21 Ocak 2020 Salı

ADALET-.6 İDARE İSTİNAF


ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE

Sunulmak Üzere ANKARA 6. İDARE MAHKEMESİNE gönderilmek için

OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE




İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN




DAVACI               :  Mustafa DEMİR  



DAVALI               :  CUMHURBAŞKANLIĞI- ANKARA



MAHKEMESİ     :  Ankara 6. İdare Mahkemesi



DOSYA NO          : 2019/371 Esas, 2019/2127 Karar



KONUSU     : Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin 2019/371 Esas, 2019/2127 Karar                                                                                                                                      sayılı kararının İstinaf incelemesi isteminden ibarettir.



TEBLİĞ TARİHİ : 02.01.2020



BAŞVURU SEBEPLERİ VE GEREKÇESİ : Oğlum Halil’in 2004 yılında geçirmiş olduğu kaza sonrası rüşvetle kaza davamızın rezalete dönmesi ve bugün itibariyle sonuçlanmaması nedeniyle kullandığım krediler ve kredi kartları icralık olmuştur. Vakıfbank Kredi kartımda icralık  ve 2007 yılından icra yoluyla ödenmiştir.

            Borç ödendikten yaklaşık 5 yıl sonra aynı bankanın Ankara Barosunda kayıtlı fakat Mahkeme kaydında açıkça anlaşıldığı gibi Manisa İli Yunusemre İlçesi Sanayi Şubesinin avukatı Av. İshak Özbey Ankara 25. İcrada ödendiği halde hukuksuzca kapatılmayan dosyamı bir şekilde eline geçirerek ve “şubesinin faiz alacağı" olduğunu iddia ederek 2013 yılında “Ödeme Emri" göndermesi ve bu ödeme emrine yaptığımız itiraz da 11. İcra Hukuk hakimi Ayhan Aksoy tarafından aldığı rüşveti haketmek için ödeme emrine değil de; Avukatın Ödeme emrinden yaklaşık birbuçuk yıl önce gönderdiği “ödeme muhtırası adında özel bir yazıya itiraz ettiğimi” iddia ederek itirazımı red etmesi üzerine başlayan hukuk mücadelesi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Adalet Bakanlığının ve Hakimler ve Savcılar Kurulunun bu Avukata sahip çıkması, Adalet Bakanlığına karşı açılan bu iptal davasına Bakanlık adına “Bakan Vekili” sıfatıyla Av.Hira Nur Çakır Karaman'ın Red istemiyle  red kararı verilmiş ve bu dava oluşmuştur.  

             

USUL  ve ESAS YÖNÜNDEN BAŞVURU SEBEPLERİMİZ : Ankara 14. İdare Mahkemesinin 27.10.2016 tarih ve 2016/339 esas,2016/510 karar sayılı kararında açıkça belirtildiği gibi T.Vakıflar Bankası T.A.O. 75. Yıl Mah. Bahrisarıtepe Cad.No:15 Yunusemre/Manisa adresinde bulunan Manisa Yunusemre ilçesi Sanayi Şubesinin faiz alacağını iddia ederek tarafıma bu dava açılmıştır.

Ben hayatımda hiç Manisa'ya gitmedim. Manisa şubesinin nasıl faiz alacağı olduğunu türk milleti adına karar veren onca hakimin bana bunu anlatması gerekir. Benim ekte sunduğum HSK belgesinde olduğu gibi oğlumun ağır kazasında kaza evraklarını bir kuyumcunun Rüşvetle savcıları satın alarak değiştirmesiyle başlayan hukuk mücadelesi 15 yıldır daha sonuçlanmamıştır. Kaza nedeniyle yüksek ücretlerle özel hastanelerde iki yıldan fazla süren tedavisi ve mensubu olduğum Diyanetin sözünü tutmaması nedeniyle Kamusen kaynaklı Vakıfbank Ankara Şubesine kayıtlı kredi kartım 2007 yılında icralık olmuş ve icradan maaşımdan kesilerek ödenmiştir. Benim hiç borcum olmadığı halde tarafıma gönderilen ödeme emrine yaptığım itiraz da rüşvetle şerefini satan hakim Ayhan Aksoy tarafından ödeme emrine değil de bu manisa Şubesi avukatının ödeme muhtırası adlı özel yazısına itiraz ettiğimi ileri sürmesiyle başlayan hukuk mücadelesinde bu avukat ve satıaldığı hakimin hukuksuzca korunmasıyla 2013 yılından beri halen devam etmektedir.

Dava dilekçesinde belirttiğim kanun maddelerinde açıkça izah ettiğim gibi benim hiçbir borcum yoktur. Hukuksuz verilen kanunda ancak vereni bağlar ve hakimlerde verdiği karardan yasa gereği sorumludurlar.  Bu nedenle biz dava dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz. Dava dilekçemizi görmezden gelerek bu avukatı ve onun satınaldığı hakimi kurtarmaya yönelik bu kararı kabul etmiyoruz ve istinaf mahkemenizde bozulmasını istiyoruz. Gerçi kararınız ne olursa olsun bu mahkemenin hitamında Cumhurhurbaşkanlığı Makamına 2577 sayılı kanunun 2/b maddesi gereğince Tam Yargı davası açarak ödediğimiz onca mahkeme masrafını (ve gerekirse bu haciz bedelini de ödeyerek) talep edeceğiz.

Bizim kısmen sonuçlanan kaza davasında yüksek miktarda alacaklı olduğumuz Ankara 3. İcra Mahkemesinde 2014/201904 dosya numarasıyla devam etmektedir. Biz maddiyatı değil hukuk adına yapılan ahlaksızlığı kabul etmiyoruz. Çünkü Ankara şubesinin kapatılmış bir hesabında Manisa şubesinin faiz alacağının olması hukuken mümkün değildir. Hukuksuz bir kararla bir hakim bunu mümkün hale getirmiş, bu güne kadarda bu kararı veren hakim ve verdiren avukat korunmuştur. Her ne kadar delil bulunmadığı iddia ediliyorsa da kanunsuzluğa açıkça sahip çıkmak rüşvetin yasal delilidir.

Bu nedenle bu hukuksuz kararın bozularak ve bu avukatın sorşturularak gerçeğin bir an önce ortaya çıkarılmasını, hukuksuz bu alacak davasına son verilmesini ve hakettiği cezaya çarpıtılmasını talep ediyoruz.



SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda ve Yerel Mahkeme dosyasında arz ve izah ettiğimiz ve re’sen dikkate alınacak gerekçelerle;

 Yerel Mahkemenin 2019/371 Esas, 2019/2127 Karar sayılı kararlarının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda  karar verilmesini, dava giderlerinin davalı kuruma yüklenmesi hususnda;

            Arz ve talep ederim. 21.01.2020





Ek: 1-Ankara 14. Hukuk mahkemesi gerekçeli kararı

        2-19.12.2019 tarihli HSK dilekçesi sureti.

                                                                                                           İstinaf Yoluna Başvuran

                                                                                                                    Mustafa DEMİR

                                                                                                                            Davacı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder