Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesine Başvuru Dilekçesi
Voir Note explicative See
Explanatory Note
Açıklayıcı Not'a bakiniz (TUR)
COUR EUROPÉENNE
DES DROITS DE L?HOMME
EUROPEAN COURT
OF HUMAN RIGHTS
AVRUPA İNSAN
HAKLARI MAHKEMESİ
&Conseil de
l?Europe
Council of
Europe
Avrupa Konseyi
Strasbourg,
France
REQUÊTE
APPLICATION
BAŞVURU
Présentée en
application de l?article 34 de la Convention européenne des Droits de l?Homme,
ainsi que des articles 45 et 47 du Règlement de la Cour
Under Article 34
of the European Convention on Human Rights and Rules 45 and 47 of the Rules of
Court
Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi'nin 34. ve Mahkeme İç Tüzüğü'nün 45 ve 47. maddeleri
uyarınca sunulmuştur.
IMPORTANT: La
présente requête est un document juridique et peut affecter vos droits et
obligations.
This application
is a formal legal document and may affect your rights and obligations.
Bu başvuru
hukuki bir belgedir ve hak ve yükümlülüklerinizi etkileyebilir.
I - LES PARTIES
THE PARTIES
TARAFLAR
A. LE
REQUÉRANT/LA REQUERANTE
THE APPLICANT
BAŞVURUCU
(Renseignements à fournir concernant le requérant/la requérante et
son/sa représentant(e) éventuel(le))
(Fill in the following details of the applicant and the
representative, if any)
(Başvurucu ve varsa temsilcisi hakkında verilmesi gereken
bilgiler)
1. Nom de famille
2. Prénom (s)
Surname First name (s)
Soyadı Adı DEMİR MUSTAFA
Sexe: masculin/féminin
Sex: male/female
Cinsiyeti : MALE
3. Nationalité
Nationality
Milliyeti TÜRKİYE CUMHURİYETİ
4.Profession
Occupation
5. Date et lieu de naissance
Date and place of birth
Doğum tarihi ve yeri
6. Domicile
Permanent address
İkametgahı
7. Tel.
No: +
8. Adresse actuelle (si différente de 6.)
Present address (if different from 6.)
Şu anki adresi (6'da belirtilen ikametgâhından farklı ise)
9. Nom et prénom du/de la représentant(e)* ? ? ? ? ? ? ? ? ?
Name of representative*
Temsilcinin adı*-
10. Profession du/de la représentant(e) ? ? ? ? ?? ? ?
Occupation of representative
Temsilcinin mesleği-
11. Adresse du/de la représentant(e) ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?
Address of representative
Temsilcinin adresi-
12.
Tel. No: - Fax No: -
B. LA HAUTE PARTIE CONTRACTANTE
THE HIGH CONTRACTING PARTY
YÜKSEK SÖZLEŞMECİ TARAF
13. (Indiquer ci-après le nom de l?Etat/des Etats contre
le(s)quel(s) la requête est dirigée)
(Fill in the name of the State(s) against which the application is
directed)
(Aşağıda başvurunun hangi devlet aleyhine yöneltildiğini
belirtiniz)
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ
__________
* Si le/la requérant(e) est représenté(e), joindre une procuration
signée par le/la requérant(e) en faveur du/de la représentant(e).
A form of authority signed by the applicant should be submitted if
a representative is appointed.
Eğer başvurucu temsil ediliyorsa, temsilciyi vekil atayan ve
başvurucunun imzasını taşıyan bir Yetki Belgesi ekleyiniz.-
II - EXPOSÉ DES FAITS
STATEMENT OF THE FACTS
OLAYLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre II de la note explicative)
(See Part II of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un II. Bölümüne bakınız)
14.1-Oğlum Halil
Demir 2004 yılında ağır bir Trafik Kazası geçirmiştir. Devlet Hastanelerinde
Yoğun Bakım Ünitesinde yer olmadığından ve Koopere kurulamadığından tedavisi
%50’si tarafımca ödenmek suretiyle Özel hastanelerde 2 yıl süreyle tedavi
ettirilmiş ve yüklü bir para harcanmıştır. Kaza yapan taraf biz hastamızla
ilgilenirken Savcı ve polislere rüşvet vererek mahkeme evraklarının değişmesini
sağlamışlar ve kusurlu olan çocuklarını kusursuz hale getirmeyi başarmışlardır.
Bununla ilgili davalarımız Türk Mahkemelerinde devam etmektedir.
14.2-Tedavi
masraflarıma yardım etmesi için Diyanet İşleri Başkanlığına ve Türkiye Diyanet
Vakfına başvurulmuş ve en son 12.07.2005 tarihli yazıyla yardım talebinde
bulunulmuştur. Söz verilmesine rağmen bu sözler tutulmamıştır. Bu nedenle
babamdan 30.09.2005 tarihinde ev alınarak satılmışsa da Bankalardan aldığım
kredilerin ve kredi kartlarının icralık olunmasına engel olunamamıştır. Diyanet
İşleri Başkanına 21.06.2006 tarihinde bir mektup yazılmışsa da hiçbir cevap
alınamamıştır. Diyanet Vakfının resmi yazısıyla muhasibi olduğum Şubesinde
küçük bir miktar yardım alınmış ve bu alınan yardımında mahkeme bitiminde
ödeneceği sözü verilmiştir.
14.3-Ben
Ankara-Bala’daki görevimden ayrılırken bana mahkeme bitimi ödenecek yardım
seneti imzalatılmıştır. Mahkememizde rüşvetle reddedilince ödeme
durdurulmuştur. Yargıtay bu red kararını bozmuş, mahkeme yeniden başlamış ve
halen devam etmektedir. O zamanki yürürlükteki yasa gereği yardım karşılıksız
olduğundan imzaladığım senet icraya verilemiyor ve senetten cayma hakkım
bulunuyordu. Mahkemede sonuçlanmak yerine rüşvetle rededilince bende ödemeyi
durdurdum ve verdiğim söz gereği geri kalan ödemeyi mahkeme bitimine erteledim.
14.4-Ben
ayrıldıktan sonra yardımın resmi yazısı ve dosyası Diyanet İşleri Başkanlığınca
benim teslim ettiğim memurdan alınarak hakkımda borç aldığım ve ödemediğimden
dolayı Prof.Dr.Mehmet Görmez (Şu anki Diyanet İşleri Başkanı) imzalı soruşturma
açılmış,21.12.2008 tarihli savunmam dikkate bile alınmadan ve borcumu
ödemediğimden bana 29.01.2009 tarihli yazı ile Kınama cezası verilmiştir.
Bizzat Diyanet İşleri Başkanlığının talimatıyla 22.10.2009 tarih ve 302 sayılı
Türkiye Diyanet Vakfı Hukuk Müşavirliği tarafından resmi bir yazı ile Borcumu
ödemediğimden icraya verilmem istenmiştir. Yazının icraya verildiğim yer olan
Osmaniye Kadirli Türkiye Diyanet Vakfı Şubesine geldiği zaman Kadirli
Müftülüğünde bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı Baş Müfettişi bunun yanlış
olduğunu ve bu meseleyi halledeceğini bildirmiş ve yazının bir sureti ile benim
telefonumu ve hesap numaramı alıp gitmiştir.
14.5-Müfettişten
herhangi bir cevap gelmeyince 31.12.2009 tarihinde icra işlemine başlandı,
bende aynı tarihte İcraya karşı dava açtım. Kadirli İcra Tetkik Hakimliğinde
açılan davada ki 26.02.2010 tarihli duruşmada bu borcun temeli olan resmi yazı
ve yardım dosyası isteğim reddedilmiş ve dava aleyhime sonuçlanmıştır. Benim
08.03.2010 tarihli Temyiz isteğim miktardan reddedilmiş ve icra davam
13.05.2010 tarihinde kesinleşerek yasal olmayan yolla benden 22.03.2010
tarihinde 2.782.00.-(İkibinyediyüzsekseniki)TL haksız yere para kesilmiştir.
Mahkeme bitimi bu paranın dondurulduğu bildirilmişse de dondurulma kurallarına
uyulmamış ve para karşı tarafa ödenmiştir.
Bu konuda
24.06.2011 tarihinde Sayın Başbakan’aaçık bir mektupyazılmışsada uzun süre
cevap alınamamış, mektubun akibeti sorulunca da 23.10.2012 tarihinde Diyanet
İşleri Başkanlığı tarafından İncele altına alıdığı bildirilmişsede bu bildirim
yalan çıkmıştır. Bu bildirimi yapan o zamanki Diyanet İşleri Başkanlığında
sorumlu Devlet bakanı ve şu anki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dır. Yani şu an
ülkenin Adalet Bakanı olan kişi Resmen Yalan söylemiştir.
14.6-12 Eylül
2010 yılında yapılan referandum ile bana verilen Kınama cezasına itiraz ve dava
açma hakkı verilmiştir. Bende Kınama cezasını emekli olduğum için dikkate
almadım. Referandum gereği 27.01.2011 tarihinde beni icraya verdirenler
hakkında; Benim güvenimi kötüye kullanarak ve karşılıksız yardım senedim
Ahlaksız ve Allahsız bir şekilde borç haline getirilerek beni icraya vermeleri
nedeniyle yeni türk ceza kanunu gereği yaptıkları iş Nitelikli Dolandırıcılık
olduğundan bana sorşturma yapan Diyanet İşleri Başkanlığı Müfettişi Bilal
Öztürk, bana soruşturma açan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez (
şu anki Diyanet İşleri Başkanı) ve icraya verilmem için talimat veren Türkiye
Diyanet Vakfı Hukuk Müşaviri A.Hamdi Aşıkkaya hakkında Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum.
21.11.2011
tarihinde e maille bizzat benim hazırladığım yardım dosyasını ve hakkımda yapılan
soruşturma dosyasını almak üzere müracaat ettim. Bana verilen 06.12.2011 tarih
ve 5144 sayılı yazı ile ancak kendi ifademi ve soruşturmamın sonuç ve teklifler
bölümünü alabildim. Benim hazırladığım yardım dosyasını, benim getirdiğim
yardım yazısını ve Yardımın ne şekilde ve kimin yalanıyla borç haline
getirildiğini de asla öğrenemedim.
14.7-Bulunduğum
suç duyurusu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 08.03.2012 tarih ve 2012/21282
soruşturma, 2012/14869 Karar nolu kararıyla güveni yerine görevi kötüye kullanmak
olarak değiştirilerek reddedildi.
14.8-23.03.2012
tarihinde yaptığım itirazda Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesince 10.08.2012 tarih
ve 2012/2585 Değişik İş Nolu kararıyla red edildi.i. Sincan 2. ağır ceza
mahkemesinde dava sonuçlanmadan benim getirdiğim yardım yazısına ve
hazırladığım yardım dosyasına ulaşmak için önce Diyanet İşleri Başkanlığına
başvurdum. Bu başvurum eski görev yerim olan Bala’ya gönderilmiş. Oradan bana
16.02.2012 tarih ve 69 sayılı yazı ile böyle bir yazının olmadığı ve yardım dosyasının
bulunmadığını Kaymakam imzalı resmi yazı ile öğrendim. Benim ayrılırken dosyayı
teslim ettiğim memursa bu dosyanın bizzat Diyanet İşleri Başkanlığında gelen
iki görevlinin alıp gittiğini ifade etmektedir. Soruşturma dosyasına ise
ulaşamadığımdan bu yardımın ne şekilde borç haline getirildiğini bilemiyorum.
Soruşturma dosyasına ve yardım yazı ile dosyasına ulaşma isteğim önce Diyanet
İşleri Başkanlığınca, sonra Başbakanlıkça, daha sonra Başbakanlık Bilgi Edinme
Kurulunca 09.10.2012 tarh ve 949 sayılı yazı ile red edildi., En son olarak ta
Ankara Cumhuriyet Başsavcığına 15.10.2012 tarihinde müracat etmeme rağmen yasal hakkım olan hakkımda yapılan sorşturma
dosyasına, yardım yazısına ve benim hazırladığım yardım yazısına ulaşamadım.
14.9-Sincan 2.
Ağır Ceza Mahkemesinin 10.08.2012 tarih ve 2012/2585 Değişik İş Nolu kararı bana 28.11.2012 tarihinde tebliğ
edildiğindem Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru olarak 18.12.2012 tarinde
2012/1249 Dosya numarası ile dava açtımsa da Anayasa Mahkemesi ilk anda başvurumu
bana tebliğin mahkeme yürürlüğe girdikten sonra olduğundan kabul etti. Bu
dosyama İcra Davam ile birlikte Bilgi Edinme Kanunu gereğince sicil dosyamda
aldığım İftira evraklarını da ekledim. 26.12.2012 tarihli yazısı ile de
eksiklileri ve yapılanidari ve adli soruşturmaları istedi. Bende 07.01.2013
tarihinde gereken cevabı verdim.
Benim güveni
götüye kullanma şikayetimi görevi kötüye kullanma olarak değiştiren Ankara
Cumhuriyat Başsavcılığı Anayasa mahkemesinin isteğiyle bu yanlışını
düzelten09.04.2013 tarih ve 2013/3939 soruşturma No, 2013/22628 Karar nolu bir Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar
verdi. Bu karara yaptığım 29.05.2013 tarihli itiraz da yeniden Sincan 2. Ağır
Ceza Mahkemesine gitti. Anayasa Mahkemesi 2012/1249 sayılı dosyasını Sincan 2.
Ağır Ceza Mahkemesinin kararının
yürülüğe girdiğini 23.9.2012 tarihinden önce olduğunu gerekçe göstererek
27.05.2013 tarih ve 2013/1249 sayılı rararla reddetti. Bu kararda bana
04.11.2013 tarihinde tebliğ edildi.
14.10-Anayasa
Mahkemesinin isteği ile yeniden Sincan
ağır ceza mahkemesine gönderilen itirazım 30.07.2013 tarih ve 2013/2397
Değişik İş No kararı ile mahkemece
reddedildi. Bu mahkeme sonuçlanmadan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Uğur Eşim
(59601/9) davası ile suçun işlendiği tarih değil öğrenildiği tarih geçerlidir
kararı verdi.
14.11-Bu Uğur
Eşim 59601/9 hakkındaki karar gereğince benim bilgi edinme hakkı kanunu
gereğince 05.12.2012 tarihinde aldığım Sicilimdeki İftira evraklarıni 5237
sayılı Yeni Türk Ceza kanunu gereğince yasal işlem yapılmak üzere bu karar
gereğince Anayasa Mahkemesi evrakları arasında çıkararak Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığına gönderdim. Bu evraklarla ilgili yeniden iç hukuk mücadelesi
başlatıldı. Türkiye deki iç hukuk tamamlandığında bir netice alınamazsa ancak o
zaman Avrupa İnsan hakları Mahkemenize ayrı bir dosya olarak gönderilebiliriz.
Aksi takdirde iç hukuk tamamlanmadığından başvurumuz mahkemenizce
reddedilecektir.
14.12-Sincan 2.
Ağır Ceza Mahkemesinin isteğimizi 2. defa reddetmesi üzerine bu defa sicil
dosyamdaki İftira evrakları ayrıştırılarak yeniden İcra Davam ile ilgili
evrakları 18.11.2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru olarak
taşıdım. Davam 2013/8362 dosya numarası ile kabul edildi ise de başvuru konusu
ihlal iddialarının Anayasa ve AİHS’nin ortak koruma alanı dışında kaldığı iddia
edilerek 23.12.2013 karar Tarihi ve 2013/8362 Başvuru numarası ile “konu bakımından yetkisizlik” kararı
verilerek KABUL EDİLEMEZ bulunarak rededildi. Bu karar bana 10.01.2014
tarihinde tebliğ edildi ve bu dava oluştu.
14.13. Oğlum
2004 yılında geçirmiş olduğu bir trafik kazası nedeniyle %98 özürlü kalmıştır.
Bu güne kadar RÜŞVET VE YOLSUZLUK nedeniyle kaza davası sonuçlanmamış ve
mahkemesi devam etmektedir. Devlet Hastanelerinde yer olmadığı ve Koopere
kurulamadı gerekçe gösterilerek hastam kabul edilmediğinden Özel hastanelerde
tedavi ettirilmiş ve büyük paralar harcanmıştır. 27.04.2007 yılındaki
duruşmalarda RÜŞVET NEDENİYLE haklı olan oğlum suçlu bulunmuş ve bizim tazminat
davamız reddedilmiştir. Bu nedenlede benim aldığım krediler ve kredi kartlarım
icralık olmuş ve mağdur olarak çok zor duruma düştüm. Beni mağdur edenlere de
hukuki işlem başlattım. Yargıtay da 2007 yılındaki bu red kararını 16.02.2009
tarihinde bozmuş ve davamız yeniden başlamıştır. Benim Diyanet İcra davam da bu
dönemde gerçekleştiği için ben mağduriyet üstüne mağduriyet yaşadım. Kaza ve
Rüşvet ile ilgili davalarımız halen devam etmekte olup henüz hiçbiri
sonuçlanmamıştır. Muhtemelen devam eden bu davalarımız da İnsan Hakları
Mahkemenize gelecektir.
14.14. AİHM bir
Temyiz mahkemesi değildir. Türkiye Anayasa Mahkemesince verilen bu 2013/8362
sayılı karar benim mağduriterimi gidermediği gibi daha da mağdur olmama neden
olduğundan Mahkemenize mağduriyetimim giderilmesi için başvurulmuştur.
14.15. İç Tüzüğün 34. maddesi
gereğince Mahkemenizin İnceleme aşamasında Sözleşmeci Devlet Türkiye’nin Dili
olan TÜRKÇE’NİN KULLANILMASINA İZİN VERİLMESİNİ ve İç Tüzüğün 36. maddesi
gereğince de DAVAMI KENDİM SAVUNMAMA
İZİN VERİLMESİNİ saygılarımla talep ederim.
III - EXPOSÉ DE LA OU DES VIOLATION(S) DE LA CONVENTION ET/OU DES
PROTOCOLES ALLÉGUÉE(S), AINSI QUE DES ARGUMENTS À L?APPUI
STATEMENT OF ALLEGED VIOLATION(S) OF THE CONVENTION AND/OR
PROTOCOLS AND OF RELEVANT ARGUMENTS
BAŞVURUCU TARAFINDAN ÖNE SÜRÜLEN SÖZLEŞME
VE PROTOKOL İHLALLERİ İLE İDDİALARIN DAYANAKLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre III de la note explicative)
(See Part III of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'ta III. Bölüme bakınız)
1-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3. maddesi: Hiçkimse işkenceye veya
insanlık dısı yada aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz
Sözleşmenin bu
hükmüne rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı Oğlumun ağır bir trafik kazası ve uzun
süren tedavisi nedeniyle bana yardımcı olacağı yerde imzaladığım zaman
yürürlükteki yasalar gereği suç teşkil etmeyen yardım senetlerimi yardım
yazısını ve dosyasını alarak ve ulaşmamıda engellemek ve beni icraya vermek
suretiyle aşağılamış, itiraz edemeyeceğimi bilerek bana haksız yere Kınama cezası vererek cezalandırmıştır. Bana
itiraz hakkı emekli olduktan sonra verildiğinden ve ben hastamla
ilgilendiğimden cezamın iptali ile uğraşmadım.
2-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1 maddesi.
Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da
cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek
olan, yasayla kurulmuş,bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık
olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir.
Anayasa Mahkemesi kararının 20. fıkrasında: İcranın bir
mahkeme olmadığını ileri sürerek AİHS’nin
adil yargılama hakkını düzenleyen 6. maddesinde adil yargılamaya ilişkin
hak ve ilkelerin “medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların” ve bir “ suç isnadının” esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilmiş, Yardım yazısının
ve dosyasının yok edilerek, hakkımda yapılan soruşturmaya ulaşmamı
engelleyerek, usulsüz ve kanunsuzca yardımı borç haline getirerek icraya
verilmemi , benden haksız yere para kesilmesinin suç ve medeni hak ve
yükümlülüklerin ihlali olmadığını, Anayasa ve AİHS kapsamı dışında kaldığını
iddia ederek benim başvurumu reddetmiş ve benim mağdur olama neden olmuştur.
3-Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 6/3-d) maddesi:
iddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia
tanıklarıyla aynı koşullar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin
sağlanmasını istemek,
Anayasa Mahkemesi
kararının 21. fıkrasında Yardım yazısını ve dosyasını alarak hakkımda yapılan
soruşturmaya ulaşmamı ve tanıklarımı
dinletmemi engelleyen Diyanet İşleri Başkanı, Usulsüz soruşturma yapan
Müfettişi ve beni bunların talimatı doğrultusunda Resmi talimatla icraya
verdiren Diyanet Vakfı Hukuk Müşaviri 3. kişi sayılmış ve bu kişilerin AİHS’nin
6. maddesi dışında kaldığını iddia etmiştir. Halbuki benim Bala’da ayrılırken
yerime atanan ve bizzat yardım yazısı ve dosyasını teslim ettiğim memur Diyanet
İşleri Başkanlığından iki kişinin gelerek bu yazı ve dosyayı aldığını ifade
etmektedir. Bu ve diğer tanıklarım ne İcra Mahkemesince, ne Savcılık aşamasında ne de Sincan 2. Ağır
Ceza Mahkemesinde dinlenmemiştir. Benim yasal olarak Yardım yazısı ve dosyası
ile soruştuma dosyası isteğim yerine getirilmediği gibi Bala Kaymakamlığı
Müftülük ifadeli resmi yazısıyla böyle bir yazı ve dosyanın olmadığını
bildirmiştir. Ben oradan ayrılırken çalışan kişiler ve dosyayı alanlar bunu
inkar etmemekte fakat tanık olarak dinlenilmemektedir. Bu da beni mağdur
etmektedir.
4- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Kanunsuz ceza
olmaz.başlıklı 7/1. maddesi: Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal veya uluslar
arası hukuka göre suç oluşturmayayan bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu
bulunamaz.
Benim İcraya verilmeme ve mağdur olmama neden olan yardım
senetlerimi imzaladığım zaman Türkiye Cumhuriyetindeki Eski Borçlar Kanunun 94.
maddesi karşılığı olmayan senetlerin hükmünün olmadığına dair olduğundan,
ayrıca 245. maddesinin 2. fıkrası gereğince yaptığım Yardımdan vazgeçme hakkım
bulunduğundan Yardım Toplama kanunun 4. maddesi Zorla yardım
toplanamayacağından bahseden kanunlar
yürürlükte bulunuyordu. Ben senetleri karşılıksız yardım olarak imzalamıştım.
Rüşvetle Kaza Tazminat davam reddedilince de Mahkeme bitiminde ödenmek üzere
senetlerimin ödemesini durdurmuştum.
Fakat Diyanet İşleri
Başkanlığı yaptığı usulsüz bir soruşrutmayla ve benim getirdiğim yardım
yazısını ve hazırladığım yardım dosyasını yok ederek ve yapılan soruşturmaya da
ulaşmamı engelleyerek imzaladığım zaman suç teşkil etmeyen ve icralık olmayan
senetler ahlaksız uygulamalarla borç haline getirilmiş Mahkemelerde benim
taleplerimi dikkate almamış ve tanıklarımı dinlemeden haksız ve usulsüz
kararlar vermiştir.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 7/1 maddesi ihlal edilmiş
ve benim mağdur olmam sağlanmıştır.
5- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Mülkiyetin
Korunması başlıkli Ek Protokol No:1 in 1. Maddesi: Gerçek ve tüzel kişinin mal
ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır.
Diyanet İşleri Başkanlığı verdiği yardım sözünü
tutmayarak benim Babamdan aldığım evimi satmama neden olduğu gibi, yardım
yazısı ve dosyasınıda alıp yok ederek ve usulsüz soruşturmayla İcraya vererek
ve Mahkemelerde açıkça korunarak emeki ikramiyemden haksız icra ile kesinti
yaptırarak benim Mülkiyetime ve malıma haksız tecavüzde bulunmuş ve beni mağdur
etmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığının yaptığı tüm bu işlemler,
Dine, Ahlaka ve Vicdana sığmadığı gibi, Dini bırakıp arkasına saklandıkları
Türk Medeni Kanununca da “Nitelikli Dolandırıcılık” sayılmaktadır. Bu konuda
Sayın Başbakan’a 24.06.2011 tarihli yazdığım Özel Mektuba uzun süre cevap
verilmemesi üzerine mektubumun akibetini Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER)
sormam üzerine Başbakan adına cevap veren o zaman Diyanet İşleri Başkanlığından
sorumlu şu an Adalet Bakanı olan Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bekir
Bozdağ 23.10.2012 tarihli verdiği cevapta Diyanet İşleri Başkanlığında incele
başlattığını iddia etmişse de bu iddiası asılsız ve yalan çıkmıştır. O yalanı
söyleyen kişi şu an bu ülkenin Adalet Bakanıdır. Diyanet İşleri Başkanlığının
temsil ettiğini söylediği İslam Dini’ne göre de Yalan en büyük Günahtır.
Diyanet İşleri Başkanının Dini ve Allah’ı olsaydı oğlum
kaza geçirdiği için hastamı ziyaret eder ve ettirir, verdikleri yardım sözünü
de tutarlardı. Zira ben Diyanet İşleri Başkanlığına çok yakın bir mesafede
bulunuyordum. Bulunduğum Hastane 200 yataklı ve her kurumda hasta bulunuyordu.
Diyanet İşleri Başkanlığından başka her kurum hastasına sahip çıktı. Ziyaret
etti veya ettirdi. Ağır hastalarında masraflarını karşıladı. Diyanet İşleri
Başkanı kürsüde bu yönde fetvalar vermesine rağmen tam bir “Münafık” gibi
davrandı. Benim Diyanet İşleri Başkanına da yazdığım 21.06.2006 tarihli mektup
cevapsız kaldı. Ağır hastası olupta kendi parasıyla yatan tek hasta sahibi ben
oldum. Bu da beni Ruhen rahatsız ettiği için her türlü girişimi yapmama rağmen
bir sonuç alamadım. Bu nedenle de Müftünün bilgim dışında hazırlamış olduğu
senetlere imza attım. İyiki de imzalamışım. Zira Diyanet İşleri Başkanı ve
yöneticilerinin Dininin ve Allah’ının olmadığını öğrendim. Başkasından çocuk
doğuran bir kadının yalanıyla bizzat benim hazırladığım yardım dosyasını
aldırıp yok ettirdi. Beni de “Dolandırıcılar” gibi sahtekarlık yaparak en zor
zamanımda icraya verdirdi.
IV - EXPOSÉ RELATIF AUX PRESCRIPTIONS DE
L?ARTICLE 35 § 1 DE LA CONVENTION
STATEMENT RELATIVE TO ARTICLE 35 § 1 OF
THE CONVENTION
SÖZLEŞME'NİN 35. MADDESİNİN 1. FIKRASINA
İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre IV de la note explicative.
Donner pour chaque grief, et au besoin sur une feuille séparée, les
renseignements demandés sous les points 16 à 18 ci-après)
(See Part IV of the Explanatory Note. If
necessary, give the details mentioned below under points 16 to 18 on a separate
sheet for each separate complaint)
(Açıklayıcı Not'un IV. Bölümüne bakınız.
Her şikayet için, gerektiğinde ayrı bir sayfa kullanarak, aşağıda 16'dan 18'e
kadar numaralanmış alt bölümlerde istenen bilgileri veriniz)
Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi ancak iç hukuk yolları tüketilerek kesin karar verildikten
sonra altı ay içinde yapılan başvuruları kabul etmektedir. Bu nedenle biz de İç
Hukuk yolları kesin olarak tüketilen Diyanet ve İcra Davası Mahkememiz için başvuruyoruz. Sicil dosyamda
bulunan iftira evrakları ile oğlumun kazası nedeniyle devam eden diğer davalarla
ilgili iddialar ile ilgili iç hukuk mücadelemiz devam ettiğinden herhangi bir
müracaatta bulunmuyoruz. Ama Türkiye Cumhuriyetinde artık Adalet olmadığından
emin olduğumuzdan bu dosyalarımıznda mahkemenize geleceğinden eminiz. Fakat
yine de Türkiye de iç hukuku tamamlamadan size müracaatta bulunmuyoruz.
16. Décision interne définitive (date et
nature de la décision, organe - judiciaire ou autre ayant rendue)
Final decision (date, court or authority and nature of decision)
Nihai karar (kararın tarihi, niteliği, Kararı veren merci -adli
veya diğer-)
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin
23/12/2013 tarih ve 2013/8362 sayılı “Konu bakımından yetkisizlik” nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA dair kararı kararı.
17.Autres décisions (énumérées dans l?ordre chronologique en
indiquant, pour chaque décision, sa date, sa nature et l?organe ? judiciaire ou
autre ? l?ayant rendue)
Other decisions (list in chronological order, giving date, court
or authority and nature of decision for each of them)
Diğer kararlar (tarih sırasına göre her kararın tarihi, niteliği
ve kararı veren merci - adli veya diğer- belirtilmelidir)
a-Kadirli
2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2. İcra Hukuk Mahkemesi sıfatıyla vermiş olduğu
26.02.2010 tarh ve 2009/99 esas,2010/10 Karar nolu kararı.
b-Yargıtay 12.
Hukuk Dairesinin 13.05.2010 gün ve
2010/12677 Esas, 2010/12381 Karar nolu kararı.
c-Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığının 08.03.2012 tarih ve 2012/21282 Soruşturma No,
2012/14869 Karar Nolu kararı.
d-Sincan 2.Ağır
Ceza Mahkemesinin 10.08.2012 tarih ve
2012/2585 değişik iş sayılı kararı.
e- Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığının 09.04.2013 tarih ve 2013/3937 Soruşturma No,
2013/22628 Karar Nolu kararı.
f-Anayasa
Mahkemesinin 27.05.2013 tarih ve 2012/1249 sayılı kararı.
g)-Sincan 2.Ağır
Ceza Mahkemesinin 30.07.2013 tarih ve
2013/2397 değişik iş sayılı kararı.
h)-Anayasa Mahkemesinin 23.12.2013 tarih
ve 201/8362 sayılı kararı.
18. Dispos(i)ez-vous d?un recours que vous n?avez pas exercé? Si
oui, lequel et pour quel motif n?a-t-il pas été exercé?
Is there or was there any other appeal or other remedy available
to you which you have not used? If so, explain why you have not used it.
Başvurmadığınız başka bir çözüm yolu var mı ? Eğer varsa, nedir ve
neden bu yola başvurulmadı?
Diyanet
davasında verilen Kınama cezası ile ilgili İdare Mahkemeden dava açma hakkımız
bulunuyordu. Ben emekli olduğum için bu cezanın kaldırılıp kaldırılmamasının
bir önemi olmadığından bu yola başvurulmadı. Ayrıca Anayasa Mahkemesi 23.
maddesinde: Başvurucu suç işlediğini düşündüğü bir üçüncü kişi hakkında soruşturma açılması amacıyla suç duyurusunda
bulunmuş olup, talebi üçüncü kişinin cezalandırılması ile sınırlıdır. ...hukuk
mahkemeleri önünde dava açma imkanı vardır, kararı vermiştir. Benim hakkında
suç duyurusunda bulunduğum kişiler: 1. Başkanlık Müfettişidir. İtiraz
edemeyeceğimi bilerek haksız bir soruşturma yapmıştır. Bu Kişinin
soruşturulması bizzat Diyanet İşleri Başkanının iznine tabidir. 2. Başkan
yardımcısı sıfatıyla şu anki Diyanet İşleri Başkanıdır. Bu kişinin soruşturulması,
kovuşturulması, incelenmesi, yargılanması ile ilgili iş ve işlemler bizzat
Türkiye Cumhuriyetinin Başbabakına aittir. Başbakanlık bu izni vermediği için
Savcılıkta, Ağır Ceza Mahkemesinde ve Anayasa Mahkemesinde başarısız
olunmuştur. Anayasa Mahkemesine ilk başvurum olan 2012/1249 sayılı dosyam kabul
edilip oğlumun kazası nedeniyle daha önce kapatılan tüm dava dosyam açılınca
ümitlenmiştim. Fakat hiç beklenmedik şekilde her iki davada hukuk çiğnenerek
kapatıldı. 3. Hukuk Müşaviri hakkındaki işlemlerde yine Vakıf Başkanı sıfatıyla
Diyanet İşleri Başkanına aittir. Bu kişiler üçüncü kişi olmadığı gibi hukuk
mahkemelerinde açılacak olan davalarda caza davasında olduğu gibi aynı şekilde
olumsuz sonuçlanacağı kesindir. Bunların yargılanması, sorgulanması,
incelenmesi vb. uygulamalar mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla mahkemenin hukuk
mahkemelerindeki dava açılması isteği dayanaktan yoksundur. Sadece bana verilen
Kınama cezasının iptali için İdari Dava açma hakkım vardır. Bende Emekli
olduğum içinde bu davanın hiçbir önemi bulunmamaktadır. Zira bana verilen ceza
da bana işlediğim suçun yüklenmesiyle oluşmuştur.
Si nécessaire, continuer sur une feuille séparée
Continue on a separate sheet if necessary
Eğer gerekli görüyorsanız ayrı bir sayfada devam edebilirsiniz
V - EXPOSÉ DE L'OBJET DE LA REQUÊTE ET PRÉTENTIONS PROVISOIRES
POUR UNE SATISFACTION EQUITABLE
STATEMENT OF THE OBJECT OF THE APPLICATION AND PROVISIONAL CLAIMS
FOR JUST SATISFACTION
BASVURUNUN AMACINA VE HAKKANIYETE UYGUN TATMİN TALEPLERİNE İLİŞKİN
AÇIKLAMA
(Voir chapitre V de la note explicative)
(See Part V of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un V. Bölümüne bakınız)
Biz;
Diyanet İşleri Başkanlığınca emekli ikramiyemizden haksız ve hukuksuz olarak
kesilen 2.582,00 (İkibinbeşyüzsekseniki Lira) Türk Lirasının kesildiği tarihten
itibaren Mahkeme Masrafları ile birlikte aylık en yüksek Kredi faizi esas
alınarak ödenmesini talep ediyoruz. Ayrıca Ülkenin Din Kuruluşu olarak
verdikleri sözü tutmadıkları, Nitelikli Dolandırıcı gibi Dine ve Ahlaka yakışmayacak
şekilde hareket ettiklerinden 500.000.- (Beşyüzbin.) Euro Manevi Tazminat Talep
ediyoruz. Kendileri sözlerini tutmadıkları ve bana yardımda bulunmadıkları için
oğlumun tedavisi tam olarak yapılamadığından %98 beyin özürlü kaldığı gibi
bende yaşadığım sıkıntılarla böbreklerimi kaybettiğimden Hemodiyaliz Hastası
oldum.
VI - AUTRES INSTANCES INTERNATIONALES TRAITANT OU AYANT TRAITÉ
L?AFFAIRE STATEMENT CONCERNING OTHER INTERNATIONAL PROCEEDINGS
DİĞER ULUSLARARASI MAKAMLAR ÖNÜNDEKİ USULLERE İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre VI de la note explicative)
(See Part VI of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un VI. Bölümüne ilişkin
açıklama)
20.
Avez-vous soumis à une autre instance internationale d?enquête ou de règlement
les griefs énoncés dans la présente requête? Si oui, fournir des indications
détaillées à ce sujet.
Have
you submitted the above complaints to any other procedure of international
investigation or settlement? If so,give full details.
Bu
başvurunuzdaki şikayetlerinizi başka bir uluslararası makama sundunuz mu ? Eğer
sunduysanız, bu konuda ayrıntılı bilgi veriniz.
Başvurum
başka bir Uluslararası makama sunulmamıştır.
VII - PIÈCES ANNEXÉES (PAS D'ORIGINAUX, UNIQUEMENT DES COPIES)
LIST OF DOCUMENTS (NO ORIGINALDOCUMENTS, ONLY FOTOCOPIES)
BELGELER LİSTESİ (BELGELERİN ASLI DEĞİL
SADECE ÖRNEKLERİ)
(Voir
chapitre VII de la note explicative. Joindre copie de toutes les décisions
mentionnées sous ch. IV et VI ci-dessus. Se procurer, au besoin, les copies
nécessaires, et, en cas d?impossibilité, expliquer pourquoi celles-ci ne
peuvent pas être obtenues. Ces documents ne vous seront pas retournés.)
(See
Part VII of the Explanatory Note. Include copies of all decisions referred to
in Parts IV and VI above. If you do not have copies, you should obtain them. If
you cannot obtain them, explain why not. No documents will be returned to you.)
(Açıklayıcı
Not'un VII. Bölümüne bakiniz. Yukarıdaki IV ve VI. alt bölümlerde belirtilen
bütün kararların örneğini ekleyiniz. Eğer bu belgeler elinizde yoksa temin
ediniz. Eğer temin edemiyorsanız bunun nedenini açıklayınız. Gönderdiğiniz
belgeler size geri verilmeyecektir.)
1-Türkiye Diyanet Vakfı Bala Şubesinin 12.07.2005
tarih ve 29 sayılı yazısı.
2- 30.09.2005
tarihli Babamdan alınan ve tedavi için satılan ev tapusu sureti.
3-Diyanet İşleri
Başkanına 21.06.2006 tarihli mektup.
4-Diyanet İşleri
Başkanlığının 26.11.2008 tarih ve 4621 sayılı savunma yazısı.
5-22.12.2008
tarihli Savunmam yazısı.
6-29.01.2009 tarih ve 904 sayılı Kınama Cezası yazısı.
7-22.10.2009 tarih ve 302 sayılı TDV Genel Merkezi İcraya
verilmem yazısı.
8-Kadirli İcra Dairesinin 2009/2774Esas sayılı İcra Takip
yazısı.
9-31.12.2009 tarihli Kadirli İcra tetkik Hakimliğine Dava
Dilekçesi.
10-Kadirli 2. İcra Hukuk mahkemesinin 26.02.2010 tarihli
duruşma tutanağı.
11-08.03.2010 tarihli Yargıtay’a temyiz dilekçem.
12-22.03.2010 tarihli Emekli İkramiyemden icra Kesinti
yazısı.
13-Sayın Başbakana 24.06.2011 tarihli Mektubum.
14-Akim Çağrı Merkezinin 23.10.2012 tarihli cevabi Bekir
Bozdağ yazısı.
15-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına 27.01.2012 tarihli
Şikayet Dilekçesi.
16-06.12.2011 tarh ve 5144 sayılı Diyanet Soruşturma
Raporu yazısı ve ekleri.
17-23.03.2012 tarihli Sincan Ağır Ceza Mahkemesine Temyiz
Dilekçesi.
18-29.05.2013 tarihli Sincan Ağır Ceza Mahkemesine Temyiz
Dilekçesi.
19-Bala Kaymakamlığının 16.02.2012 tarih ve 69 sayılı
yazısı.
20-Başbakanlık Bilgi Edinme Kurulunun 09.10.2012 tarih ve
949 sayılı yazısı.
21-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına 15.10.2012 tarihli
Dilekçe.
22-Anayasa Mahkemesine 18.12.2012 tarihli Bireysel
Başvuru Formu.
23-26.12.2012 tarihli Anayasa Mahkemesi yazısı.
24-07.01.2013 tarihli Anayasa Mahkemesine Cevap Yazımız.
25-18.11.2013 tarihli Anayasa Mahkemesine Bireysel
Başvuru Formu.
26-27.04.2007 tarh ve 2006/256 sayılı duruşma tutatağı
(Bilgi içindir)
27-16.02.2009 tarihli Yargıtay İlamı (Bilgi içindir)
28- Kararlar Listesi aşağıya çıkarılmıştır:
a-Kadirli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2. İcra Hukuk
Mahkemesi sıfatıyla vermiş olduğu 26.02.2010 tarh ve 2009/99 esas,2010/10 Karar
nolu kararı.
b-Yargıtay 12.
Hukuk Dairesinin 13.05.2010 gün ve 2010/12677
Esas, 2010/12381 Karar nolu kararı.
c-Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığının 08.03.2012 tarih ve 2012/21282 Soruşturma No,
2012/14869 Karar Nolu kararı.
d-Sincan 2.Ağır
Ceza Mahkemesinin 10.08.2012 tarih ve
2012/2585 değişik iş sayılı kararı.
e- Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığının 09.04.2013 tarih ve 2013/3937 Soruşturma No,
2013/22628 Karar Nolu kararı.
f-Anayasa
Mahkemesinin 27.05.2013 tarih ve 2012/1249 sayılı kararı.
g)-Sincan 2.Ağır
Ceza Mahkemesinin 30.07.2013 tarih ve
2013/2397 değişik iş sayılı kararı.
h)-Anayasa Mahkemesinin 23.12.2013 tarih
ve 201/8362 sayılı kararı.
VIII - DÉCLARATION ET SIGNATURE
DECLARATION AND SIGNATURE
BİLDİRİM VE İMZA
(Voir chapitre VIII de la note explicative)
(See Part VIII of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un VIII. Bölümüne bakiniz)
22. Je
déclare en toute conscience et loyauté que les renseignements qui figurent sur
la présente formule de requête sont exacts.
I
hereby declare that, to the best of my knowledge and belief, the information I
have given in the present application form is correct.
Bu
başvuru formunda vermiş olduğum bilgilerin doğru olduğunu bilgim ve inancım
dahilinde beyan ederim.
Lieu/Place/Yer : OSMANİYE / TÜRKİYE
Date/Date/Tarih : 24.03.2014
(Signature du/de la requérant(e) ou du/de la représentant(e))
(Signature of the applicant or of the representative)
(Başvurucunun veya temsilcinin imzası)