9 Ekim 2022 Pazar

YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ CEVAP YAZISI

                                           YARGITAY 12. DAİRESİ  BAŞKANLIĞI’NA

                                                                                                    Dosya No: 2022/2                                                 

DAVACI                                :  Mustafa DEMİR 

DAVALI                                :  Maliye Hazinesi  ANKARA

VEKİLİ                                  : Av.Elif ŞAHİN

          

DAVANIN KONUSU          :  Yargıtay 12. Dairenizin 27.09.2022 gün ve 2022/2 

                                                  Sayılı yazınıza cevabımızdan ibarettir


TEBLİĞ TARİHİ                 :  03.10.2022


DAVA DOSYA NO             :  2022/2 E.

 

CEVABIMIZ                        :   Yargıtay 12. Hukuk Dairenizin 27.09.2022 gün ve 2022/2 sayılı yazımızla 07.01.2022 tarihli dilekçemiz üzerine 2022/2 dosya numarası ile Dairenizde açılan dava dosyasında ihbar olunan hakim ve kararı hakkında net bir bilgiye ulaşamadığınız gerekçesiyle dava dilekçemizin  detaylı olarak açıklanması istenmektedir.

Dava dilekçemizde açıkladığımız gibi oğlumuzun kazası sonrası yaşanan hukuksuzluklar nedeniyle 18 yıldır halen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde ve Bala Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden kaza tazminat davalarımız nedeniyle mağdur olduğumuzu, aldığımız kredi ve kredi kartlarımızın icralık olduğunu ve bu icraları maaşımda yasal şekilde kesilerek ödendiğini belirtmiştik. Fakat Kanunda da açıkça yazıldığı gibi “temerrüt faizine faiz işletilemeyeceği” ve “ana parası ödenen borcun faizininde ödenmiş sayılacağı” açık hükümlerine rağmen Vakıfbank’in Ankara Şubesine ait kapanmış bir dosyasına aynı bankanın Manisa ili Yunusemre İlçesi Sanayi Şubesini temsilen bir avukatın “faiz alacağı”  olduğuna dair bizi tekrar icraya vermesi üzerine Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi 6100 sayılı kanunun 46. maddesine açıkça aykırı olan bu faiz alacağının ödenmesine hükmetmiştir. Bu karara karşı yapılan itiraz da Yargıtay 12. Hukuk Dairenizce onanmıştır. Bunun kararın ve onamanın 6100 sayılı kanunun “c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması” maddesine açıkça aykırı ve hukuksuzdur. Ayrıca dava açan avukat ve karar veren Hakim açıkça korunduğundan ve hakkın teslim edilmesine aykırı olduğundan aynı  46. maddenin (a) ve(e) maddelerine de aykırıdır.

Bu hukuksuz kararla 1990 yılından beri mevcut olmayayn Mobiliyetime haciz konması ve oğlumun kaza geçirdiğinin yalan kabul edilmesi ve icra da bir milyarın üzerinde alacağım olmasına rağmen kanundaki çarpıklık nedeniyle alacağın kabul edilmeyip bu cüzi borçla bankalarda mağdur olmam üzerine açılan idari davalar bu hukuksuz icrayı durdurarak cebren icrayı önlemeden öteye gitmemiştir.Yargıtay da hukuksuz kararın onanmasından sonra açılan tüm davalar kararın kesinleştiği gerekçesiyle kabul edilmemiş, red le sonuçlanmıştır. 

Bu avukatın yaptının hukuk çevrelerinde “Hakim ayarlamak” olarak değerlendirilmektedir. Bir hakimin verdiği kararı hiçbir hakim bozmaya yanaşmadığından hukuksuzluk böyle sürüp gitmekte, dava da sürencemede kalarak sonuçlanmamaktadır. Avukat hakkında yapılan şikayetinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılınca hukuksuzluğun bilinmesine rağmen “Delil bulunamadığı” gerekçesiyle reddedilmesi üzerine Ankara 6. İdare Mahkemesinde açılan İdari dava da  22.10.2019 ve 2019/371 E,2019/2127 K. Sayılı kararı vermiş Bu kararın temyizi de Ankara 3. İdari dava dairesince 2020/1391 Esas , 2021/1261 karar numarasıyla reddedilmiştir ve  bu kararın bana 13.12.2021 tarihinde tebliğ edilmesiyle bu dava oluşmuştur.

Bu dava devam  ederken kardeşlerimle mirasla 1/8 oranında hak sahibi olmam ve devam eden davalarım nedeniyle hakkımı alarak ayrıldığım ortak mallara icra konması üzerine  Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesine dava açarak bu haksız icranın iptaline ve haciz konan mallarımda haczin kaldırılmasına, 1990 yılında beri kullanımda olmayan 27SA215 plakalı mobilyetimin devrinin üzerimden düşülmesine karar verilmesini talep ettim Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesince Tüketici Mahkemesi sıfatıyla 2021/15 Esas numarasıyla dava açarak yasa gereği arabulucuya başvurmadığımı gerekçe göstererek usulden ret etti. Benim 27 SA 215 plakalı mobilyetimin tescilinin üzerimde düşürülmesi konusunda hiçbir karar almadı. 

Bu karar yüzüme karşı okunması nedeniyle yasal süresinde kararın Adana Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için Mahkemesine 22.02.2021 tarihinde bir dilekçe verdimse de  mahkeme bu dilekçemi talep evrakı olarak almasına rağmen gerekçeli kararın bu dilekçe alındıktan sonra yazıldı.  Mobilyetimin tescilinin üzerimde düşürülmesine dair tüm hukuki şartlar oluşmasına rağmen mahkemenin bunu dikkate almadığı ve hiçbir karar vermediği gibi temyizi için gerekçeli kararın yayınlanması sonrası  talebimi Adana Bölge Adliye  Mahkemesine göndermedi. Halbuki dava dilekçemi tüketici Mahkemesi sıfatıyla değil Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görerek hem haksız icra hakkında hemde olmayan mobilyetimin tescilinin üzerimde düşürülmesine karar verilmesi gerekirken usulsüz ve hukuksuz karar vererek ve talep evrakımı almasına rağmen dosyayı ilgili mahkemesine göndermeyerek açıkça hukuksuz karar vermiştir. Bu kararda 6100 sayılı kanunun 46. Maddesinin (a), (c) ve (e) maddelerine açıkça aykırıdır.

Yukarada açıkça izah izah edildiği gibi bu Davanın; açıkça hukuksuz karar veren  Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi Hakimine ve bu kararı onaylayan Yargıtay 12. Mahkemesi Haimlerine, Savcılığın kararını kaldırmayan Ankara 6. İdare Mahkemesi Hakimlerine ve onların vermiş olduğu kararı omaylayan Ankara 3. İdari Dava Daireli hakimlerine ve hukuksuzca yanlış ve taraflı hüküm kurarak ve kurduğu yanlı hükmü Bölge İdare mahkemesine göndermeyerek ve olmayan mobilyetimle ilgili hiçbir karar vermeyerek görevini kötüye kullanan Osmaniye 2. Asliye Hukuk mahkemesi hakimine ihbar edilmesi kanaatindeyim. Takdir Mahkemenindir. .


NETİCE VE TALEP     : 1- Yukarıda açıkça izah edildiği gibi davamızın kabülünü, Haksız icranın kaldırılmasını, Maliye Hazinesinin tazminata mahkum edilmesini, hakkımızın korunarak bu icra talebi nedeniyle bankalarda yaşadığımız mağduriyetimizin giderilmesini, hakkımız olan tazminatın ödenmesine karar verilmesini, 

2- Mevcut olmayan mobiliyetimin tescilinin trafikçe üzerimden düşürülmesine karar verilmesini,

                    3-Mahkeme masraflarının davalı İdareye yükletilmesini arz ve talep ederim.  05.10.2022       


                                                                                                                       Mustafa DEMİR

                                              Davacı 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder