OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
Adli Yardım ve Avukat Taleplidi
DAVACI : Mustafa DEMİR (TC Kimlik No: 54355716130)
Mimar Sinan Mah. 8580 Sk. Gürbüz
Sitesi C C Blok No:26 Kat:1 D:2
OSMANİYE
DAVALI : T.VAKIFLAR BANKASI TAO (Vergi
Kimlik No:9220034970)
75. yıl Mah.Bahri Sarıtepe Cad. No:15 Yunusemre/MANİSA
VEKİLİ : Av.İshak ÖZBEY (TC.Kimlik
No: 24824135830)
Mustafa Kemal Mah.2131 Cad.No:16/4 Çankaya/ ANKARA
KONU : Haksız ve kötü niyetli icra talebinin iptaline ve 5.231,03.-Tl tazmminata karar verilmesi, haksız icra nedeniyle İcra Hukuk, İdari ve Anayasa Mahkemelerine ödenen tüm mahkeme masraflarının ve tahakkuk ettirilen Avukatlık ücretlerinin yasal faiziyle tarafıma ödenmesi, adıma kayıtlı olan fakat 1990 yılından beri haberim olmayan 27 SA 215 plakalı mobilyetimin Trafikten düşülmesi için karar verilmesi. Uzun süren ve henüz sonuçlanmayan Kaza davamız ve bu Faiz alacağı davamız nedeniyle manen ve madden sıkıntı yaşamamız nedeniyle davamızın Adli Yardımla devam etmesi, madddi olarak avukat tutacak durumum kalmadığı, uzun süren oğlumun tedavisi, mahkemesi ve bakımı nedeniyle artık sağlığımı da kaybettiğimden davanın takibi için Baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilmesi taleplidir.
AÇIKLAMALAR : Ankara İli Bala ilçesinde memur olarak görev yaptığım sırada 06.08.2004 tarihinde Bala Lisesinde okumakta olan ve okulunu birincisi ve futbol takım kaptanı olan oğlum Halil, okuduğu lisenin önünde ve kaldırımda 15 yaşında bir çocuk tarafından ağır yaralamalı bir kazaya maruz kalmıştır. Halkın ve Bala Karalolu ve Emniyet yetkililerin bile kaldırımda dediği ve kaza yapan çocuk yerine babasının üstlendiği kaza nedeniyle biz ağır olan hastamızla ilgilenirken arkamızda rüşvetle kaza evrakları ve raporu değiştirilerek kaza yol ortasına alınmıştır. Biz durumu öğrenip yasal işlem yasal işlem başlatınca karşımızda kaza yapanlar değil, rüşvetle şeref ve haysiyetini satın aldıkları Karol,Emniyet, Bilirkişi, Savcı ve Hakimler kalmıştır. Uzun süren mücadele sonucu davamız halen sonuçlanmamıştır.
2007 yılında hukuksuz olarak davamız reddedilmiştir. Uzun süren ve durumu itibariyle resmi hastanelerin kabul etmediği hastamız özel hastanelerde yüksek ücretle veya yüksek fark ödeyerek tedavi edilmeye çalışıldığı için borçlanılmıştır. Davamız reddedilince alacaklılarımızın alacağını ve bankalara olan borçlarını ödeyemediğimzen kredi kartlarım ve aldığım krediler icralık olmuştur. Bunlardan biride Vakıfbank Ankara Şubesinde aldığım ve Kamusen tarafından çıkartılan kredi kartımda icralık olmuştur. Ben bu kart hiçin hiçbir taahhüt ve imzadan bulunmadığım gibi tarafıma kart gönderilmesi için talebimde yoktur. Bu kart tamamen Kamusen üyesi olam nedeniyle gönderilmiştir. Ankara 25. İcra Mahkemesinde 2007/8372 dosya numarası ile 2.629,80 Tl. borç oluşmuştur. (Ek:1) Bu borç bayan bir avukat tarafından takip edilerek ve maaşımdan kesilerek ödenmiştir. (Ek:2) Borç ödendikten sonra icrada kapatılmamış, fakat talep edilen borç taksitle ödendiğinden faiz tahakkuku devam etmiştir. İcra iflas Kanunu ve Borçlar kanunu gereğince borç güncellenmediğinden ve ana parası ödenen borcun faizi de alınmış sayılacağından borç takip edilmemiş ve icra müdürlüğünce dosya takipsizlikten 19.11.2011 tarihinden kapanmıştır(Ek:3) ve yasalarımız gereği dava açılması talep edilmektedir. Borç ödendindikten sonra 2009 yılında alacak faizlerinin silinmesi yönünde bir kanun çıkarılmıştır. Bazı borçlarımız bu kanun nedeniyle faizsiz olarak kapatılmıştır. Vakıfbank dosyasında da borç olduğunu düşünmediğimizden herhangi bir talepte bululmamıştır.
Borç kapatıldıkan sonra 12.04.2012 tarihinde 2007/8372 Esas numarasıyla Av. İshak Özbey tarafından tarafıma ödeme muhtırası gönderilmiştir.(Ek:4) Bu muhtıradan sonra tarafıma Ankara 16. İcra Müdürlüğünce 2013/11949 dosya numarası ile 2.601,43.-Tl faiz alacağı olduğuna dair İlamsız takipte Ödeme Emri(Ek:5) göndermiştir. Bu ödeme emri 29.08.2013 tarihinde bana tebliğ edilmiştir. Bende bu ilamsız ödeme emrine 02.09.2013 tarihinde itiraz ettim(ek:6).Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi 2013/974 Esas 2013/1038 Karar, 16 İcra Müd. 2013/111949 nolu Gerekçeli karar ile; "davalı alacaklı tarafça davalı borçlu aleyhine takip yapıldığı alacaklı vekilinin icra dosyasında ödeme yapması için ödeme muhtırası adı altında özel bir yazı yazdığı bunun şikayete konu edildiğiicra müdürlüğünce yapılmış herhangi bir işlemin olmadığı davacını eklediği belgelerin de mahkemenin tespitini doğruladığı” gerekçesiyle ititrazımın reddine karar vermiştir.
Bu karara yapılan itiraz da Yargıtay 12. Hukuk dairesince 15.01.2014 tarihinde red edildi.(Ek:7) Bu karar 12.05.2014 tarihinde kesinleşti.(Ek:8) Bu karar da Anayasa Mahkemesine taşındıysa da 2014/7218 doaya numarası ile 16/08/2014 tarihinde İdari Red kararı verildi.(Ek:9)
Bu karar kesinleştikten sonra açılan tüm davalar kararın gerekçesiyle red edildi.Konuyu İdari dava dosyası olarak Ankara 11. İdare mahkemesine taşıdımsa da mahkeme ayrı ayrın dava açmam gerektiğine karar verdi. Ben kanunu önlerine koyup dilekçemde direnince kanunu açık hükmüne rağ kesin olarak red kararı verdi. (Ek:10)
Avukat İshak Özbey tarafından 1990 yılında elimden çıkardığım, hernasılsa plakası üstümde kalan 27SA215 plakalı mobilyetime haciz koydurarak tarafıma icra İcra Davet kağıdı gödermesi ve bu davet kağıdının 11.03.2016 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine (Ek:11) aracın mevcut olmadığına ve hukuksuz olan bu icranın iptal edilmesine dair 11.03.2016 tarihinde dilekçe gönderdim.(Ek:12) Bunun üzerine Ankara 14. İcra Müdürlüğünce 2016/339 Esas numarasıyla dava açıldı. 09.09.2016 tarihinde Borcu ve icrayı kabul etmediğime dair talepte bulundum (Ek:13) Ankara 14 İcra Müdürlüğü 27.10.2016 tarihli gerekçeli kararında Avukat İshak Özbey’in kartımın kayıtlı olduğu Vakıfbank Ankara Şubesinin değil Manisa ili, Yunusemre İlçe İlçesi Vakıfbank Sanayi Şubesinin avukatı olduğunu ve bana bu şubesinin faiz alacağı olduğuna dair dava açığını öğrendim(Ek:14) 14. İdare mahkemesi kararın kesinleştiğini gerekçe göstererek talebimi reddetti. Ben hayatımda hiç Manisaya gitmediğimden nasıl böyle bir dava açıldığını bir türlü anlayamadım. Bu borç yasal olarak ödenecek olsaydı bana Manisa Yunusemre Sanayi şubesi değil Ankara Merkez şubesinin dava açması gerekirdi. Tüm hukukçular gibi kapanmış bir borç dosyasına dava açmadan sıradan bir ilamsız ödeme emri gönderek icra takibi başlatması bizim hukumuzda yasal olarak mümkün değildi. Ana parası ve tahakkuk ettirilen faizi ödenmiş bir borcun altı yıl sonra hiç gitmediğim bir ilin şubesi tarafından faiz alacağı olarak borç tahakkuk ettirmesi ancak bizim ülkemize olurdu. Tıpkı kaza davamıza olduğu gibi yine bir hukuk rezaletinin içine düşmüştüm. Bu red kararını 12.03.2017 tarihinde Bölge İdare mahkemesine taşıdım. (Ek:15)Ankara Bölge İdare Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 10.01.2018 tarihli kararıyla red etti.((Ek:16)
Konuyu 2018/19433 dosya numarası ile Anayasa mahkemesine taşıdım. Anayasa Mahkemesi 21.12.2018 tarihli kararıyla bunun bir hukuk yolu olduğunu belirtererek Kabul edilemez olduğuna karar verdi.(Ek:17)
Bu defa da 7. İdare Mahkemesinde 2017/755 Esas 2017/1222 Karar no ile İdari dava açtımsa da Davanı konusu net ve anlaşılır değil gerekçesiyle Red kararı verildi. (Ek:18) Bu kararı Bölge İdare mahkemesine taşıdımsa da Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi 2017/1252 Esas 2017/1260 Karar nolu kararıyla başvurumun reddine karar verdi. (Ek:19)
Bimer’e yaptığım başvuru üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. (Ek:20) Bu soruşturma delil yetersizliğinden soruşturmaya izin verilmediğinden 21.02.2019 tarihinde bu kararın iptali için Ankara İdare Mahkemesine başvurdum(Ek:21)
Bu başvurum üzerine Ankara 6.İdare Mahkemesinde İdari dava açılarak 2019/371 Esas 2019/2127 karar numaralı kararla itirazımın ereddine karar verildi. (Ek:22)Bu kararı 21.01.2020 tarihli dilekçe ile Ankara Bölge İdare Mahkemesine taşıdım. Ek:23) Bu dava da Ankara 3. İdari dava dairesnce 2020/1391 esas numarasıyla halen beklemektedir.(Ek:24)
Kaza davası sonrası Ankara Adli Tıp Kurumunun 29.06.2005 tarihli raporunda belittiği gibi engelli ve başkasının bakımına muhtaç kaldı. (Ek25) Kendisine osmaniye Devlet Hastanesinin 20.112011 tarihli raporuyla %98 Ağır Engelli raporu verildi.(Ek:26) Bende kendisinin bakımı, mahkemesi ve bu icra davasında olduğu gibi hukuksuz karlarla uğraşmaktan hem sağlığımı kaybettim, hemde maddi varlığımı kaybettim. Osmaniye Devlet Hastanesinin 02.04.2014 tarihli raporuyla %93 Engelli kaldığım tespit edildi.(Ek:27)
Rüşvetle 17 yıldır rezalete dönen davamız, yine rüşvetle Yargıtayca bozulunca mahkemesine gönderdiğim 21.09.2020 tarihli Beyan dilekçem üzerine hem Bala Cuumhuriyet Başsavcılığınca hende bu beyanın gönderildiği HSK Müfettişliği soruşturma başlatıldı. (Ek:28) HSK Müfettişliği bu beyanımı Hakim Savcı Şikayet Bürosuna yönlendirerek yaşanan hukuksuzluklarla ilgili incele ve soruşturma başlattı (29)
Kaza davamızda olduğu gibi bu icra davamız akılalmaz hukuksuz kararlarla ve kapatılmaya çalışılan soruşturmalarla rezalete dönmesi ve avukatın kesinleşen bu kararı olmayan mobilyetim ve miras kalan mailrım üzerine haciz koydurunca bu dava oluştu.(Ek:30, 9 adet icra talep, malvarlığı ve konmuş haciz yazısı).
Malvarlığıma konulan bu haciz beni ve miras alacaklısı kardeşlerim ile hak sahipleri olan yeğenleri mağdur etmiştir. Hukuksuz bir icra davasını 2013 yılından beri onca hukukve İdari davaya rağmen sonuçlanmamış olması üzerine son çare olarak bu Adli davanın açılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu borcun kaynağının rüşvetle rezalete dönen kaza davamızdan kaynaklandığından sizin kararınız ne olura olsun bizim için bir önemi yoktur. Zira red karrarı verirseniz aldıkları rüşvetle bizi mağdur eden hakim ve savcılar adına Yargıtayda dava açılarak geri alınacaktır.
Bankalarda olan alacağın beş yılda zaman aşımına uğraması Türk Borçlar Kanunu 146. Maddesi'ne göre borçlar için belirlenmiş genel zaman aşımı 10 yıldır. Bazı durumlarda 5 yıl olduğundan ve borcumuz 2007 yılında icraya verilip maaşımdan kesilerek ödendiğinden bu icranın zaman aşımı yönündende incelenip bir karara bağlanması gerekmektedir.
Biz bu borcu kabul etmiyoruz ve bu icranın haksız bir icra olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle hakkımızı arama konusunda kaza davamızda olduğu gibi ne kadar sürerse sürsün sonuna kadar takipçisi olacağız. Verilecek karara göre hareket edilerek borcun Yargıtay’a taşınıp taşınmamasına karar verilecektir. Bu borç görev yetkisini kötüye kullanan Savcı ve Hakimlerden kaynaklandığından ve hiçbir şekilde bizim kusurumuzdan kaynaklanmadığından yasal olarak ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.
DELİLLER: HUMK, İcra İflas Kanunu, Borçlar Kanunu, daha önce yasal şekilde ödenen ve haksız olarakm oluşturulan bu icra dosyası ve bu icra dosyasını takiben her türlü açılan idari ve adli dava evrakları , mahkemenizce tespit edilen diğer deliller.
NETİCE VE TALEP : 1- Adli Yardım ve Baro tarafından avukat görevlenrilmesi talebimizin kabul edilerek yukarıda açıkça izah edildiği gibi haksız olan bu icra nedeniyle bu haczin iptaline ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini;
2-Ankara 25. İcrada maaşımdan kesilerek ödenen 2.629.60 Tl ve Ankara 16. İcra dairesince tahakkuk ettirilen 2.601,43 tl olam üzere toplam 5.231,03 Tl.nin haksız icra tazminatı olarak icra tarihinden itibaren yasal faiziyle tarafıma ödenmesini,
3- Bu icra nedeniyle İcra Hukuk Mahkemelerine, İdari Mahkemelere, üst mahkeme olan Bölge İdare Mahkemelerine, İdari Dava dairelerinde ve Ananayasa Mahkemelerine ödenen tüm mahkeme masraflarının, gider avansları ve posta ücrtlerinin, bu davalar nedeniyle oluşan tüm avukatlık ücretlerinin ve ödediğim paraların hesap edilerek icra tarihi itibariyle yasal faiziyle tarafıma geri ödenmesine karar verilmesini;
4- Bu icra nedeniyle malvarlığıma konan tüm haciz taleplerinin kaldırılması ve benimle birlikte hak sahipleri olan kardeşlerimin ve yeğenlerimin mağduriyetimin giderilmesinin sağlanması. İtirazimın kabul edilmemesi üzerine dava Yargıtayda açılacağından de yine bu tüm haciz taleplerinin kaldırılmasına karar verilerek haczin Ankara 3. İcrada devam eden 2014/21904 nolu Yasal alacağım üzerine yönlendirilmesinin sağlanmasını ve oluşan mağduriyetin giderilmesini;
5- Adıma kayıtlı olup 1990 yılında elden çıkarttiğim ve şu ana kadar adına hiçbir vergi, ceza, borç tahakkuk etmeyen (tüm bunlar bu mobilyetin kullanımda olmadığının delilidir.) 27 SA 215 plakalı Mobiliyetiminde Trafik Tescil Dairesince üzerimden düşürülmesine karar verilmesini;
Davamızın kabulüne karar verilerek mahkeme masrafının ve oluşacak avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesini arz ve talep ederim 11.01.2021
DAVACI
Mustafa DEMİR
Ekler : 30 Adet Evrak.