz ve talep ederim.  19.12..2019         

EK : 2 Adet Evrak.

                                                                                    Mustafa DEMİR

                                                                                 Müşteki





                                                           

ANKARA 10.İDARİ DAVA CUMHURBAŞKANLIĞI TEMYİZ


NÖBETÇİ DANIŞTAY İLGİLİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA

Sunulmak üzere ANKARA 10.İDARİ DAVA DAİRESİNE Gönderilmek için

 OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

                                                                             Dosya No: 2019/1759 Esas, 2019/2078Karar





TEMYİZ EDEN DAVACI    :   Mustafa DEMİ


DAVALI                                 :    CUMHURBAŞKANLIĞI



KARAR VEREN MAHKEME:   ANKARA 10.BÖLGE İDARİ DAVA DAİRESİ



DAVA DOSYA NO               :   2019/1759 Esas, 2019/2078 Karar



KARAR TARİ           :   07.11.2019



TEBLİĞ TARİHİ                 :    04.12.2019



KONU                                    :   Gerekçeli Temyiz.



AÇIKLAMA                         :    Oğlum Halil Demir, 06.08.2004 günü akşamı kaldırımda yürürken Bala Lisesi önünde geçirmiş olduğu kaza sonrası yaşanan çeşitli hukuksuzluklar nedeniyle Ankara Valiliğine (Emniyet Müdürlüğü) karşı Ankara 12. İdare Mahkemesindeaçmış olduğumuz dava çeşitli bahanelerle red edilince Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulmuştur.

            Anayasa Mahkemesi 21.05.2019 tarihinde verdiği 2017/33266 sayılı kararında “adil yargılama ve mülkiyet hakkının ihlal edildiği yönünden konu bakımından yetkisizlik, maddi ve manevi varlığın korunması geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği yönünden başvuru yollarının nedeniyle Kabul edilemez olduğuna” karar vermesi üzerine Anayasa Mahkemesi dahil etkin soruşturma ve yargılama yapılamaması, 15 yıldır kaza davasının sonuçlandırılamaması, 26.09.2017 tarihinde Yargıtayca harç talebinde bulunma isteğinin Yurt dışına tebliğ edilememesi, bir kuyumcunun nüfusunu kullanarak evrakların değiştirildiğinin benim nüfusumu öğrenen polislerle  inkar edilemesine rağmen Ankara 12. İdare Mahkemesinin uzun süren yargılamasının hukuksuzca olumsuz sonuşlanması, 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen Darbe kalkışmasında davamızın bazı polislerinin bilirkişisinin ve bazı savcı ve hakimlerinin “Fetö Çetesi”üyeliğinden atılırken birlikte çalışıp beraber hareket ettikleri bazı hakim ve savcıların daha üst makama getirilerek halen görevde olması, bu gün itibariyle kaza davasının kaza yapan çocuk ve araç sahibi hakkında kesinleşmesi, kaza sigortasının bizim yasal alacağını ödeyip kaza yapan yapan çocuk olduğundan haklarını kaza yapanlardan alabilmek için taraflığını karşı için devam ettirmesi, ev sahibi sıfatıyla baba hakkında davanın devam etmesi, onunda 2/8 le onanacağına bizim hiçbir şüphemizin olmaması nedeniyle 6/8 le gasp edilen maddi tazminat ve ayrıca manevi tazminat hakkımızı almak amacıyla 20.06.2019 tarihinde açılan bu dava Ankara 7. İdare Mahkemesinin 2019/1280 Esas, 219/1756 Karar sayılı kararıyla 29.06.2019 tarihinde “davanın görev yönünden reddina”  karar verilerek Ankara Bölge İdare Mahkemesine istinaf yolu açık olarak karar verilmiştir.

            Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesine yapılan 23.7.2019 tarihli İstinaf dilekçesi de 2019/1759 Esas, 2019/2078 Karar sayılımkararla “Onanması” üzerine Gasp edilen maddi ve mani tazminat hakkımızı almak üzere bu Temyiz başvurusu yapılmıştır.



İstinaf dilekçemizde açıkça belirttiğimiz gibi bu dava 2577 sayılı yasanın 2.maddesinin (b) fıkrasına istinaden açılmıştır. Bu maddede açıkça “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılantam yargı davaları” olup Bala Asliye Ceza Mahkemesince verilen ve 2/8 olarak haklı olduğumuz şeklinde biten 2006/113 Esas, 2007/78 Karar ve Bala Asliye Hukuk Mahkemesince verilen yine 2/8 haklı olarak kısmen biten sadece Aile Reisi sıfatıyla baba tarafından kesinleşmeyen dava da 6/8 maddi ve manevi hakkımızın gasp edildiği Ankara 2. Aile Mahkemesinin 2014/130 TAL dosyasında Bilirkişi Raporuyla sabit ve kesindir.

Ankara 3. Çocuk Mahkemesi tarafandın açılan dava yasa tarafından tekraradan Bala’ya gönderilen ve Bala Asliye Ceza mMahkemesinde 2006/113 dosya numarasıyla açılan davanın savcısı Sayın Cumhurbaşkanının Marmaris davası ssavcısı olan ve Fetöcü arkadaşları tarafından medyada parlatılmak istenen Ali Cenk Düzgün iken 17.10.2006 tarihihli duruşmasına Rüşvetle yerine davamızın ilk resmi evraklarını rüşvetle değiştittiren Kuyumcu Abdulkadir Kılıç’ın kiracı, (bende bişiğindeki dairede oturuyorum ve aramızda ncak bir duvar bulunuyor.) ve halen Yargıtay savcısı olan Murat Gökhan Tahtalıklıç’ı girdirerek Hakim Fuat Pembeçiçek tarafından yürütülen 2004/95 sayılı Adaleti Yanılmda davasında yalan söyletilen Tanık kepçeci Mustafa Yaşar ve Tanık Can Can Gürbüz’ün bu yalanlarından vazgeçmeleri üzerine yeniden dinelmelerinin engellenmesi ve bu engelleme ile yetinmeyerek İstinaf Mahkemesi Ankara 3. Çocuk Mahkemesinin 14.12.2004 tarih ve 2004/743 tensip zaptı talimatıyla tanık Can Gürbüz’ün alınan ifadesini dosyadan Rüşvetle ve Kuyumcu Abdulkadir Kılıç’ın yargıya müdahalesiyle çıkartarak yok etmişler ve davanın seyrini açıkça değiştirmişlerdir. Rüşvetle ve talimatla görevlerini açıkça kötüye kullanan bu savcılar 8/8 haklı olması gereken oğlumu alçakça ve namusuzca 2/8 haklı hale getirerek 6/8 maddi ve manevi hakkımızı gasp etmişlerdir. Haklarında 2007 yılından itibaren yapılan onca şikayet ve soruşturma halen görevde olan Fetöcü meslektaşları ve arkadaşları tarafından bir şekilde ahlaksızca ve namusuzca kapatılarak bu güne kadar gelinmiştir. HSK’daki fetücü arkadaiları daha hala bu alçakları alçakça savunmaya devam etmektedirler. 

Bala karakolu Başkomseri Ali Mülayim ve Trafik Polis Memuru Mustafa Gödek hakkında Bala Cumhuriyet Başsavcılığına verilen 14.09.2004 tarihli şikayet dilekçesi  Kuyumcunun ilk olarak Başsavcı Mustafa Saylam tarafınfdan 05.11.2004 tarihinde 2004/418 Hazırlık ve 2004/2018 Takipsizlik nolu kararla Takibata Mahal Olmadığına karar verilerek  müştekiye tebliğ edilmesinine kararında isteyerek şikayeti kapatmış ve kararını bana ebliğ etmeyerek sümenaltı etmiştir. Benim bunu daha öğrenip ayrı bir dilekçeyle 09.04.2006 istemem üzerine elden tebliğ edilmiştir. Bu karara 10.04.2004 tarihinde itiraz etmem üzerine de Sincan Ağır Ceza mahkemesine Red edilerek karar 2006 yılında kesinleşmiştir.

Bala’da açılan Ceza Davası ve Tazminat hukuk Davasıda yukarda izah ettiğimiz gibi hukuksuzca 2/8 le Aleyhimize sonuçlandığından 6/8 tazminat hakkındaki Adli davalarımız kesin kararlarla sonuçlanmıştır.

Bu nedenle: İdari Yargıda 2577 sayılı yasanın 2. maddesinin (b) fıkrası gereğince “muhtel olan haklarımız” için açılan bu davanın 2577 sayılı İdari Yargının 15/a maddesine dayanılarak görev yönünden red kararı verilmesi ve bu kararın Cumharbaşkanlı talimatıyla onanması usul ve yasalara aykırıdır. Ayrıca İdri Yargıda kesinleşen davalaerımızda Anayasanın 138. maddesinin açıkça ihlal edildiği , Rüşvet ve talimatla davamızda evrak değiştirilerek, çıkartılarak ve yok edilerek mağdur olduğumuz halde hala buı kişilerin görevinde olması ve mağdur ediimeye devam etmemiz 2082 sayılı hakimler ve Savcılar Kanunun 100. Maddesi gereğince Adalet Bakanlığına verilen “Hukuka uygunluğunun” denetlenmesinin yapılmaması nedeniyle 15 yıldır mağdur edildiğimiz açıktır.

Hukuksuz ve haksız yargılamalar ve soruşturmalarla mağdur edildiğimiz bu davanın trafik suçunda kaylandığı açıktır. Karayollarrı Trafik kanunun 30. maddesi gereğince de emir-talimat Rüşvet ve evrak kaybedilmesi  nedeniyle gasbedilen 1.672.253,34 maddi ve 1.000.000.-Tl  manevi tazminatımızin 4 katını kaza tarihinden itibaren Yasal faiziyle istemekte yasal hakkımızdır.

Bu güne kadar İdari Yargı tarafında yapılan yargılamalarda 2/8 le 557.417,78.-Tl Maddi Tazminata ve 5.000.-Tl gibi komik bir manevi tazminata hükmedildiğinden yasaların ön gördüğü en yüksek tazminatı Devletten istemek yasal hakkımızdır. Devlet adına görev yapan ve bizleri ahlaksızca ve namussuzca mağdur eden kamu görevlilerine Rücu hakkı devletindir. Devlae bu rücu hakkını kullanmadığından adaletteki rezalette diz boyu değil ta boğaza dayanmıştır. Devletin istediğimiz maddi ve manevi tazminati bize ödeyerek  bizim mağduriyetimi gidermesi ve buna sebebiyet veren kamu görevlilerine de rücu ederek böyle ahlaksız ve namussuz görev ve yargılama yapan kişilerin yaptıklarını yanlarına bırakmaması da Devletin asli görevidir.

Anayasanın 138. maddesinde “MADDE 138- Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.  Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” denildiği halde  Adalet Bakanlığı hukuka uygunluk denetimi görevini yerine getirmediği, rüşvet alarak emir ve talimatla verilen kararların denetlenmemesi nedeniyle emir ve rüşvetle karar verenlerin verdiği kararlar yanlarına kalmaktadır. Bu ülkenin gerçek Adalet Bakanları kuyumcu gibi Rüşvetle emir verenler olduğundan bir türlü mahkemelerimiz sonuçlanmıyor. Yargıtay Başkanının açılış konuşmasında dediği gibi 15 yıldır mahkemeler arasında dosyalarla top oynuyoruz. Bir turu devirdik bakalım daha kaç tur oynayacağız.Biz açılıp kakattığımız dava sayısını çoktan unuttuk.





NETİCE VE TALEP  : Yukarıda açıklanan nedenler ve Re’sen Mahkemenizce tespit edilecek sair nedenlerle; HUKUKA, HAKKANİYETE VE VİCDANA aykırı olan Ankara 10. Bölgr İdare  Mahkemesi İdari Dava Davasının  bu “ONAMA” kararının BOZULMASINA ve Temyiz istemimizin kabulüne karar verilmesini, haklı olarak istediğimiz 6.689.013,36 TL Maddi ve 1.000.000.-Tl Manevi tazminata kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle hükmedilmesini  ve mahkeme masraflarının davalı idareye yükletilmesini  talep ederim.                              

                                                                                                                              

       19.12.2019

Mustafa DEMİR

                                                                                                                                  Davacı           

                       

27 Kasım 2019 Çarşamba

KAMU DENETÇİLİĞİ KARARI

                       
                       
SAYı
BAŞVURU NO
KA
RAR TARİHİ


TÜRKiYE BÜYÜK MiLLET MECLİsİ
KAMU DENE
TÇİLİdİ KURUMU
(OMBU
DSMANLIK)
2019/9338-S.14298
2019
/15943
30
/09/2019
İNCELENEMEZLİK KARARI





BAŞVURAN


Mustafa DEMİR,Bahçeli Halil Demir Yardımlaşma VeDayanışma Derneği
Adres:M. Fevzi Çakmak Mahallesi, Çınar Sokak, No:2/2
l\1erkez
/OSMANİYE
BAŞVURUYAKONU İDARE: Adalet Bakanlığı
      BAŞVURUNUN KONUSU     Başvuranın, oğlu hakkındaki uzun yargılama sürecının
sonlanması talebi hakkındadır
.  


BAŞVURU TARİHİ 
BAŞVURUNUN KONUSU


16/09/2019





1. Kurumumuza 16/09/2019 tarihinde yapılan başvuruda, başvuran özetle, 06/08/2004 tarihinde
Ankara Ba
la Lisesi önünde oğlu Halil DEMİR'in ağır yaralanmalı trafik kazası geçirdiğini,
rüşvet ve uzun süren yargı süreci nedeniyle durumla mücadele etmek amacıyla kısa adı
HALDEM Derneği olan 80
-006-044 kütük numaralı Bahçeli Halil Demir Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneğinin kurulduğunu
, Anayasanın 138. maddesinin kötüye kullanımı, rüşvet ve
u
zun yargılama süreci ve birtakım kişilerin yargının bağımsızlığını kendi emellerine alet ederek
davaları sürüncemede bırakmaları nedeniyle bu dileenin kaleme alındığını, dernek olarak bu
durumun tespitini yaparak bir rapor hal
inde Cumhurbaşkanlığına sunmayı istediklerini,
1.1. Kazanın Ankara ili Bala ilçesi Bala Lisesi önde IS yaşındaki bir çocuk tarafından
gerçekleştirildiğini, suçu babanın üstlendiğini, kazanın kaldırımda gerçekleştiğinin hem kaza
yapanlarca hem de Bala Karakolu ve Emniyetince belirtildiğini, hastanın Ankara Adli Tıp
Kurumu raponıyla sabit olduğu gibi başkasının bakımın
a muhtaç ve yatalak kaldığını, IS yıl
sonra dahi tüm bakımların
ın taraflarınca karşılandığı, kaza sonrası emekli bir polisin
ifadesiyle suçu babanın ü
zerine alamadığını, bir kuyumcunun rüşvet vererek ve kendisini
davacı ettirmeyeceğini ileri sürerek yala
ncı tanık ayarlayarak kaldırımdaki kazayı yolortasına
aldırdığını
, baba adına gerçek evrakları yok ettirdiğini, fakat kendi nüfusu da devreye girince
karşılarına kaza yapa
nlar ve kuyumcu değil Adalet Bakanlığı ve HSK'nın çıktığı, 15 yıldır
kaza yapanlarla değil Adalet Baka
nlığı ve HSK ile davalaştıklarını, baba adına evrakların
Adres: Kavaklıdere Malı. Zeytindalı Caddesi No:4 Çankaya/ANKARA
Telef
on: O (312) 465 22 00 Faks : 0(312) 465 22 65
e-Posıa : iletisim@ombudsman.gov.tr İnternet Adresi: www.ombudsman.gov.ır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'na uygun olarak Güvenli Elektronik İmza ile üretilmiştir.Evrak teyidi
h
ttps://sikayet.ombudsman.gov.tr/sorgula/ adresinden fef3-25c3-85a3 kodu ile yapılabilir.
i/S


                       
08108/2004 yılında resmi yazıyla savya teslim edildiğini, kuyumcunun savcıyı rüşvetle satın
almasonucu pazar gecesi evrakların değiştirildiğini ve kendi oğlunun suçlu duruma
getirildiğini, davacı olmaları üzerine de bir bilirkişi ayarlayarak daha kötü rapor
harlattırıldığını, yukarıda belirttiği fusu devreye girince emniyet amirinin hemen emekliye
ay
rıldığını, resmi ifadesinde de raporun kendisine 09/08/2004 tarihinde verildiğini iddia ederek
08/08/2004 tarihinde yazdığı resmi yazının sahte olduğunu bizzat kendisinin ortaya koyduğunu,
p
olislerin kaza evraklarının pazar gecesi değiştirildiğini ve baba adına olan evrakların yok
edildiğini d
oğruladığını, kendisi adına evrakları isteyen komşusu eczacı Cihat Barbaros
Ayata'nın resmi ifadesiyle bu durumun sabit olduğunu, bu hususta defalarca şikayette
bulunmasına rağmen hiçbir sonuç alamadığı,
1.2. Kaza zamanı Bala İlçe Müftülüğünde memur ve Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve
muh
asibi olarak görev yaptığını, resmi yazı ile aldığı yardımın borca çevrilerek iki müfettişle
yok edildiğini. icraya verildiğini, icrayı mahkemeye taşıması üzerine önceden de para yiyen bir
me
mur olduğunun iddia edildiğini, sicilindeki resmi evrakları aldığında ı 99 ı yılında 4 kişinin
m
aaşını yedini ve 2000 yılında cami parasıyla ev. aldığını öğrendiğini, bu iddiaları
mah
kemeye tıdığını ve Anayasa Mahkemesinde b:ı kişilerin cezalandırılmasına dair kararın
çı
ktığını, Diyanetin mahkeme kararına rağmen bu kişileri koruyarak cezalandırmaya izin
ve
rmediğini, bunun üzerine idari dava açtığını, i 5 Temmuz 2016'dan sonra her iki müftünün
de FEüyeliğinden görevden atıldığını, buna rağmen Diyanetin idari soruşturınayı
redde
ttini, konu hakkında savcılığa şikayette bulunduğunu fakat bugüne kadar bir netice
alamadığını,
1.3. Kaza sonrası özel hastanelerde süren uzun tedavi sürecinde borçlandığını, borçlarının altı
do
sya halinde icraya konulduğunu, 2009 yılında çıkan faizlerin silinmesiyle ilgili geçici
kanun
la üç dosyasını kapattığını, Vakıfbank icra dosyasını maaşından taksitle ödemesine
rağmen ödediğinden beş yıl sonra borçtan daha çok bir faiz talebiyle icralık olduğunu, yasa
gereği dosy
anın kapatılması gerektiği ve anaparası ödenen borcun faizinin de ödenmiş
s
ayılacağı açık olduğu halde İcra Hukuk Mahkemesinin bu durumu reddettiğini, bu durumu
m
ahkemeye taşıdığını fakat Anayasada kanun yolu şikayeti olduğunun ileri sürüldüğünü,
maaşından taksitli kesilen iki dosya da kapatılmayarak birinin Varlık Şirketine satıldığını,
dosyanın icrada kapatılmadığım ileri sürerek kendisini taciz ettiklerini, halbuki bu bankaların
a
lacakları kalş olsa dahi banka alacaklarının zaman aşımı süresinin beş yıl olduğunu,
temerrüde düşş alacaklara tekrardan temerrüt faizi işletilemeyeceğini, bu kanun yolunun ne
o
lduğunun tespitinin yapılarak tarafına bilgi verilmesini istediğini iddia ederek gereğinin yerine
getirilmesini Ku
rumumuzdan talep etmiştir.
ll. ÖN İNCELEME, GEREKÇE VE SONUÇ
2. 14/6/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun "Kurumun
görevi
" başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında, Kamu Denetçiliği Kurumunun,
idarenin işleyişi ile ilgili şikayet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve
davranışları; insan haklarına dayalı adalet anlayışı inde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk
yönl
erinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla revli oldu
zenlenmiş olup, anılan maddenin ikinci fıkrasında Kurumun görevalanı dışında kalan
Adres: Kavaklidere Mail. Zeytindalı Caddesi No:4 Çankaya/ANKARA
Telefon. O (312) 46522 00 faks: 0(312) 4652265
e-Posıa : iletisi(gombudsman.go".tr İnternet Adresi: www.ombudsman.gov.tr
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'na uygun olarak Güvenli Elektronik İmza ile üretilmiştir.Evrak teyidi
https://sikayet.ombudsman.gov.tr/sorgula/ adresinden fef3-25c3-85a3 kodu ile yapılabilir.
2/5


                       
başvuru konulatek tek sayılmak suretiyle belirlenmiş ve bu kapsamda (c) bendi uyarınca
"Yargı yetkisinin
kullanılmasına ilişkin kararlar"ın Kurumun görevalanı dışında olduğu
hüküm altına alınmıştır.
3. Benzer bir düzenlemeye 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İ
lişkin Usul ve Esaslar
Hakkı
nda Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde de ayrıca yer verilmiş
olup
, anılan Yönetmeliğin "Ön incelemenin yapılması" başlıklı 19 uncu maddesinde,
şikayet başvurusunun, inceleme ve araştırmaya geçilmeden önce ön incelemeye tabi tutulacağı
ve ön incelemede ş
ikayet başvurusunun Kurumun görevalanına girip girmediğinin
inceleneceği; "Ön inceleme üzerine yapılacak işlemler ve verilecek kararlar" başlıklı 20
nci m
addesinin birinci fıkrasında ise, şikayet başvurusunun 'idari başvuru yollarının
tüketilmesi
' koşulu hariç 19 uncu maddede yer alan şartlardan herhangi birini taşımaması
halinde incelenemezlik kararı verileceği, hüküm altına alınmışr.
4. Anayasa'nın "Mahkemelerin bağımsızğı" başlıklı 138. maddesinde "Hakimler,
göre
vlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine
göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam. merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve
hdkimlere emir ve ta
limat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
5.5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "ihbar ve şikayet" başlıklı 158. maddesinde "(1)
Suça ilişkin ihbar veya şikayet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlana
yapılabilir.
(2) Valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye yapzlan ihbar veya şikayet, ilgili Cumhuriyet
Başsa
vcılığına gönderilir.
(3) Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye'nin elçilik ve
konsolosluk
larına da ihbar veya şikdyette bulunulabilir.
(4) Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle,
ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikayet. gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet
B
aşsavcılığına gönderilir.
(5) ihbar veya şikayet yazıveya tutanağa geçirilmek üzere zlü olarak yapılabilir.
(6) (Ek: i 5/8/2017-KHK-694/145 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/140 md.) ihbar ve şikayet
konusu fiilin suç olturmadığının herhangi bir araşrma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça
anlılmaveya ihbar ve şikdyeıin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma
ya
pılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu durumda şikayet edilen kişiye şüpheli sıfatı
v
erilemez. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya
şikdyetçiye bildirilir ve bu karara karşı 173 üncü maddedeki usule göre İtiraz edilebilir. İtirazın
kabuhalinde Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma işlemlerini başlatır. Bu fıkra uyarınca
ya
pdan işlemler ve verilen kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar. ancak
Cumhuri
yet savcısı. hakim veya mahkeme tarafindan görülebilir.
Adres: Kavaklıdere Mail. Zeytindalı Caddesi No:4 ÇankayalANKARA
Telefon. O (312) 465 22 00 faks: O (312) 465 22 65
e-Posta' iletisn@ombudsman.gov.tr İnternet Adresi: www.ombudsman.gov.tr
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'na uygun olarak Güvenli Elektronik İmza ile ürerilrnistir.Evrak teyidi
https
://sikayet.ombudsman.gov.tr/sorgula/ adresinden fef3-25c3-85a3 kodu ile yalabilir.
3/5


                       
(7) Yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturma evresine geçildikten sonra suçun şikdyeıe
blı olduğunun anlaşılması halinde; mağdur açıkça şikayetten vazgeçmediği takdirde,
y
argılamaya devam olunur. r s
6. 6087 sayılı Hakimler Ve Savcılar Kumlu Kanunu'nun "Dairelerin görevleri" başlıklı 9.
ma
ddesinde" (1) Birinci Dairenin görevleri şunlardır:
b) Hakim ve savcıların görevlerini; kanun ve diğer mevzuata (hakimler için idari nitelikteki
genelge/ere) uygun olarak yapıp yapmadık/arına ilkin denetleme işlemlerini Teftiş Kuruluna
yaptıı-mak.
c) Hakim ve savcılar hakkındaki ihbar ve şikayetleri ince/eyip gerini yapmak.
ç) Hakim ve savcıların görevlerinden dolayı veya' görevleri sırasında suç işleyip
i
şlemediklerini. ha/ ve eylemlerinin sıfat ve revleri icaplarına uyup uymadıgını Kurul
fettiş/eri vıo:va müfettiş yetkilerini haiz kıdemli hakim veya savcı eliyle araştırma ve
gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlen: leri ile inceleme ve soruşturma
yapılmasına yer olmadığına ilkin işlemler için teklifte bulunmak.
7. 6087 sayılı Hakimler Ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun "Teftiş Kuru/unun oluşumu ve
revleri" başlıkı 4. maddesinde "4) Teftiş Kurulunun görev ve yetkileri şunlardır:
a) Adli ve idari yargı hakim ve savcılarının görevlerini kanun ve diğer mevzuata (hakimler için
idari nitelikteki gene/gelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetlemek: görevlerinden
dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini. hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri
i
caplarına uyup uymadığını artırmak ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma
i
şlemlerini yapmak.
8. Şikayet başvurusunun yapılan ön incelemesi neticesinde,
8.1. Başvuranın, 06/08/2004 tarihinde Ankara Bala Lisesi önünde oğlu Halil DEMİR'İn ağır
yaralanmalı trafik kazası geçirdiği, rüşvet ve uzun ren yargı süreci nedeniyle 15 ldır
d
avasının sonlanamadığı, tüm bu sebeplerle kanun ve hukuku çiğneyenler hakkında
gere
kenin yapılması talebinin, devam eden yargılama sürecine ilişkin olduğu ve "yargı
yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar" kapsamında bulunduğu tespit edildiğinden,
yukarıda yer verilen mevzuatı gereğince Kurumumuzun görevalanına girmeyen başvurunun
incelenmesine imkan bulunmamaktadır.
8.2. Başvuranın. resmi yazı ile aldığı yardımın borca çevrilerek iki müfettişle yok edildiğini,
icraya verildini, icrayı mahkemeye taşıması üzerine önceden de para yiyen bir memur
oldu
ğunun iddia edildiği, bu iddiaları mahkemeye taşığıve Anayasa Mahkemesinde bu
kişilerin cezalandırılmasına dair kararın çıktığı, Diyanetin idari soruşturmayı reddettini, konu
h
akkında savcılığa şikayette bulunduğu ifadelerinden dava sürecinin devam ettiği tespit
edildiğinden, yukada yer verilen ilgili mevzuatı gereğince "yargı organlarmda görülmekte
olan u
yuşmazlığa ilişkin" şikayet başvurusunun Kurumumuzca incelenmesine imkan
b
ulunmamaktadır.
Adres. Kavaklıdere Mah. Zeytindalı Caddesi No:4 ÇankayalANKARA
Telefon: O (312) 46) 22 00 Faks: 0(312) 4652265
e-Posta: iletisim@ombudsnıan.gov.tr internet Adresi: www.ombudsman.gov.ır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'na uygun olarak Güvenli Elektronik İmza ile üretilmiştir.Evrak ıeyidi
https://sikayet,ombudsman.gov.trlsorgula/ adresinden fef3-25c3-85a3 kodu ile yapılabilir.
4/5


                       
8.3. Başvuranın, Vakıfbank icra dosyasını maaşından taksitle ödemesine rağmen ödediğinden
beş yıl sonra borçtan daha çok bir faiz talebiyle icral
ık olduğu, yasa gereği dosyanın kapatılması
gerektiği ve anapara
sı ödenen borcun faizinin de ödenmiş sayılacağı açık olduğu halde İcra
Hukuk Mahkemes
inin bu durumu reddettiği, bu durumu mahkemeye taşıdığını fakat Anayasada
kanun yolu şikayeti olduğunun ileri sürüldüğü, bu kanun yolunun ne olduğunun tespitinin
yapı
larak tarafına bilgi verilmesini istediği yolundaki talebinin;
6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun "Kurumun görevi" başlıklı 5. maddesinde
yer alan
"(1) Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikayet üzerine, idarenin her türlü eylem ve
lemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve
hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla
gorevlidir
. r r
ifadesi gereğince 6328 sayılı Kanun' da tanıyapılan idare tarafından gerçekltirilmiş bir
idari işlem
leylemltutumldavranışın söz konusu olmadığı, söz konusu talebin yargıda görüldüğü
(icra mahkemesi) ve kurumun görevalanına girmeyen başvuru kapsamında bulunduğu tespit
edildiğinden
, yukarıda yer verilen mevzuatı gereğince Kurumumuzun görevalanına girmeyen
başvurunun incel
enmesine imkan bulunnıamaktadır,
III. KARAR
Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, "Kurumun görevalanına girmeyen"
ve "yargı organlarında görülmekte olan uyuşmazlığa ilişkin" başvurunun 6328 sayılı
Kanunun 5 inc
i maddesi ve anılan Yönetmeliğin 20 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince
İNCELENMEMESİNE ve kararın başvuruna tebliğine kesin olarak karar verildi.
e-imzalıdır
YahyaAKMAN
K
amu Denetçisi
Adres: Kavaklıdere Mah. ZeytindaCaddesi No:4 Çankaya/ANKARA
Telefon: O (312)465 21 00 Faks: 0(312)465 2165
5070 sayElektronik İmza Kanunu'na uygun olarak Güvenli Elektronik İmza ile üretilmişrir.Evrak teyidi
https
:llsikayet.ombudsman.gov.trlsorgula/ adresinden fef3-25c3-85a3 kodu ile yapılabilir
515