ANKARA 8. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
Gönderilmek üzere
NÖBETÇİ OSMANİYE
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
Dosya
No:2020/1198 Esas
DAVACI : Mustafa DEMİR -TC: 54355716130
DAVALI : Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı. ANKARA
VEKİLİ : Av.Sami BİLGİN
DAVANIN KONUSU : Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinin
bila tarih ve 24837107-641.04 sayılı Cevap dilekçesi (Mustafa
Demir-2020/1198E.) konulu Savunmasına Cevaba cevaptır.
TEBLİĞ
TARİHİ : 25.08.2020
DAVA
DOSYA NO : 2020/1198 E.
CEVABA CEVABIMIZ : Cumhurbaşkanlığı Hukuk Müşaviri
Av.Sami Bilgin’e verdiği cevap için çok teşekkür ederim. Cevabında bu ülkede
hiçbir kurumun sorumluluk üstlenmediğini gayet açık ve net şekilde izah
etmiştir. 3071 sayılı dilekçe kanununda 7. madde gereği en geç Otuz gün
içerisinde ayrıntılı cevap verileceği kanun hükmüdür. Ben şu kuruma gönderdim,
bu kuıuma gönderdim, onlar cevap versin gibi saçma sapan cevap kamu kurumundaki
ahlaksızlığı ve sorumsuzluğu gayet açık ve net şekilde açıklamaktadır. Benim
oğlum kaldırımda ve 15 yaşında bir çocuk tarafından kazaya maruz kalmış, ilk
başta kaza yapanlar bile kazanın kaldırımda olduğunu söylemesine rağmen biz
hastamızla ilgilenirken bir kuyumcu tarafından RÜŞVETLE evraklar
değiştittirilerek kaza kaldırımda değil de yol ortasında gerçekleşmiş gibi
sahte evrak düzenlenmiş, biz de bu durumu öğrenip yasal işlem başlatılınca da
karşımızda kaza yapanlar değil aşağılık görevlilerine inatla sahip çıkmaya
çalışan Adalet Bakanlığı ve HSK ile Cumhurbaşkanlığı kalmıştır.
Oğlum çok ağır şekilde yaralandığı için kamu hastanelerince kabul edilmemiş, özel hastanelerde yüksek ücretlerle tedavi edilmeye çalışılmıştır. Diyanet çalışanı olarak Diyanete ve Diyanet Vakfına yapılan yardım talepleri verilen sözler tutulmadığı için bu icralar oluşmuştur. İcra da maaşımdan yasal şekilde ödenmesine rağmen ülkemizde çok bulunan hukukçu kimlikli hırsızların eline geçmiştir. Daha ilk tacizlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığımız başvuru mezkur icraya iletilerek kapatılmıştır. Bu icraya ikametgahımda ulaşmamın mümkün olmadığını çok iyi bilen bu hukukçu kimlikli hırsızlar sekiz yıl boyunca beni, eşimi ve kızımı telefonla tehdide devam etmişlerdir. Bu sekiz yıl boyunca kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan müracaatlar 3071 sayılı dilekçe kanunu yok sayılarak cevapsız bırakılmıştır. Bu dava açılınca da başta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Hukuk Müşavirliği olmak üzere kendilerinin bir kusuru olmadığını iddia etmeye çalışmaktadırlar. Bizi taciz eden aşağılık hukukçuları görevini savsaklamaya çalışan bu kamu görevlilerine asla korutmayacağız. Bu tür davayı da bu Kuruma açmaya devam edeceğiz. 3071 sayılı kanunun 7. maddesine uymamaları açıkça görevi ihmaldir.
NETİCE VE TALEP : Cmhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının bu hukuksuz cevabını yok sayarak davamızın kabulünü, mağduriyetimizin bir an önce giderilmesini, dava masraflarınıda ilgili kuruma yüklemenizi arz ederim. 27.08.2020
Mustafa DEMİR
Davacı
Ek: Kayseri Valiliği genelgesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder