ANKARA 1. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
Gönderilmek üzere
OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
2016/730 Esas,2016/438 Karar
DAVACI : Mustafa DEMİR
DAVALI : BAŞBAKALIK - ANKARA
DAVANIN KONUSU : Tam Yargı Davası.
İDARİ
İŞLEM : Başbakanlık
Makamına verilen 15.01.2016 tarihli dilekçemiz 19.01.2016 tarihinde Bimer
aracılığıyla Adalet Bakanlığına iletilmesi üzerine Adalet Bakanlığı Hukuk
İşleri Genel Müdürlüğünün 29.01.2016 tarihli olumsuz cevabı nedeniyle
Başbakanlığa bağlı bir kamu Bankası olan Vakıfbank'ın hukuksuz icrasının devam
etmesi ve Citibank'a ait ödenmiş dosyanın hukuksuz olarak TÜRKASSET aracılak
şirketine devri nedeniyle rahatsız ve tehdit edilmemiz. Ayrıca 15.09.2015
tarihli Akparti Genel merkezine dilekçemiz üzerine Diyanet İşleri
Başkanlığı'nın tüm eski evrakları yok sayarak herşeyi inkar etmesi üzerine
yapılan müracaatımın 24.02.2016 tarihinde 2016/730 Esas ve 216/438 Karar
numaralı kararla Dava konusunun net ve açık olmadığı gerekçesiyle dilekçenin
yenilenmesine karar verilmiştir
TEBLİĞ
TARİHİ : 07.03.2016
DAVANIN
İZAHI : Ankara 1. İdare Mahkemesi vermiş olduğu
24.02.2016 tarihli kararında Dava Dilekçesinin açık ve net olmadığını
belirterek açık ve net olarak tazminat talebine yer verilmesi suretiyle dava
dilekçesinin yenilenmesi istenmektedir.
Oğlum Halil DEMİR’in 06.08.2004
tarihinde ağır yaralanmalı trafik
kazası sonrası yaşananlarla ilgili davalarda
RÜŞVETLE mağdur edildik. Kaza
ile davalarımız halen devam etmekte ve 12 yıldır sonuçlanmamıştır.
Bu dava da Başbakanlık'a bağlı bir
kamu bankası olan Vakıfbank'ın İcra ve Türkasset Varlık şirketine satılan
ödenmiş Citibank davasıdır. 2007
yılında icralık olan Vakıfbank Kredi kartım ve Citibank Bireysel Kredim yasal
olarak maaşımdan kesilmiş ve 2008 yılında Vakıfbank, 2010 yılında da Citibank
borcu bitirilmiştir. Hukuken borç bitmesine rağmen dosyalar kapatılmayarak Faiz
alacakları olduğu iddiasıyla hukuksuz olarak para talep edilmektedir. Konu Mahkemeye taşınınca 11 icra hukuk mahkemesi
icranın işlem yapmadığına karar vererek bana da Avukatlık ücreti yülemiştir. Bu
konu Anayasa Mahkemesine taşınınca da Anayasa Mahkemesi 2014/7218 sayılı
kararında Banka Avukatını kurtarmak için hukuksuz olarak İdari Red Kararı
verdi.
Aynı şekilde Citibank İcra dosyasıda
ödendiği halde o kamu bankası avukatı gibi ahlaksızca korunamayacağı bildiği
için Varlık şirketine satılmıştır. Benim Citibank dosyam bu defa da TÜRKASSET
adlı bir varlık şirketine satılmıştır. İcra ile tehdit ediliyorum. İcraya verin
diyorum, veremiyorlar. Benim icra emri itirazıma Avukatın ödeme muhtarısa
itaraz etti ve icrada herhangi bir işlem yapılmadı kararı açıkça hukuk
yetkisinin kötüye kullanılmasıdır. Bu 2802 sayılı Hakim ve Savcılar Kanunun
68/c ve 68/e maddelerinin açıkça ihlalidir.Buna sahip çıkan bakanlık
yetkilileri de görev ye vetkilerini açıkça kötüye kullanmaktadır. Anayasa
Mahkemesi de kararında Kamu bankası Avukatının talimatıyla karar vermiş ve aynı
suçu işlemiştir. Ankara 11 İdare Mahkemesi de Aynı şekilde karar vermiştir.
Hakim ve Savcılar Yüksek Kuruluna müracaatta bulunulmasına rağmen hiçbir işlem
yapılmayarak dilekçem Kamu Bankası Avukatının talimatıyla Sümenaltı edilmiştir.
Bu hukusuzlukları Başbakanlık
Makamına bildirmeme rağmen Başbakanlık Bimer aracığıyla benim Şikayetimi Adalet
Bakanlığına iletmiştir. Adalet Bakanlığı'da görevini yapması gerekirken Hiçkimsenin yargı yetkisini kulallananlara
emir ve talimat vermeyeceğini ileri sürmekte ve bu hukuksuz kararları hakimin
yargı yetkisini kullanması olarak görmektedir. Bu hukuksuz kararlarda bizim
mağduriyetimiizi gidermediği gibi daha da mağdur olmamıza neden olmaktadır.Bu
nedenledir ki Adalete olan güven yitirilmiştir. Saygı da kalmamıştır.
HUKUKİ
SEBEPLER : İdari Yargılama Usulü Kanunu, vs.
DEDİLLER : 2802
sayılı kanunun 68. ve 69. maddeleri.
NETİCE VE TALEP : Bizim mağduriyetimize neden
olan Kamu bankasının ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Başbakanlığa bağlı
olması, Adalet Bakanlığı'nında bu hukuksuzluğa sahip çıkması nedeniyle
mağduriyetimizin giderilmesi için Başbakanlık Makamına Dava açılmasına karar
verilmiştir. Hiçkimse beni icrada işlem yapılmadı, yada avukatın yazısına
itiraz etti yalanlarıyla mağdur edemez. Beni hukuksuz icra ve hukuksuz telefon
ve icra tehdidiyle rahatsız edemez. Bu nedenle; Başbakanlık'a açtığım bu tam
yargı davasında hukuksuz karar veren hakimlerin kararıyla oluşan mağduriyetimin
giderilmesini, İcra dosyalarımın kapatılasının sağlanmasını,
Haksız
İcra ve ödeme talebinde bulunan Vakıfbank ve Türkasset Avukatları hakkında
Avukatlık Kanunu gereğince suç duyurusunda bulunulmasını,
Bu bir Tam Yargı davası olduğundan
ve Diyanet ve Bankalarca mağduriyetimizin bedeli olarak İki (2) Lira Maddi, Bir
(1) Lira Manevi olmak üzere toplam Üç (3) lira Tazmimat ödenmesine karar
verilmesini, Tazminatın bu şekilde istenmesinin nedeni; her ne kadar yasada
istenilecek tazminat miktarı belirtilmemişse de haksızlığa ve hukuksuzluğa
dikkat çekmek, bu devletin en üst makamında bulunan yetkililere oğlum adına
kurulan sivil toplum kuruluşu aracılığıyla şikayetimizi iletmek amacıyladır.
Bir kaza davasının 12 yıldır bitirilmediği gibi uzun ve pahalı bir tedaviden
sonra bankalarca da hukuksuz şekilde mağduriyetimizin iletilmesi içindir. Böyle
bir adalet anlayışı olamayacağı, mağdurun haklarının korunması gerektiği,
geciken adaletin adalet olamayacağı iletilecektir. Bizim yaşadığımız
sıkıntıları başkalarının yaşamaması talep edilecektir.
Alınacak
tazminatların maddi olanların 1 Lirasını oğlumun Onur Belgesi birlikte Sayın
Cumhurbaşkanımıza, 1 Lirasını da oğlumun Takdir belgesiyle Sayın Başbakanımıza,
1 Lira manevi tazminatını da oğlumun Teşekkür Belgesiyle Diyanet İşleri
Başkanına, (Diyanet ve Diyanet Vakfı yetkilileri verdikleri sözlerini tutmuş
olsalardı böyle bir sıkıntı asla yaşanmayacaktı)oğlum adına kurulan HALDEM
Derneği (Bahçeli Halil Demir Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) aracılığıyla
sunulacağım, tazminata hükmedilmemesi halinde de kararınızla birlikte bu
miktarlar tarafımdan ödenecek ve belgeleri sunulacaktır. Zira oğlum Halil
kazadan önce okul birincisi ve Bilgisayar Mühendisi adayıydı. Şimdi ise
maddiyatı tanımıyor. Ayağa kalkamıyor ve yürüyemiyor. Akli dengesi de
bulunmuyor.
Daha önce açtığım davalar hukuksuz
gerekçelerle reddedilerek mahkeme masrafının üzerime yüklenmesi, Diyanetin
ahlaksız bir şekilde bana yardım yerine İcraya vermesi nedeniyle bu mahkeme
masraflarının doğrudan üzerime yüklenmesini,
Arz ve talep ederim. 18.03.2016
Mustafa DEMİR
Davacı
E K L E R :
Ekler12.02.2016 tarihli
dilekçe ile gönderildiğinden
bu dilekçeye yeniden
eklenmemiştir.