BALA KAYMAKAMLIĞINA
BALA / ANKARA
Bala
İlçe Müftülük Memuru iken Bala Lisesinde okuyan oğlum Halil Demir 06.08.2004
tarihinde Bala Lisesi önünde talihsiz bir kaza geçirmiş ve bu gün itibariyle
%98 Beyin özürlü ve felçli kalmıştır. Bakıma muhtaç olduğundan bakımı
tarafımızca yapılmaktadır.
Kaza
kaldırımda meydana gelmesine, kazayı 15 yaşında bir gözü kör bir gözüde renk
körü çocuk yapmasına, kazayı ilk anda babanın üstlenmesine ve kaldırımda
olduğunu beyan etmesine, hakkında evrak hazırlanıp rapor tutulmasına rağmen RÜŞVETLE
gerçek evraklar ve rapor yok edilerek yapılan adi bir keşifle ve
görevlendirilen adi bir Bilirkişi ve adi bir Yalancı tanıkla bizi onüç yıl oyalamışlar
ve Mahkememizin neticelenmemesi için ne gerekiyorsa yapılmışlardır. Aşağılık
bir şekilde bu rapor ve evraklarını Adli Tıp Kurumu’na da onaylatmışlar ve her
türlü aşağılık muamele ile davalarımızı sonuçsuz bırakmışlardır.
Rüşvet
söylentisi Bala’da ayyuka çıkarken Rüşvet alan Bala Karakolu, Emniyet Amirliği,
Savcılığı ve Hakimleri bu gerçeğe kulak tıkamışlar ve bizi mağdur etmek için
her türlü ahlaksızlığı denemekten geri durmamışlardır. Davacı edemedikleri
halde Bilirkişiye hakaret ettiğime dair bana dava açmaları da dahildir. Fakat
biz de köklü ve güçlü bir aileden geldiğimiz için onların bu ahlaksızlığına
boyun eğmedik, haklı olmamıza rağmen güç ve kaba kuvvete başvurmadan
hukuken ne gerekiyorsa yapmakta tereddüt etmedik ve etmiyoruz.
Fakat ülkemiz
genelinde meydana gelen 15 Temmuz 2016 Darbe kalkışmasında bu kişilerin
devletin değil Feto'nun memurları olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi
görevlendirerek yalancı tanıklarla sahte evrak hazırlatıp, hazırladığı bu
evrakları bizi mahkeme önünde polis zoruyla uzaklaştırarak Adli Tıp Kurumu’na
onaylatan Savcı İrfan Saz görevinden atılmış, aynı şekilde görev verdiği
Bilirkişi’de görevden atılarak bana davacı olması için zorla dahi mahkemeye
getirtilememiştir. Bana açmış oldukları
hakaret davası sonuçsuz kaldığı gibi daha önce oğlumu suçlu buldukları Ceza
dosyasını da tekrar incelemeye almak zorunda kalmışlardır.
Davamızın
hukuki işlemleri devam etmektedir. 15 temmuz 2016 sonrası yayınlanan kanun
hükmünde kararname ile Jandarma Komutanlığı Askeriyede alınarak İçişleri
Bakanlığına devredilmiştir. Dolayısıyla daha önce Askeriye bağlı olan İlçe
Jandarma Komutanlığı Kaymakamlığınıza bağlanmıştır. Oğlum hakkında rüşvetle
rapor hazırlayan Jandarma Uzman Çavuş Abdullatif Öztürk’te Kaymakamlığınıza bağlı
bir görevli haline gelmiştir. Dolayısıyla her ne kadar görevden atılmış ve
mahkemeye dahi getirtilememiş olsa dahi hakkında yapılacak olan İdari
İşlemin Kaymakamlığınızca yapılması gerekmekte olduğundan hakkında gerekli
yasal İdari işlem yapılmak üzere bu müracaat yapılmasında yarar görülmektedir.
Tekrar göreve dönebilirse en azından bilirkişi olarak bir daha görev alamasın
ve benim gibi bir başkasının da canını yakmasın.
İlişikte
sunulduğu gibi Rüşvet alan polislerle ilgili davamız Ankara 12. İdare
mahkemesinde 10 yıldır devam etmektedir. Bilirkişiye de Adalet Bakanlığı nezdinde
dava açılacak olup hakaret davasının sonucu beklenmektedir.
Bu nedenle;
kanun hükmünde kararname ile Kaymakamlığınıza bağlanan Bilirkişi
J.Uzm.Abdullatif Öztürk hakkında yasal İdari İşlem yapılması hususunda gereğini
arz ederim.
Eki: 5 Adet,11
Sayfa evrak.
03.02.2017
Mustafa DEMİR
Şikayetçi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder