9 Mayıs 2016 Pazartesi

DİYANET 15. İDARE TEMYİZ


NÖBETÇİ DANIŞTAY İLGİLİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA
SUNULMAK ÜZERE
NÖBETÇİ OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
                                                                             Dosya No: 2016/1089 Esas, 2016/1227 Karar
 TEMYİZ EDEN DAVACI    :   Mustafa DEMİR,
DAVALI                                 :    Başbakanlık- Diyanet İşleri Başkanlığı 
KARAR VEREN MAHKEME:   ANKARA 15. İDARE MAHKEMESİ
DAVA DOSYA NO               :   2016/1089 Esas, 2016/1227 Karar
KARAR  TARİ                   :   01.04.2016
TEBLİĞ TARİHİ                   :    27.04.2016
KONU                                    :   Gerekçeli Temyiz.
AÇIKLAMA                         :    Diyanet İşleri Başkanlığı’na karşı Ankara 15. İdare Mahkemesinde açılan İdari Dava üç defa dilekçe yenilendikten sonra “yenilenen dava dilekçesinde tekraren idari dava türleri arasında olmayan taleplerde bulunulduğu, talep edilen maddi tazminatın hangi kalemlerden oluştuğunun açıkça ortaya konulamadığı, böylelikle aynı yanlışlığın tekrar edildiği görüldüğünden açılan davanın reddine” Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.            Dava dilekçesinde de açıkça anlatıldığı gibi 1991 yılında İslahiye Müftülük Memuru iken Müftü ile yaşanan “yalan söylüyorsun” tartışmasından sonra ahlaksız bir şekilde kasada duran ve personele ödenmediği için diğer memura teslim edilen maaşlar Müftünün diğer memurla ahlaksız ve Allahsız ilişkisi nedeniyle benim zimmetime geçirdiğime dair hakkımda Allahsız bir iftira ile işlem başlatılmış, Müftünün Allahsızca yalanlarına inanan Ağabeyim kasada bulunan parayı müftü ve memura ödemiş, karşılığında mallarıma el koymuştu. Benim konuyu Mahkemeye taşıma isteğim Kaymakamın makamında kovduğu ağabeyimle tehdidi, babamın ve kaymakamın isteği ile soruşturmaya dahil edilmemişti. Fakat kaymakamlık ile yapılan anlaşmaya uymayan Diyanet’in müfteri Müftüleri Allahsızca iftiralarda bulunmuş ve bu iftiralar sicilime işlenmiş, belgeleri de Mahkemenize sunulmuştu.
Oğlumun kazası nedeniyle Diyanetle olan yine ahlaksız bir icra dosyasının mahkemeye taşınması nedeniyle bu dosyalar önüme konulmak istanmişti. Yasal olarak bu evraklar alınarak Diyanet İşleri Başkanına sunulmuşsa da bir cevap alınamaıştı. AİHM’in bir emsal kararı nedeniyle Mahkemelerde bana iftira atanların cezalandırılması için dava açılmışsa da Savcılıklar AİHM kararını görmezden gelerek bu iftiracıların ve onları koruyan kamu görevlilerinin yargılanmasına müsaade etmemişti. Anayasa Mahkemesine taşınınca, Anayasa Mahkemesi kişilerin cezalandırılmasını talep ettiğimi öne sürerek Adli Mahkemelerde ceza davası açılması gerekiği nedeniyle  Tazminat talebimi “Red” etmişti. Daha önce Konu Savcılıklara ve akabinde Ağır Ceza Mahkemelerine taşındığından hukuk mahkemelinde açılacak davalara daha önce olduğu gibi yargılama izni kamu yetkilisinin iznine tabi olduğunda ve Kamu yetkilileri bu izni asla vermediğinde bahisle bu kişilerin kurumunca cezalandırılması için İdare Davası açıldı. Üç defa dilekçe yenilendikten sonra İdari yargılama “davanın reddine” karar verdiğinden bu Gerekçeli Temyiz’in yapılması gerekmiştir.
Dava dilekçemde de açıkça belirttiğim gibi eski İslahiye Müftüsü Ali Yazıcı, Fethullah Gülen cemaatinden olan ve bu cemmat adına “İslahiye Özel Ökkeşe Öğrenci Yurdu”nu açan kişidir. Kini ve garezi nedeniyle benim yurt görevlisine olan borcumu ağabeyim aracılığıyla bilgim dışında zorla tahsil edip bu kişinin parayı tekrar bana getirmesiyle Ağabeyime söylediği ve bilgim dışında aldığı paralardan haberim olmuştur. Benim temsilciliğini yaptığım yine aynı cemmate ait “Türdav Vakfı Temsilciği” görevimden ayrılmamı sağlamakla kalmamış ahlaksızca ve Allahsızca da teminat senedimi icraya verdirmiştir. Tutanakta da açıkça görüleceği gibi cemmatsiz bir köyde görevli gözüken İmam Ahmet Adıgüzel belirtilen Cemaat Yurdununun yöneticisidir. Devamlı Yurrta kalmasına rağmen müftü Ali Yazıcı sayesinde  köy imamı kadrosunda maaş almaktadır. O bile bu ahaksızlığı hazmedemeyip Ali Yazıcı’nın zorla tahsil ettiği bir yıl süreyle aldığım borç parayı tekrar bana getirmiştir. Ali Yazıcı daha sonra görev yaptığı yerlerde bu cemaate yakın olmuş ve hep maddi destek sağlamıştır. Bu açıkça bilinmesine rağmen bu güne kadar halen korunmaktadır. Diyanet bana atılan iftiraları görmezlikte gelmekte, bu kişileri açıkça korumakta açılan soruşturma ve davalar hukuksuz gerekçelerle reddedilmektedir.
Ben, İslahiye’deki iftiradan sonra evraklarını mahkemenize sunduğum gibi Nörojonik Mesane ve Diyabetes insibetus hastalığı nedeniyle böbreğimi kaybettim. Ağabeyim Müftüye ödediği ilişikte bir sureti sunulan paralar (Ek:1)karşılığı olarak başta iki adet motorsikletim olmak üzere tüm elektrikli eşyalarıma el koymuş beni mağdur etmişti. Halbuki ödediği para sadece 350 CC Motorsikletimin o zamanın parasıyla 12.000 (Onikinin) lira olduğu düşünülecek olursa binlerce lira zarar ettiğim açıktır. Oğlumun kazası nedeniyle kredi ve kredi kartlarım icralık olduğundan Vakıfbank Kredi kartımın icrası 2007 yılında ödenmesine (Ek:2) rağmen 2013 yılında tekrar borç kadar faizin faizi talebinde bulunulmuş (Ek:3) ve Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi bu İcrayı onaylamakla kalmmamış birde bana Avukatlık ücreti yüklemiştir(Ek.4) Tüm bu evraklara bakıldığında vakıfbank icrası gibi hesap yapılacak olursa Mahkemenin maddi tazminatın hangi kalemlerden oluştuğunun açıkçaya ortaya konulamadığı iddiasının dayanağı yoktur. Ödediğim onca paranın Vakıfbank icrasına olduğu gibi bu güne göre aynı şekilde hesabı yapılacak olursa istediğim maddi tazminatın az olduğu görülecektir. Diğer iddialarıma gerek bile yoktur. Bu nedenle bu kararın bozulması ve benim mağduriyetimin giderilmesi, dosyamdaki iftiraların temizlenmesi, bana iftira atan PYD/FETO üyesi kişilerin cezalandırılması ve yargılanması gerekmektedir.
Babamın isteğiyle ağabeyimle sürtüşmeye girmeden ve yediğim iddia edilen para kasada olduğundan görevime iade edildim. Yanında tartışılan Nurdağı Müftüsünün yalan ve iftiraları ile Nurdağı tayinim durduruldu. Hatay Müftülüğü daha önce Hatay Müftü yardımcısı olan Ali Yazıcı soruşturmasını kapatmak için elinden ne gerekiyorsa yaptı. Hatay Valiliği de kendisinin yargılanmasına izin vermediği için soruşturmadan hiçbir netice alınamadı. Tüm bunlar hukuk mahkemelinde açılacak olan davalardanda hiçbir sonuç alınamayacağının deli olduğundan İdari dava açılmış olmasına rağmen, o da ülkemizdeki hukusuzluk nedeniyle sonuçsuz kalmıştır.
NETİCE VE TALEP  : Yukarıda açıklanan nedenler ve Re’sen Mahkemenizce tespit edilecek sair nedenlerle; HUKUKA, HAKKANİYETE VE VİCDANA aykırı olan Ankara 15. İdare  Mahkemesinin bu kararının BOZULMASINA KARAR VERİLMESİNİ  ve mahkeme masrafının önceki Dava masrafları ile birlikte  davalı idareye yüklenmesini arz ve talep ederim.  09.05.2016   

Mustafa DEMİR
                                                                                                                                  Davacı

EK: 4 Adet Evrak

           

                       

2 yorum:

  1. Bu, böbrek satmak isteyen herkese açık bir ilan, böbrek nakli ihtiyacı olan hastalarımız var, bu nedenle böbrek satmakla ilgileniyorsanız, lütfen iowalutheranhospital@gmail.com adresindeki e-posta adresimizden bizimle iletişime geçin.
    Ayrıca +1 515 882 1607 numaralı telefondan whatsapp'ı arayabilir veya bize yazabilirsiniz.

    NOT: Güvenliğiniz garanti altındadır ve hastamız, onları kurtarmak için böbrek bağışında bulunmayı kabul eden herkese büyük miktarda para ödemeyi kabul etmiştir. Sizden haber almayı umuyoruz, böylece bir hayat kurtarabilirsiniz.

    YanıtlaSil
  2. Bu genel halk için bir duyuru, ilgileniyoruz
    Böbrek satın almak ve böbrek satmakla ilgileniyorsanız, hastalarımızı kurtarabilmek için farklı böbrek bağışçıları ile çalışmak, lütfen bizimle iletişime geçin, böylelikle hastamıza böbrek bağışı için bir eş olup olmadığınızı onaylayabiliriz. verici.
    E-postamızda bize ulaşın: jupitermedicalcentreinc@gmail.com veya whatsapp adresinden bize ulaşın: +1(515)293-5520

    YanıtlaSil