7 Ocak 2022 Cuma

VAKIFBANK İCRA-YARGITAY

 

YARGITAY İLGİLİ DAİRE BAŞKANLIĞINA

Sunulmak üzere

                        OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE                                                                                                         Adli Yardım  Taleplidir.

 

DAVACI               : Mustafa DEMİR  (TC Kimlik No: 54355716130)

DAVALI               : 1-ADALET BAKANLIĞI – ANKARA

                                 2-MALİYE HAZİNESİ- ANKARA

MAHKEME        :1-  Ankara 3. İdari Dava Dairesi: 2020/1391 E, 2021/1261 K,

                                2- Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/15 E, 2021/175 K.

TEBLİĞ TARİHİ   :13.12.2021 

KONU                    :  Av. İshak Özbey tarafından yapılan Haksız ve kötü niyetli icra talebinin iptaline ve 5.231,03.-Tl  Maddi ve uzun süren hukuksuz kararlar nedeniyle  hastam ve hastalığımla uğraşmam gerekirken bu hukuksuz karar mahkemeleriyle uğraşmam nedeniye 10.000.- Tl. Manevi olmak üzere toplam 15.231,03.- Tl Maddi ve Manevi Tazmminata karar verilmesi, haksız icra nedeniyle İcra Hukuk, İdari ve Anayasa Mahkemelerine ödenen tüm mahkeme masraflarının ve tahakkuk ettirilen Avukatlık ücretlerinin yasal faiziyle tarafıma ödenmesi, adıma kayıtlı olan fakat 1990 yılından beri haberim olmayan 27 SA 215 plakalı mobilyetimin Trafikten düşülmesi için karar verilmesi. Uzun süren ve henüz sonuçlanmayan Kaza davamız ve bu Faiz alacağı davamız nedeniyle manen ve madden sıkıntı yaşamamız nedeniyle davamızın  Adli Yardımla devam etmesi taleplidir. 

AÇIKLAMALAR          :  Ankara İli Bala ilçesinde memur olarak görev yaptığım sırada 06.08.2004 tarihinde Bala Lisesinde okumakta olan ve okulunu birincisi ve futbol takım kaptanı olan oğlum Halil, okuduğu lisenin önünde ve kaldırımda 15 yaşında bir çocuk tarafından ağır yaralamalı bir kazaya maruz kalmıştır. Halkın ve Bala Karakolu ve Emniyet yetkililerin bile kaldırımda dediği ve kaza yapan çocuk yerine babasının üstlendiği kaza nedeniyle biz ağır olan hastamızla ilgilenirken  arkamızda rüşvetle kaza evrakları ve raporu değiştirilerek kaza yol ortasına alınmıştır. Biz durumu öğrenip yasal işlem yasal işlem başlatınca karşımızda kaza yapanlar değil, rüşvetle şeref ve haysiyetini satın aldıkları Karakol, Emniyet, Bilirkişi, Savcı ve Hakimler kalmıştır. Uzun süren mücadele sonucu davamız halen sonuçlanmamıştır.

            Uzun süren ve durumu itibariyle resmi hastanelerin kabul etmediği hastamız özel hastanelerde yüksek ücretle veya yüksek fark ödeyerek tedavi edilmeye çalışıldığı için borçlanılmıştır. 2007 yılında hukuksuz olarak davamız reddedilmiştir. (Ek:1) Davamız reddedilince alacaklılarımızın alacağını ve bankalara olan borçlarını ödeyemediğimden kredi kartlarım ve aldığım krediler icralık olmuştur. Bunlardan biride Vakıfbank Ankara Şubesinde aldığım ve Kamusen tarafından çıkartılan kredi kartımda icralık olmuştur. Ben bu kart hiçin hiçbir taahhüt ve imzadan bulunmadığım gibi tarafıma kart gönderilmesi için talebimde yoktur. Bu kart tamamen Kamusen üyesi olmam nedeniyle gönderilmiştir. Ankara 25. İcra Mahkemesinde 2007/8372 dosya numarası ile 2.629,80 Tl. borç oluşmuştur. (Ek:2) Bu borç bayan bir avukat tarafından takip edilerek ve maaşımdan kesilerek ödenmiş, dosya takipsizlikten 19.11.2011 tarihinde İcraca kapatılmıştır. (Ek:3)  Borç ödendikten sonra 2009 yılında alacak faizlerinin silinmesi yönünde bir kanun çıkarılmıştır. Bazı borçlarımız bu kanun nedeniyle faizsiz olarak kapatılmıştır. Vakıfbank dosyasında da borç olduğunu düşünmediğimizden herhangi bir talepte bulunulmamıştır.

            Borç kapatıldıkan sonra 12.04.2012 tarihinde 2007/8372 Esas numarasıyla Av. İshak Özbey tarafından tarafıma ödeme muhtırası gönderilmiştir.(Ek:4) Bu muhtıradan sonra  tarafıma Ankara 16. İcra Müdürlüğünce 2013/11949 dosya numarası ile 2.601,43.-Tl faiz alacağı olduğuna dair İlamsız takipte Ödeme Emri(Ek:5) göndermiştir. Bu ödeme emri 29.08.2013 tarihinde bana tebliğ edilmiştir. Bende bu ilamsız ödeme emrine 02.09.2013 tarihinde itiraz ettim(ek:6).Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi 2013/974 Esas 2013/1038 Karar, 16 İcra Müd. 2013/111949 nolu Gerekçeli karar ile; "davalı alacaklı tarafça davalı borçlu aleyhine takip yapıldığı alacaklı vekilinin icra dosyasında ödeme yapması için ödeme muhtırası adı altında özel bir yazı yazdığı bunun şikayete konu edildiği icra müdürlüğünce yapılmış herhangi bir işlemin olmadığı davacının eklediği belgelerin de mahkemenin tespitini doğruladığı” gerekçesiyle itirazımın reddine karar vermiştir. (Ek:7)  Bu Karar, 6100 sayılı kanunu 46. Maddesinin (a),(c)  ve (e) maddelerine açıkça aykırıdır.

            Bu karara yapılan itiraz da Yargıtay 12. Hukuk dairesince 2014/332 E, 2014/761 K. Sayılı 15.01.2014 tarihinde red edildi.(Ek:8) Bu karar da 12.5.2014 tarihinde kesinleşti.(Ek:9) Bu karar da Anayasa Mahkemesine taşındıysa da 2014/7218 dosya numarası ile 16/08/2014 tarihinde İdari Red kararı verildi.(Ek:10) 

            Bu karar kesinleştikten sonra açılan tüm davalar kararın gerekçesiyle red edildi. Konuyu İdari dava dosyası olarak Ankara 11. İdare mahkemesine taşıdımsa da mahkeme ayrı ayrın dava açmam gerektiğine karar verdi. Ben kanunu önlerine koyup dilekçemde direnince  kanunun açık hükmüne rağmen kesin olarak red kararı verdi. (Ek:11)

            Avukat İshak Özbey tarafından 1990 yılında elimden çıkardığım, her nasılsa plakası üstümde kalan 27SA215 plakalı mobilyetime haciz koydurarak tarafıma icra İcra Davet kağıdı  göndermesi ve bu davet kağıdının 11.03.2016 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine (Ek:12) aracın mevcut olmadığına ve hukuksuz olan bu icranın iptal edilmesine dair 11.03.2016 tarihinde dilekçe gönderdim.(Ek:13) Bunun üzerine Ankara 14. İcra Müdürlüğünce 2016/339 Esas numarasıyla dava açıldı. Ankara 14 İcra Müdürlüğü 27.10.2016 tarihli gerekçeli kararında Avukat İshak Özbey’in kartımın kayıtlı olduğu Vakıfbank Ankara Şubesinin değil Manisa ili, Yunusemre İlçesi Vakıfbank Sanayi Şubesinin avukatı olduğunu ve bana bu şubesinin faiz alacağı olduğuna dair dava açığını öğrendim(Ek:14) 14. İdare mahkemesi kararın kesinleştiğini gerekçe göstererek talebimi reddetti. Ben hayatımda hiç Manisa’ya gitmediğimden nasıl böyle bir dava açıldığını bir türlü anlayamadım. Bu borç yasal olarak ödenecek olsaydı bana Manisa Yunusemre Sanayi şubesi değil Ankara Merkez şubesinin dava açması gerekirdi. Tüm hukukçular gibi kapanmış bir borç dosyasına dava açmadan sıradan bir ilamsız ödeme emri göndererek icra takibi başlatması bizim hukukumuzda yasal olarak mümkün değildi. Ana parası ve tahakkuk ettirilen faizi ödenmiş bir borcun altı yıl sonra hiç gitmediğim bir ilin şubesi tarafından faiz alacağı olarak borç tahakkuk ettirmesi ancak bizim ülkemize olurdu. Tıpkı kaza davamıza olduğu gibi yine bir hukuk rezaletinin içine düşmüştüm. Bu red kararını 12.03.2017 tarihinde Bölge İdare mahkemesine taşıdım. (Ek:15)Ankara Bölge İdare Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 10.01.2018 tarihli kararıyla red etti.((Ek:16)

            Konuyu 2018/19433 dosya numarası ile Anayasa mahkemesine taşıdım. Anayasa Mahkemesi 21.12.2018 tarihli kararıyla bunun bir hukuk yolu olduğunu belirterek Kabul edilemez olduğuna karar verdi. Bu yolun nasıl olduğunu asla öğrenemedim.(Ek:17)

            Bu defa da 7. İdare Mahkemesinde 2017/755 Esas 2017/1222 Karar no ile İdari dava açtımsa da Davanın konusu net ve anlaşılır değil gerekçesiyle Red kararı verildi. (Ek:18) Bu kararı Bölge İdare mahkemesine taşıdımsa da Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi 2017/1252 Esas 2017/1260 Karar nolu kararıyla başvurumun reddine karar verdi. (Ek:19)

            Bimer’e yaptığım başvuru üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. (Ek:20) Bu soruşturma delil yetersizliğinden soruşturmaya izin verilmediğinden 21.02.2019 tarihinde bu kararın iptali için Ankara İdare Mahkemesine başvurdum(Ek:21)

            Bu başvurum üzerine Ankara 6.İdare Mahkemesinde İdari dava açılarak 2019/371 Esas 2019/2127 karar numaralı kararla itirazımın reddine karar verildi. (Ek:22)Bu kararı 21.01.2020 tarihli dilekçe ile Ankara Bölge İdare Mahkemesine taşıdım. Ek:23)

            Bu dava devam  ederken kardeşlerimle mirasla 1/8 oranında hak sahibi olmam ve devam eden davalarım nedeniyle hakkımı alarak ayrıldığım ortak mallara icra konması üzerine(Ek:24)  Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesine dava açarak bu haksız icranın iptaline ve haciz konan mallarımda haczin kaldırılmasına, 1990 yılında beri kullanımda olmayan 27SA215 plakalı mobilyetimin devrinin üzerimden düşülmesine karar verilmesini talep ettim.(Ek:25) Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesince Tüketici Mahkemesi sıfatıyla 2021/15 Esas numarasıyla dava açarak (Ek:26) yasa gereği arabulucuya başvurmadığımı gerekçe göstererek usulden ret etti. Benim 27 SA 215 plakalı mobilyetimin tescilinin üzerimde düşürülmesi konusunda hiçbir karar almadı.

            Bu karar yüzüme karşı okunması nedeniyle yasal süresinde kararın Adana Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için Mahkemesine 22.02.2021 tarihinde bir dilekçe verdimse de (Ek:27) mahkeme bu dilekçemi talep evrakı olarak almasına rağmen gerekçeli kararın bu dilekçe alındıktan sonra yazıldı.  Mobilyetimin tescilinin üzerimde düşürülmesine dair tüm hukuki şartlar oluşmasına rağmen mahkemenin bunu dikkate almadığı ve hiçbir karar vermediği gibi temyizi için gerekçeli kararın yayınlanması (Ek:28) sonrası  talebimi Adana Bölge Adliye  Mahkemesine göndermedi. Halbuki dava dilekçemi tüketici Mahkemesi sıfatıyla değil Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görerek hem haksız icra hakkında hemde olmayan mobilyetimin tescilinin üzerimde düşürülmesine karar verilmesi gerekirken usulsüz ve hukuksuz karar vererek ve talep evrakımı almasına rağmen dosyayı ilgili mahkemesine göndermeyerek açıkça hukuksuz karar vermiştir. Bu kararda 6100 sayılı kanunun 46. Maddesinin (a), (c) ve (e) maddelerine açıkça aykırıdır.

            Avukat İshak Özbey olmayan mobilyetime icra koymaya devam etmiştir.(Ek:29) Bu arada başka avukatlarında bu banka borcu için beni telefonla araması Av. İshak Özbey’in bankanın bilgisi dışında icraya vermesinin delili niteliğinde olmuştur. Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesine Manisa  Yunusemre İlçesi Sanayi Şubesinin mahkemeye dönüş yapmaması böyle bir davada taraf olmadığı şüphesini uyandırmıştır. Yoksa aslı ödenmiş alacağın faiz borcunununda ödenmiş sayılacağı gayet açık ve nettir. Bu nedenle kaza sonrası oluşan 7 icra içine ancak bu icrada böyle bir sorun oluşmuştur.

            Ankara 6. İdare davasının 22.10.2019 ve 2019/371 E,2019/2127 K. Sayılı kararın temyizi Ankara 3. İdari dava dairesince 2020/1391 Esas , 2021/1261 karar numarasıyla reddedilmesi ve  bu kararın bana 13.12.2021 tarihinde tebliğ edilmesiyle bu dava oluşmuştur. (Ek:30)

            Kaza davası sonrası oğlum Halil Ankara Adli Tıp Kurumunun 29.06.2005 tarihli raporunda belirttiği gibi engelli ve başkasının bakımına muhtaç kaldı. Kendisine Osmaniye Devlet Hastanesinin 20.112011 tarihli raporuyla %98 Ağır Engelli raporu verildi Bende kendisinin bakımı, mahkemesi ve bu icra davasında olduğu gibi hukuksuz karlarla uğraşmaktan hem sağlığımı kaybettim, hem de maddi varlığımı kaybettim. Osmaniye Devlet Hastanesinin 02.04.2014 tarihli raporuyla %93 Engelli kaldığım tespit edildi.

                        Kaza davamızda olduğu gibi bu icra davamız akıl almaz hukuksuz kararlarla ve kapatılmaya çalışılan soruşturmalarla rezalete dönmesi ve avukatın kesinleşen bu kararı olmayan mobilyetim ve miras kalan mallarım üzerine haciz koydurunca bu dava oluştu.                Bankalarda olan alacağın beş yılda zaman aşımına uğraması Türk Borçlar Kanunu 146. Maddesi'ne göre borçlar için belirlenmiş genel zaman aşımı 10 yıldır. Bazı durumlarda 5 yıl olduğundan  ve borcumuz 2007 yılında icraya verilip maaşımdan kesilerek ödendiğinden bu icranın zaman aşımı yönünden de incelenip bir karara bağlanması gerekmektedir. İcra dosyayı 19.11.2011 tarihinde yasal olarak kapattığından 10 yıllık zaman aşımı kesin olarak dolmuştur.

            Biz bu borcu kabul etmiyoruz ve bu icranın haksız bir icra olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle hakkımızı arama konusunda kaza davamızda olduğu gibi ne kadar sürerse sürsün sonuna kadar takipçisi olacağız. Verilecek karara göre hareket edilerek borcun Yargıtay’a taşınıp taşınmamasına karar verilecektir. Bu borç görev yetkisini kötüye kullanan Savcı ve Hakimlerden kaynaklandığından ve hiçbir şekilde bizim kusurumuzdan kaynaklanmadığından yasal olarak ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.           

DELİLLER: 6100 sayılı HUMK’un 46. Ve 47. maddeleri, İcra İflas Kanunu,  Borçlar Kanunu, daha önce yasal şekilde ödenen ve haksız olarak oluşturulan bu icra dosyası ve bu icra dosyasını takiben her türlü açılan idari ve adli dava evrakları , mahkemenizce tespit edilen diğer deliller.   

NETİCE  VE TALEP : 1- Adli Yardım  talebimizin kabul edilerek yukarıda açıkça izah edildiği gibi haksız olan bu icra nedeniyle bu haczin iptaline ve tazminata hükmedilmesine, hükmedilen tazminatın 6100 sayılı kanunun 47. Maddesi gereğince hukuksuz karar verenlere rücu edilmesine karar verilmesini;

            2-Ankara 25. İcrada maaşımdan kesilerek ödenen 2.629.60 Tl ve Ankara 16. İcra dairesince tahakkuk ettirilen 2.601,43 tl olam üzere toplam 5.231,03 Tl.nin haksız icra maddi tazminatı ve 10 yıldan fazla bu davalarla uğraştığımdan 10.000.- Tl Manevi olmak üzere Toplam :15.231,03 Tl. nin  icra tarihinden itibaren yasal faiziyle tarafıma ödenmesine karar verilmesini,

            3- Bu icra nedeniyle İcra Hukuk Mahkemelerine, İdari Mahkemelere, üst mahkeme olan Bölge İdare Mahkemelerine, İdari Dava dairelerinde ve Ananayasa Mahkemelerine ödenen tüm mahkeme masraflarının, gider avansları ve posta ücrtlerinin, bu davalar nedeniyle oluşan tüm avukatlık ücretlerinin ve  ödediğim paraların hesap edilerek icra tarihi itibariyle yasal faiziyle    tarafıma geri ödenmesine karar verilmesini;

            5- Adıma kayıtlı olup 1990 yılında elden çıkarttiğim ve şu ana kadar adına hiçbir vergi, ceza, borç tahakkuk etmeyen (tüm bunlar bu mobilyetin kullanımda olmadığının delilidir.) 27 SA 215 plakalı Mobiliyetimin de Trafik Tescil Dairesince üzerimden düşürülmesine karar verilmesini ve haciz konulan diğer malların üzerinde tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini;

            Davamızın kabulüne karar verilerek mahkeme masrafının  davalı tarafa  yüklenmesini  arz ve talep ederim . 07.01.2022

                                                                                                             DAVACI                                                                                                                                                  Mustafa DEMİR

Ekler : 30 Adet Evrak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder