ÇOCUK EĞİTİMİ
Osmaniye Kadirli'de 2007 yılında babamın anlatımıyla başladığım secere çalışmada karşıma çıkan ilk şey dedemin baba tarafından dedelerinin Kozanoğulları, anne tarafından dedelerinin de Küçükalioğulları olduğunu belgeleriyle ortaya çıkarmak olmuştu. Bu çalışmada karşıma çıkan ilk bilgi her iki aşiretin de eşkiyalıkla suçlanıyor oluşuydu. Suçlayanlara baktığımda da karşıma Ermeni asıllı Maraş Milletvekili Mığırdıçyan ve Hatay Valisi Kabuli Paşa çıkmış, Neticede bunların şikayetiyle ve Osmanlı Meclisinin kararıyla oluşturulan Fırkai İslahiye Ordusu ile bu iki büyük aşiret böyle yalanlarla ve düzenlerle bölgede sürgün edilmiş, güya halk yerleşik düzene geçirilmişti. Bunlar sürgün edilince bölgede ermeniler söz sahibi olmuşlardır. Bunları anlatmama gelince, bir siyasi partinin yetkilisinin Diyanet'in çocuk eğitim kurslarının açılmasına çalışmasının ortaçağ zihniyeti olarak görülmesi olarak değerlendirmesi olmuştur. Fırkai İslahiye' nin bu büyük aşiretleri bölgeden sürmesinin hemen arkasında bu bölgelerde yani Tarsus, Adana, Payas(İskenderun) ve Haçin(Saimbeyli) de Amerikan Kolejlerinin açılması, 3-4 yaşlarından 14-15 yaşları arasındaki çoğu Ermeni çocuğu olmak üzere (bazende az da olsa Türk çocuğuna) Hristiyanlık dini eğitimi verilmeye başlanmış olması, bu okullarda çocuklar küçük yaştan itibaren batı Hristiyan kültürünün bir parçası olarak eğitilmeleridir. Bu tür Hristiyanlık eğitimi İstanbul ağırlıklı olmak üzere başka illerde de yapılmış, Daha sonra Kurtuluş savaşında düşmanlarla işbirliği içerisinde olan çoğu Ermeni asıllı bu kişiler bu okullar ve mevcut kiliseler öncülüğünde çeteler kurarak, çoğu çocuk, kadın ve ihtiyar olan savunmasız halkımıza büyük katliamlar yaşatmışlardır. Fedakar halkımızın büyük yokluklarla ve Allah İnancı sayesinde kazandığı Kurtuluş Şavaşı sonrası kurulan bu okulların büyük çoğunluğu kapatılsa da kurulan Cumhuriyet'te böyle okullarda Batı desteğiyle ve batı kültürüyle yetiştirilen kişiler iş başına getirilmiş, daha önce Padişahın Yaveri öncülüğünde Anadoluya gönderilen ler gücü eline geçirince Padişahı ve aile efradını kanunla yurtdışına sürgün ederek kaçtığı yalanını dillendirmeye çalışmışlardır. 174 bin Yahudi ve Ermeniye 1926 yılında Türk kimliği verilerek Çankaya'da kurulan çilingir sofrasında müdavim ve kurumlara danışman edilen, halkı yönlendiren odaların ve kuruluşların başına getirilen bu kişilerce Kurtuluş Savaşı kahramanları adeta cezalandırılarak birkaçı hariç yok sayılmışlar, din ve devlet işleri güya ayrılarak ilk kuruluşta anayasa da olan Devletin dini İslamdır ibaresi çıkartılmış, mecliste kabul ettiremedikleri Hristiyanlık yerine Laiklik konarak resmen Dinsiz ve Allah sız bir nesil yetiştirilmesi için çalışılmıştır. Türk kıyafetleri kanunla yasaklanacak halka medeniyet diye zorla Yahudi kıyafetleri giydirilmiş, Türkçe ezan uydurularak gerçek ezan yasaklanmış, kuran harfleri yasaklanarak Kur'an ve dini bilgiler öğreten kişiler İdama varan cezalarla şehit edilmişler veya hapislerde çürütülmüşlerdir. Cumhuriyet öncesi Selanik Sefaret Yahudi dönmelerinin kendi aralarında kullandıkları yazı devletin resmi yazısı haline getirilmiştir. Halifelik sistemi kaldırılarak Türklerin İslam Dünyasının Lideri olmasına son verilmiş, Eski Kadılık sistemi kaldırılarak yargı ve din işleri birbirinden ayrılmış, İslamın dünyaya örnek yargı sistemi kaldırılarak batının sonuçlanmayan yargı sistemi getirilerek yargının içinde çıkılamaz hale getirilmiştir. Kadılık yerine Diyanet getirilerek bir Dünya ve Muamelat dini olan İslam sadece ibadet dini haline getirilmiştir. Halbuki Muamelat olmadan ibadetin hiçbirşey ifade etmediği, ibadetinde kusur etmeyen birinin İslamın muamelatından birini inkar etmesinin tüm ibadetinin kabul edilmeyeceği tüm İslam alimlerinin ortak görüşüdür. Kısaca batının yapamadıklarını yetiştirdikleri bu adamlar yapmışlardır. Batıda kiliselerin çocukları doğumunda vaftiz etmesi, 3-4 yaşından itibaren dinini öğretmesi normalken bizim tek parti döneminde dini ortada kaldırmaya çalışan zihniyetin Diyanet'in çocuklara dini eğitim vermesini Ortaçağ zihniyeti olarak değerlendirmesi kendisinin Ortaçağ zihniyeti bir eğitimle yetiştirilmesineden başka birşey değildir. Zira bu günün çocukları yarının büyükleri ve yetiştirildiği bilgileriyle yöneticileridir. Onun için dinsizliği din zanneden bu batı uşaklarına itibar etmek ancak abesle iştigaldir. 8.1.2022 MUSTAFA DEMİR

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder