AK PARTİ GENEL
BAŞKANINA
(T.C. BAŞBAKANINA)
Ak
Parti Genel Merkezine vermiş olduğum15.09.2015 tarihli dilekçe üzerine Diyanet
İşleri Başkanlığı herşeyi inkar eden 28.01.2016 tarih ve E.5383 sayılı cevabı
ve bizim verdiğimiz 16.02.2016 tarihli cevabımız, inkar edilen Şube yazısı,
Şube teminat yazısı, Bala Müftülüğü'nün herşeyi inkar yazısı ve Kadirli
Şubesinin icra yazısı ile birlikte ilişiktedir:
Yine
15.09.2015 tarihli dilekçemiz üzerine, dilekçemizi gönderdiğiniz Adalet
Bakanlığı'nın 23.02.2016 tarih ve E.1831/13880 sayılı cevabı ilişiktedir.
Adalet Bakanlığı Anayasa'nın 138. maddesini gerekçe göstererek "Hiçbir
organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve
hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde
bulunamaz" cevabını vermiştir.
Oysa
bizim mahkememiz rüşvetle reddedilince
Diyanet sözlerini tutmadığı için ve kardeşlerimle anlaşmazlığa düştüğümden
kredilerim ve kredi kartlarım icralık olmuş, Diyanet'te ahlaksız bir şekilde
yardım senetlerimi borç haline getirerek beni icraya vermiş, çareyi bir an önce
emekli olmakta bulmuş ve emekli ikramiyemle biraz olsun borçlarımı kapatmıştım.
Fakat Başbakanlığınıza bağlı Vakıfbank avutakı İshak Özbey, icrası ödendikten 6
yıl sonra Faiz alacağı olduğunu öne sürerek İcra Emri göndermiş, icra emrini
mahkemeye taşıyınca Anayasa'nızın 138. maddesinde "Kimse Rüşvet
veremez" denmediği için Rüşvetle suçlu olduğumuz Ankara 11.İcra Hukuk
Mahkemesinin kararı ilişiktir. Bizim en aptal ve geri zekalı hukukçular bile bu
karara inanmaz dememize rağmen ilişikte sunulduğu gibi Anayasa Mahkemesi
2014/7218 nolu kararıyla buna doğru demiştir.
Bu
kararı da Ankara 11. İdare Mahkemesine ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna
taşıyınca biz emir ve talimatın ne olduğunu ve Anayasa'nın nasıl çiğnendiğini
bizzat yaşayarak öğrendik ve bu belgeleri size de sunuyoruz.
Anayasa
Mahkemesine açmış olduğumuz 2014/3684 sayılı rüşvet ve makul süre başvurumuz,
makul süre ve delillerimiz görmezlikten gelinerek reddedilince,
Başbakanlığınıza gönderdiğimiz 15.01.2016 tarihli dilekçemizle Anayasa
mağduriyetlerimizin belitilmesini isteyince Adalet Bakanlığı vermiş olduğu
29.01.2016 tarih ve E.250/1497 sayılı cevabında yine Anayasanın 138. maddesi ve
yargılama yetkisi gerekçe gösterilerek Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna
müracaat etmemiz istenmiştir. Bizim HSYK'ya yaptığımız müracattın sümenaltı
edildiği şikayetimizin HSYK'ya yönlendirilmesi adaletin çivisinin çıktığının
delilidir. Bizde yine Başbakanlık makamına 14.02.2016 tarihli dilekçe ile
mağduriyetimizin giderilmesini istedik. Bununlada yetinmeyerek masrafları
tarafımızdan karşılanmak üzere Bakanlığınıza bu keyfiliğine son verilmesini
için 3 liralık İdari Dava açtık. Mahkeme karar versin veya vermesin 1 lirayı da
bizzat size göndereceğiz.
Mağduriyetimiz
12 yıldır giderilmediği gibi bizzat size bağlı Kamu Bankası ve Diyanet İşleri
Başkanlığınca mağdur edilmemizin Anayasa'nın hangi maddesinde olduğunun
tarafımıza bildirilmesi, bu uygulanmayan Anayasa'nın bir an önce değiştirilmesi
ve bir an önce "Mağdur Hakları Kanunu"nun çıkartılması, bizim
yaşadığımız sıkıntıları başkalarınında yaşamaması dileğiyle,
Saygı
ve selamlarımla. 03.03.2016
EKİ: 18 Adet 23 sayfa evrak.
Mustafa
DEMİR
Emekli
-Mağdur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder